2024, 14 Mart Tıp Haftası etkinlikleri arasında, huzurevlerinde kalmakta olan meslektaşlarımız olan büyüklerimizi ziyaret de vardı. Bu görevi, İstanbul Tabip Odası, emekli hekimler grubu olarak, bizler yerine getiriyoruz. 15 Mart cuma sabahı, buluşma yerimiz, Bostancı iskelesi. Otobüs ve iki metro ile evden ortalama iki saat süreceğini hesaplıyorum. Alışkanlık işte, her sabah olduğu gibi yine erkenden kalkarak hazırlandım.
Ziyaretlerimiz için, Tabip odası minibüs tahsis etmiş. Başkanımız Dr Erdinç Köksal abimiz, meslektaşlarımıza verilmek için çiçekler almış. Tıp fakültesi üçüncü sınıftan, iki genç arkadaşımız da, iskele önünde bize katıldılar.
İlk durağımız, ‘Kızılay Derneği Zeynep-Nedim Oyvar Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi’. Kartal, Yakacık’ta, tepede kartal yuvası gibi, bahçeler içinde güzel bir bina. Öyle her gelene, hemen buyurun geçin demiyorlar. Zaten, doğru olan da böylesi olmalı dedik. Girişteki güvenlik görevlisine, ziyaret edeceğimiz doktor ablamızın adını bildirdik. Telefonla görüşüp onay aldıktan sonra, bizi içeriye aldı. Bina girişindeki geniş salonda bekliyoruz. Köşede orada kalanların, emekle yapıp sergiledikleri eserleri inceliyoruz. Koltukların arkasında, kartonlardan Atatürk köşesi yapmışlar. Ortadaki saat, dokuzu beş geçe duruyor. Bir sure sonra bir görevli, tekerlekli sandalye ile doktor ablamızı getirdi. Geleceğimiz gün ve saati, önceden haber verildiği için, anestezi uzmanı ablamız, kıyafeti ve makyajıyla hazırlanmış, saçları bakımlı ve güleç yüzlü, geldiğimize çok memnun oldu. Çiçeğimizi takdim ettik. Atatürk köşesinin önünde birlikte hatıra fotoğrafı çektirdik.
Sohbet sonrası oradan ayrıldıktan sonra, yine Yakacık’ta, ‘Darüşşafaka Bağışçılar Sitesi, Huzurevi ve Yaşlı Bakım Merkezi’ne gittik. Orada, 1953 mezunu nöropsikiyatrist ablamızı, bakım bölümündeki odasında, günlük gazetesini okurken bulduk. Bize, Almanya’da ihtisas yaptığını anlattı. Karyolasının bitişindeki tekerlekli yemek masasında, Yekta Kopan’ın ‘Kediler Güzel Uyanır’ ve Joanne Greenberg’in, ‘Sana Gül Bahçesi Vadetmedim’ kitaplarını gördüm. Bize son okuduğu kitaplar olduğunu söyledi. Karşıdaki kitaplıkta başka kitaplar da var. Biz odada sohbet ederken, başka bir doktor ablamız elinde bastonuyla çıkageldi. Sohbetimize birlikte devam ettik.
Fotoğraf çekiminden sonra üçüncü durağımız, Ataşehir “Akasya Bakım ve Yaşam Merkezi oldu. Orada kalmakta olan ve sağlık sorunları bulunan bir meslektaşımıza uğradık. Çiçeğimizi, odadaki bakıcısına verdik. Kalbimiz buruk ve hüzünle ayrılırken, Erdinç abi, meslektaşımızın bir zamanlar İstanbul’un en ünlü ortopedistlerinden olduğunu anlattı.
Dördüncü durağımız, Kozyatağı’nda, Darüşşafaka Şenesenevler Bağışçılar Sitesi Rezidans’ı oldu. Bahçe içindeki binanın girişindeki tabelada, ‘Bu binanın arsası, değerli bağışçımız, merhume Türkan Paker tarafından, rahmetli babası Hikmet Salahor ile rahmetli annesi Tahire Salahor’un anısını yaşatmak üzere Darüşşafaka Cemiyeti’ne bağışlanmıştır’ yazıyordu. Altındaki tabelada, ‘Değerli bağışçımız merhume Türkan Paker, 16.4.1924 te dünyaya gelmiştir. 29.8.2001 de vefat eden Türkan Paker’in vasiyeti dışında, yaşamı boyunca Darüşşafaka Cemiyeti’ne yapmış olduğu çok sayıda gayrimenkul ve nakit bağışları bulunmaktadır. Şenesenevler Rezidansı’da bunlardan biridir’ yazıyordu. ‘Mal da yalan, mülk de yalan, haydi sen de biraz oyalan’ dedikleri bu olsa gerek.
