Olur ya rüya bu, ya şunlar gerçekleşirse;
Tıp fakültelerine ÖSS sınavında en yüksek puanları alacak düzeydeki öğrenciler girmekte ve öğrenci kalitesi yükselmekte,
Öğrencilerle bizzat öğretim üyeleri ilgilenmekte, teorik dersler ve pratik uygulamalar tamamen öğretim üyeleri tarafından verilmekte ve deneyimler aktarılmakta,
Tıp fakülteleri poliklinik hizmetleri asistanlar tarafından değil, akademik beklentileri olmayan uzmanlar tarafından yapılmakta, tartışılacak vakalar öğretim üyesi ve asistanlar tarafından tartışılıp incelenmekte,
Öğretim üyesi ve teknik olanakları uygun olmayan tıp fakülteleri kapatılıp bölgesel düzenlemeye göre geliştirilmiş tam teşekküllü bölge tıp fakültelerine devredilmekte,
Bölgesel dağılım diğer eğitim hastaneleri için de söz konusu olmakta,
Gerek tıp fakültelerinin gerekse eğitim hastanelerinin bölgesel dağılımı yanında, bu hastaneler yine belirli tıbbi müdahalelere göre de organize edilmekte Örneğin; kardiyoloji, her tip transplantasyonun yapıldığı, nöroloji ve nöroşirürji ağırlıklı, serebral ve/veya periferik girişimsel vasküler işlemlerin ağırlıklı olduğu, fiziksel tıp ve rehabilitasyonun ağırlıklı olduğu, göz hastalıklarının ön planda tutulduğu, yanık ünitesi, strok ünitesi gibi spesifik ünitelerin bulunduğu vs.),
Tıbbi cihazlar, bu bölgesel dağılımlı hastanelerde ve bunları etkin bir şekilde kullanabilen ekibin görev yaptığı merkezlerde toplanmakta, böylece cihazsız doktorlar veya doktorsuz cihazların varlığına rastlanmamakta,
Her bir tıbbi cihaza düşen nüfus belirlenmekte ve ülke genelinde gerektiği kadar cihazın ithal edilmesi organize edilip, gereksiz sayıda cihaz yığılmaları ve cihaz mezarlıkları engellenmekte,
Ülke, eğitim olanaklarına ve sosyoekonomik gelişmişliğine göre bölgelere ayrılmakta ve doktorlar da dahil olmak üzere 657 sayılı Kanun’a tabi görev yapmakta olan tüm kamu görevlileri aynı devlet hizmeti şartlarına tabi olmakta, her bir bölgedeki hizmet yılı, ek ödemeler, emekliliğe yansıyacak performans kriterleri yanında tüm memurların (doktorlar da dahil) eğitim ve hizmet yılına göre ortak kriterleri belirlenmekte. Emekli olacağı sürelerde kimin hangi bölgeye ne zaman, ne kadar süre gideceği ve ne kadar ücret alacağını herkes net olarak bilmekte ve belirlenmiş kriterler dışında hiç kimseye ayrıcalık tanınmamakta, torpil, rüşvet ve kayırmalar kesinlikle söz konusu olmamakta, belirlenmiş ve kazanılmış olan puanlara göre bölgelerin rotasyonları işlemekte,
"Lizbon Bildirgesi 1981, Madde-1: Hasta hekimini özgürce seçmelidir. Madde-2: Hastalar hiçbir etki altında kalmadan özgürce klinik ve etik karar verebilen hekim tarafından bakılabilmelidir. Tıbbi Deontoloji Tüzüğü, Madde-6: Tabip ve diş tabibi, sanat ve mesleğini icra ederken, hiçbir tesir ve nüfuza kapılmaksızın, vicdani ve mesleki kanaatına göre hareket eder. Tabip ve diş tabibi, tatbik edeceği tedaviyi tayinde serbesttir. Madde-13: Tabip ve diş tabibi, ilmi icaplara uygun olarak teşhis koyar ve gereken tedaviyi tatbik eder. Bu faaliyetlerinin mutlak surette şifa ile neticelenmemesinden dolayı, deontoloji bakımından muaheze edilemez. Madde-27: Konsültan tabip veya diş tabibi, yapılan tedaviyi uygun görmediği takdirde, kanaatini konsültasyon zaptına yazmakla iktifa eder. Yapılan tedaviye müdahalede bulunamaz. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları: Madde-5: Hekimin öncelikli görevi, hastalıkları önlemeye ve bilimsel gerekleri yerine getirerek hastaları iyileştirmeye çalışarak insanın yaşamını ve sağlığını korumaktır. Hekim, bu yükümlülüklerini yerine getirebilmek için, gelişmeleri yakından izler. Madde-8: Hekim, mesleğini uygularken vicdani ve mesleki bilimsel kanaatine göre hareket eder." demekte ve SGK, Sağlık Bakanlığı ile Türk Tabipler Birliğinin biz hekimlerin bu yasal haklarını aramaları sonucu bu maddelere göre hareket etmeyi kabul etmekte. Etik kurallar da hekime hastaları iyileştirmeye çalışarak insanın yaşamını ve sağlığını korumak görevi vermekte, diğer bir ifadeyle yasalar, hakimlerin yargı bağımsızlığı gibi bir nevi hekim bağımsızlığını da tanımaya başlamakta ve ilaç yazmaya hiçbir kurum artık karışamamakta,
Tam gün yasası, üniversite öğretim üyeleri ile ilgili maddelerini, 2547 sayılı YÖK Yasası’nda yapılacak değişiklik ile birlikte ve sadece tıp fakültelerini değil, eşitlik ilkesi doğrultusunda tüm üniversite öğretim üyelerini kapsamak üzere düzenlenmekte,
Performans konusu, Sağlık Bakanlığı Hastanelerinde olduğu gibi sadece hasta muayene, inceleme ve tedavisi ile sınırlı değil, tıp fakültelerinde ayrıca yapılacak araştırma, bilimsel yayın, konferans, panel, oturum başkanlığı, kitap veya kitap bölümü, bildiri sunma, ders sayısı, pratik uygulamalar, dergi editörlüğü, danışma kurulu üyeliği, makale inceleme, sempozyum veya kongre düzenleme sorumluluğu, yönetilen tez ve eğitilen asistan sayısını da kapsamakta,
Yoğun bakım hekimi, endikasyon koyduğunda, enfeksiyon uzmanının olurunu alma zulmünden kurtulmakta ve hekimlik onurunu kurtarmakta,
Devlet hizmeti yükümlülüğü, devlet imkânlarından yararlanılan dönem olan sadece pratisyen hekimlik ile sınırlanmış, 657 sayılı Yasa’ya göre memur statüsünde görev yaparak uzmanlığını, hele hele yan dal uzmanlığını yapan hekimler için ise uygulanmamakta ve öğretim üyesi kaynağının kalitesini olumsuz etkilemekte olan mevcut haksız uygulama kaldırılmış durumda,
Hekimlik uygulamalarına ilişkin ortaya çıkan olumsuzluğun "Tıbbi çaba yetersizliği mi, mevcut hastalığın normal seyri mi, yoksa istenmeyen fakat beklenebilen komplikasyon mu olduğuna dikkat eden deneyimli hekimlerden oluşmuş bilirkişi değil, bilirkişiler kurulları karar vermekte ve sağlıkla ilgili davalar "sağlık hukuku mahkemelerinde" görülmekte,
Her sağlık kurumunun bekleme salonlarında "hasta ve hasta yakını hak ve sorumlulukları" ile "hekim hakları ve sorumlulukları" mutlaka yan yana birlikte asılmış ve her iki taraf birbirine saygılı olduğundan sağlıkçıya saldırı minimuma inmiş durumda,
Hekim ücretlerinin brütleri değil, net ele geçen miktarı halka açıklanmakta ve döner sermaye performans katkıları emeklilik özlük haklarına yansıtılmakta,
Sadece tıbbi donanımı tam olan sağlık birimlerine doktor ataması yapılmakta, uygun olmayan birimlere ise kesinlikte doktor ataması yapılmamakta ve doktor heba edilmemekte, uygun ve merkezi bir köy veya yerleşim birimi merkez olarak belirlenip, donatılmış ve doktor ataması sadece buraya yapılmakta,
Yıllarca bir yan dala yönelmiş ve bilimsel aktivitelerini bu yan dalda yürütmüş olan akademisyenlerin, bu yan dal hakları birer diploma ile düzeltilmiş ve yıllarca olan mağduriyetleri düzeltilmiş,
İlaç indirimleri nedeniyle stoku yapan eczanelerin kaybı için ilaç firmaları devreye sokulurken, aynı konumda stokları olan hastane eczaneleri de unutulmamış ve benzer bir tebliğ ile zararları telafi edilmiş durumda,
Biz hekimlerin tek temsilcisi konumunda olan Türk Tabipler Birliği, tüm enerjisini hekimlerin sorunlarına saklamakta ve daha etkin bir konuma gelmekte.
Siz sayın meslektaşlarımın da mutlaka başka rüyaları olmuş veya olacaktır.