15 Ağustos’ta 2022 yılı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandıktan sonra tercih ve yerleştirmeler yapıldı, Türkiye’deki 208 üniversitede bulunan 36 vakıf (3 KKTC, 1 Azerbeycan), 86 devlet üniversitelerinde olmak üzere 122 tıp fakültesinde toplam 671 kontenjanın boş kaldığı yani öğrenciler tarafından tercih edilmediği basına yansıdı. Bu sayı 3 yıl önce 2019 yılında devlet üniversitelerinde sadece 1, vakıf üniversitelerinde 100 olmak üzere 101 idi, 3 yılda boş kontenjan sayısındaki artış tıpkı enflasyonun 10 aydaki artışına benzer şekilde 6 kattan fazlaydı.
Türkiye Tıp Fakültesi sayısı bakımından dünyada beşinci sırada. 330 milyon nüfusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nde 154 tıp fakültesi varken 85 milyon nüfuslu Türkiye’de bu sayı 122, yani her 664 bin kişi için 1 tıp fakültemiz var. Üniversite sayısı da benzer durumda. 2002 yılında Türkiye’de 93 olan üniversite sayısı füze hızı ile 20 yılda 208’e, üniversiteli öğrenci sayısı 1 milyon 890 binden 8 milyonun üzerine çıkmıştır. Peki sayılarda ABD’yi bile geçmişken tıp fakültelerinde kontenjanlar neden Türkiye’de bu sene boş kaldı. Bunu açıklayabilmek için tıp fakültelerinin eğitim durumunu gözden geçirmek gerekir. İyi bir tıp eğitimi için üç temel unsur vardır: 1-Teorik ve pratik eğitime uygun altyapı, yani yeterli ve donanımlı derslik, laboratuvar ve hastane. 2- Yeterli sayıda, tecrübeli, donanımlı ve çağı takip eden öğretim üyesi 3- Bilimin hemen tüm kollarını içeren zor tıp eğitimini alacak kapasitede öğrenci.
Türkiye’de hiçbir plan program yapılmadan tıp fakültesi açıldığı malum. Son 15 yılda tüm cumhuriyet tarihinin iki katından fazla tıp fakültesi açılmıştır. Birçoğunun ayrı bir eğitim ve araştırma hastanesi (EAH) yoktur, vakıf üniversitelerinin çoğu özel hastanelerle afiliye olurken, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp fakülteleri de eğitim hastanesi olarak birçoğu devlet hastanesinden dönüştürülmüş Sağlık Bakanlığı’na bağlı EAH’ni kullanmaktadır. Yani tıp eğitiminin olmazsa olmazlarından olan altyapı yetersizdir. Çoğu tıp fakültesinde akademik geçmişi ve yeterli uzmanlık deneyimi olmayan doktorlar öğretim üyesi kadrosuna atanarak ders vermektedir. Son olarak yıllarca YKS de en yüksek puan alan zeki, çalışkan ve parlak öğrencilerin tercih ettiği tıp fakültelerini 2022 de bu öğrencilerin tercih etmediklerini görüyoruz. Zeki, çalışkan ve parlak öğrencilerde beyin göçü lise yıllarından başlamakta üniversitede artan ivme ile devam etmektedir. Bu yıl YKS de tıp fakülteleri için başarı sırası 50.000 olarak belirlenmiştir. Yani başarı sıralamasında ilk 50 binin altında olanlar tıp fakültelerini tercih edemeyeceklerdir. Bu seçmede yüksek bir rakam gibi görünse de farklı tıp fakültelerinin taban puanlarına baktığımızda en yüksek puan 536 ve 532 ile İstanbul’da iki vakıf üniversitesine ait, başarı sıralamaları sırası ile 51 ve 92 dir. Türkiye’nin en eski ve köklü üniversitesi İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İngilizce bölümü 516 taban puanı ile 495 başarı sıralamasında. Devlet üniversiteleri içinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi 408 taban puan ve 36629 başarı sıralaması ile sonuncu iken, bu sayılar vakıf üniversitelerinde daha da iç acıtıcı. İstanbul’daki bir vakıf üniversitesinin tıp fakültesi, 392 taban puan ve 49963 başarı sıralaması ile öğrenci almakta. Altı yıllık tıp eğitimi sonunda 536 puanla tıp fakültesine giren öğrenci ile 392 puanla giren arasında hiçbir fark olmayacak ve her ikisi de pratisyen doktor olarak mezun olup, aynı maaş ve koşullarda zorunlu hizmete gidecek ve bunu tamamladıktan sonra ancak diplomalarını alabileceklerdir. Taban puan ve başarı sıralamasındaki rekor düşüşe rağmen 2022 yılında 671 Tıp Fakültesi kontenjanı boş kalıyor. Bunun temel nedeni son 20 yılda Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar, devlet otoritesinin hekimi toplum nezdinde değersiz kılması, ekonomik ve çalışma koşulları açısından iyileştirici herhangi bir adım atmamasıdır. Bir başka temel nedende yönetim erkinin bu tavrından cesaret alan, hekimin hizmet sunduğu kesimin de, toplumsal şiddetin artmasına paralel olarak sağlık çalışanlarına uyguladığı ve çoğu kez ölümle sonuçlanan şiddet tir.