Meslektaşımızdan ilki, 1969 Ankara Tıp mezunu, kadın doğum ihtisasını ABD de yapmış ve yıllarca orada çalışmış. Bazı ortak tanıdıklarımızı andık. Hatta, kendisi gibi ABD’de ihtisas yapmış olan bir arkadaşıyla, telefonda görüştürdük. İkinci meslektaşımız, çene cerrahı olan bir diş hekimi, dışarıdaymış, bir süre sonra gerildi ve bize katıldı.
Yolda ve öğleyin, pidecide, öğrenci arkadaşlarımızla sohbet etme ve onların ziyaretle ilgili görüşlerini alma imkanımız oldu. Öğrenci arkadaşlarımızdan ayrıldıktan sonra, Erdinç abiyle birlikte Marmaray’la Sirkeci’ye, oradan Cağaloğlu’ndaki Tabip Odası’na giderek, Dr Cem Eroğlu’nun, ‘interaktif sağlıklı komedi’ sunumunu izledik. Oda başkanımız. Prof Nergis Erdoğan ile huzurevi ziyaretlerimiz ve oralardan izlenimlerimizi paylaştık.
14 Mart öğleyin, Taksim Atatürk Anıtı’na çelengimizi bıraktık. Türk Tabipleri Birliği başkanı ve İTO başkanı birer konuşma yaptıktan sonra, sağlık bildirgesi okundu.
İki gün sonra, Tuzla’daki KASEV Vakfı’nın Öğretmen Huzurevi Sosyal Hizmet Tesisleri’nin dördüncü katındaki toplantı salonunda, KASEV yönetim kurulu başkanı, Dr Kamil Çetin Oraler ve orada kalmakta olan meslektaşlarımızla buluştuk. Kamil bey bize, vakıf ve işletme hakkında bilgiler verdi. Tepede denize nazır olan binayı, hayırsever iş insanlarımızdan, merhum Kadir Has ve Eşi Rezan Has’ın yaptırdığını öğrendik. Girişe, çerçeveli fotoğraflarını koymuşlar. Kamil bey, vakıf, maddi sıkıntıya düşünce, Japon Büyükelçiliği’ne mektup yazdığını, oradan on kadar yetkilinin gelerek, tesisi a dan z ye her yerini incelediklerini ve daha sonra Japon Hükümetinin tesislere olan maddi katkılarını anlattı. Komisyon başkanımız, daha sonra biz, kısa konuşmalar yaptık. Konuşmamda, tesis, çalışma ve araştırmalarına destek için, Avrupa Birliği fonlarına proje hazırlamalarının uygun olacağını anlattım. Çiçeklerimizi takdim ettik. Huzurevi sakinlerinden, KBB uzmanı Dr Cengiz Ataman, bize şiir kitabını imzaladı.
Öğleden sonra, ülkemizin ilk kadın doktor subayı olan, Dr Ülkü Sema Aydın ablamız arabasıyla, bizi kendisinin de kaldığı, Çamlıca’daki ‘Milli Savunma Bakanlığı Özel Bakım Merkezi’ne götürdü. Tesis bahçe içinde, eskiden askeri hastane olan birkaç binadan oluşuyor. Meslektaşlarımıza, yanımızda getirdiğimiz çiçekleri verdik. Bir büyüğümüz, her birimize, bahçeden topladığı papatyalardan yaptığı buketlerden verdi.
Şiddetli ağrım nedeniyle, 17 Mart pazar sabahını hastanede geçirdiğimden, o gün, Kültür Üniversitesi’nde yapılan, meslekte, 25, 40, 50, 60, 65, ve 70 yıl hizmeti olanların töreninde bulunamadım. Böylece, bu yıl sağlık haftasının İstanbul bölümünü de tamamlamış olduk. Sırada kısmet olursa, 22 Martta Ankara’da yapılacak olan plaket törenine katılmak var.
12 yorum
Saygıdeğer Haldun Hocam; 2024 14 Mart Tıp Haftası vesilesiyle yapmış olduğunuz huzurevi ziyaretleriniz çok güzel bir davranış örneği. Elinize, ayağınıza gönlünüze sağlık, daha nice 14 Martlara sağlık ve huzur içinde ulaşmanız dileklerimle saygılar sunuyorum.