Son yapılan artışlardan sonra bile bir pratisyen ve yeni mezun uzman hekim, enflasyonun %128 olduğu bir dönemde açlık sınırının biraz üzerinde, yoksulluk sınırının biraz altında bir gelire sahiptir. Emekli hekimlerin durumu daha da vahimdir. Kırk üç yıl aktif hekimlik, EAH de şeflik, üniversitede öğretim üyeliği yapmış ve kıdemli profesör olarak emekli olmuş iç hastalıkları ve gastroenteroloji ihtisası olan bir emekli hekimin son temmuz artışından sonra maaşı 18.200 TL dir. Bu nedenle birçok emekli hekim geçinebilmek için özel hastane veya polikliniklerde çalışmaya devam etmektedir. Çalışma koşulları da çok ağır çoğu kez insanca yaşamaya izin vermeyecek derecede kötüdür. Özellikle asistanlık döneminde mesai kavramı yoktur, sınırsız nöbet tutabilir asistan doktor. Son çıkan düzenlemeyle birlikte, hekimlerden 5 dakikada bir hasta bakması istenmektedir. Bir hastanın doktor odasına giriş ve çıkışı bile en az 5 dakika zaman alırken; hastayla tanışma onda güven ortamı yaratma, hikayesini dinleme, tam bir fizik muayene, tetkik isteme, olası tanıları ve tetkikleri hastaya anlatma, ya da reçete yazıp önerilerde bulunma dünya standartlarında en az yarım saattir. Bütün olumsuz çalışma koşullarını bir kenar bıraksanız bile, siz hekime 5 dakikada bir hasta bakın hem de hastayı memnun edin, doğru tanı koyun yerinde tetkik isteyin ve doğru tedavi edin diyemezsiniz. Üstüne üstlük memnun olmayan hastalara başhekimlikten cumhurbaşkanına kadar uzanan her yönetim kademesinde şikayet yolunu açacaksınız. Doktor hastaya gözünün üstünde kaşın var diyemeyecek ve yaptığınız her işlemle ilgili olabilecek komplikasyonlar kötü tıbbi uygulama sayılacak ve bundan ekmek yemeyi bekleyen avukatların hastaları yönlendirmesi ile mahkemeler de çile çekeceksiniz. Kusura bakmayın siz bu koşullarda ne hekimlerin yurt dışına gidişini engelleyebilirsiniz, nede boş kontenjanları doldurmayı.
Sonuç olarak Türkiye’deki 122 tıp fakültesinin altyapı ve öğretim üyesi açısından yeterliliği gözden geçirilmeli, her yere gecekondu tıp fakültesi açmak yerine mevcut tıp fakülteleri yeterli alt yapı, bilimsel nitelikli, yeterli akademik kadro ile güçlendirilmelidir. Buradan mezun olacak doktorlar için de güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamı ve insanca yaşam koşullarının sağlanacağı yasal düzenlemeler ivedilikle yapılarak Tıp fakültelerinin boş kalması ve beyin göçü önlenmelidir.