Tebrik ve takdir edilesi bşr bilgi.Bu ve benzeri çalışmaların ihmal edilmeden yapılması ne güzel.Bu çalışmaları yapanlara en kalbi şükranlarımı sunarım.
Her sene 14 Mart TIP HAFTASINDA yaptığımız Huzurevi ziyaretleri ve Tıp Fakültelerinde yaptığımız “FİDANLARLA ÇIŇARLAR ELELE” toplantılarına Haldun Hocanın da katılmasıyla daha da güçlendik.
Mesleğe yıllarını vermiş hekim arkadaşların İstanbul Tabip Odası Emekli Hekimler Komisyonuna katılmasını, bize güç vermesini bekliyoruz.
Her sene 14 Mart Tıp Haftasında yaptığımız Huzurevi ziyaretleri ve Tıp Fakültelerinde yaptığımız FİDANLARLA ÇINARLAR ELELE Toplantılarına Haldun Hocanın katılması bize güç vermiştir.
Tebrikler Haldun abi;ne güzel bir
Ziyaret olmuş.Çok sevindim.
Size ve mesleğimize ve meslektaşlarımıza sahip çıkan TTB’liğine çok teşekkür ederiz. Biz emekli hekimlerin gruba katılıp aktivitelere katkıda bulunması çok gerekli ve önemlidir. Siz bu konuda güzel bir örnek oluşturdunuz. Darısı bizim başımıza.
Sevgili Haldun kardeşim, 14 Mart Tıp Bayramı münasebetiyle yaptığınız huzurevleri ziyaretleri çok anlamlı. Bu örnek davranışın diğer büyük şehirlerde de bir gelenek halini almasını diliyorum.
Haldun hocam, anlamlı güzel ziyaretler, yüreğinize sağlık. Şiddetli ağrı ile ilgili rahatsızlığın için de büyük geçmiş olsun. En iyi dileklerimle selam ve sevgiler.
Sevgili Haldun Hocam, Aktif görevde bulunduğunuz dönemde, Kadın- Doğum kongrelerinde anlamlı, güncel bilimsel katkılarınızın tanığıyım. Emeklilikte de, insan sevginizi, meslekte etik davranışınızı, sadakatinizi, meslekte büyüklerimize gösterilen ortak saygınızı görmekten çok mutlu oldum. Tanıma şansına sahip olduğum Erdinç Abime, size ve bu aşk ile emek harcayan tüm Kardeşlerime saygılarımı sunuyorum.
Değerli Haldun Hocam ve saygıdeğer Tıp mensupları , 14. Mart Tıp Haftanız kutlu olsun.
Emeğinizin karşılığı benim için kalblerimizde ki sonsuz sevgiden ibarettir.
Gerisi sizin de tespit ettiğiniz gibi her şey geride kalıyor.
Ziyaret ettiğiniz , göremediğiniz ve tüm tıp mensuplarına saygı ve sevgilerimle
Bu zarif ziyaretiniz,her türlü takdirin üstündedir.Allah hepsine sağlıklı uzun ömürler versin..Sizler de çok sağolun,varolun.En içden selamlar sevgiler saygılar.E.Prof.Dr.Şükrü ÖZER (Genel Cerrah).Meslekte 50.ci yılı ,2 sene fazlası ile geçmişim).
Çok değerli ziyaretler yapmışsınız, ayağınıza yüreğinize sağlık. Anladığım kadarıyla İstanbulda oldukça fazla ve kaliteli huzurevleri var, yaşadığım Bursa ve diğer Anadolu kentlerinde bu kalitede yerler yok ne yazık ki. Bir cildiye uzmanı ağabeyimizi huzurevinde ziyarete gittiğimde şartlardan ve ağabeyimizin hüznünden çok müteessir olmuştum. Ayrıca neden hekimler veya odaları bu şekilde huzur evleri veya benzeri tesisler yapılmasına ve işletilmesine önayak olmazlar bunu da düşünmeli derim. Birlikten kuvvet doğar demişler, ama hekimler ne yazık ki birlik olamıyorlar. Gençlik ve kudretli zamanlarda akla gelmeyen bugünler çok çabuk geliyor ne yazık ki. Size çok geçmiş olsun der, tez şifalar dilerim. Saygı ve selamlarımla.
Boylesine guzel bir vefa örneğini cok.beğendim Emeği geçenlere teşekkür ederim.