Kaynaklar
- Tıp Fakültelerinin Mevcut Durumuna Güncel Bakış https://ato.org.tr 25 Tem 2022
- Geçen seneye göre iki kat arttı…Tıp fakültesi kontenjanları boş https://medimagazin.com.tr › Güncel 17 Ağu 2022
- Mühendislik, tıp ve hukuk boş kaldıhttps://www.birgun.net › Güncel 16 Ağu 2022
- Tıpta İlk Kez Bir Kontenjan Boş Kaldı,https://www.memurlar.net › 19 Eyl 2019
- Tıp Fakültesi 2022 Taban Puanları ve Başarı Sıralamaları https://www.universitego.com
- Prof.Kaynak’tan tıp eğitimi tepkisi, https://www.gazeteduvar.com.tr 18 Şub 2022
- Tıp fakültelerinin sayısı artıyor, niteliği azalıyor;https://t24.com.tr 23 Tem 2022
- Tıp Programı Bulunan Tüm Üniversiteler YÖK Lisans Atlası https://yokatlas.yok.gov.tr
4 yorum
merhaba, bu konuya değindiğiniz için teşekkürler ama yazıda veri yanlışları var, ankara tabip odasındakileri de uyarmama rağmen dinlemiyorlar, bildiklerini okumaya devam ediyorlar.
ülkemizdeki tıp fakültesi sayısı halihazırda 128 değil 120’dir. Konu ile ilgili bu sitede bugüne kadar en çok okunan şu yazıma müracaat edebilirsiniz. https://www.akademikakil.com/turkiyedeki-tip-fakultelerinin-panoramasi-2021-verileri-isiginda-gozden-gecirilmis-ve-yorumlanmis-yeni-haliyle/irfanyalcinkaya/
Ayrıca 2022 verileri için; https://profdrirfanyalcinkaya.blogspot.com/2022/08/turkiyedeki-tip-fakultelerinin.html
Tıp fakültelerini değişik yönlerden irdelediğim 7 adet yazıma da bu sitede isterseniz ulaşabilirsiniz.
https://www.akademikakil.com/author/irfanyalcinkaya/
Selamlar
Prof. Dr. İrfan Yalçınkaya
Merhaba makalemi okuyup değerlendirdiğiniz için teşekkür ederim. Tıp fakültesi sayısını “Tıp Programı Bulunan Tüm Üniversiteler YÖK Lisans Atlası https://yokatlas.yok.gov.tr” bu kaynaktan tek tek sayarak aldım, bugün tekrar saydım 122 tıp fakültesi var, programlar 200 üzerinde olduğu için sayarken herhalde programların bazıları fakülte olarak sayıldı. Uyarınız için teşekkür ederim. Doğru rakam 122.
Sevindirici bir haber.
Ülkemizin “zeki” gençleri akıllanmışlar da. Artık iş garantisi var diye sevmedikleri bir bölümü okumayacaklar, sevmedikleri işi yapmayacaklar. Zekalarını ve akıllarını zayi etmeyecekler.
Ülkemizin hakimlerine de teşekkür borçluyuz.
Bir araçlık park yerine kendinden önce park edeni tutuklayıp hapse atan zihniyet, kafasında kaldırım taşı kırılan, yoğun bakımda tedavi görmek zorunda kalan, doktoru yoğun bakım hastası haline getiren zanlıyı, “doktor da hak etmiştir canım ” deyip tutuksuz yargılayan zihniyeti görüp analiz eden; hem zeki hem de akıllı gençlerimiz, doktor olunca; “yeryüzünde gezen ilahlar” olamayacaklarını anlayıp tıp fakültelerini tercihten vazgeçmişlerdir.
671 adet kontenjanı boş bırakmışlardır. İyi de etmişlerdir.
Tıp fakültesi kontenjanlarının daha iyi günleri. 10 binli sayılara hazırlıklı olun.
Yorum yok