Dünya vatandaşları 21. yüzyıla, insanlığı tehdit eden doğal ve sosyal afetlerle merhaba demiştir. Yaşamı, varoluşumuzu ve sağlığımızı tehdit eden bu krizlerin yönetiminde önemli rolleri olan profesyonellerin başında sağlıkçılar gelmektedir. Uluslararası Hemşireler Birliği(ICN) her yıl olduğu gibi bu yılda yüzyılımıza uygun olarak ”Hemşirelerimiz geleceğimizdir ”temasını belirlemiştir.
Yaşamı koruma ve geliştirmede sağlık önemlidir. Yaşamı ve sağlığımızı tehdit eden pandemi ve deprem gibi krizlerde sağlıkçıların sorumluluğu ve iş yükü artar. Bu süreçte hümanistik ve holistik yaklaşımlarını alturistik bir tutumla sergilerlerken kendilerinden vazgeçtikleri de olur. Yaşadığımız pandemi ve deprem gerçeğinde, insanlığın geleceği için kendi geleceklerini unutan sağlıkçılarımıza ait bazı verileri inceleyerek ICN’nin temasına değinmek istiyorum.
DSÖ verilerine göre; COVID-19’dan yaklaşık 180 bin sağlık çalışanı hayatını kaybederken 135 milyon sağlık çalışanında da tükenmişlik, endişe ve yorgunluk belirtileri görülmüştür.. Pandemi sürecinde Türkiye’de yaklaşık 1 Milyon 100 bin sağlık personeli görev başındaydı. Bu sağlıkçıların (hekimler (%14,8), eczacılar (%3),hemşire ve ebeler (%24,5) çoğunluğunu hemşire-ebe gibi sağlık bakım profesyonelleri oluşturuyordu. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) paylaştığı verilere göre aktif olarak çalışan 358, emekli 33, toplam 391 sağlık çalışanı korona virüs nedeniyle hayatını kaybetmiştir. Bunların %6’sını hemşire ve ebeler oluşturmakta olup çoğunluğu kadındır. Pandemiye bağlı ölümlerin çoğunluğu 65 yaş ve üzerindeyken ölen sağlık çalışanlarının yaş ortalaması 55, hemşire ve ebelerin yaş ortalaması ise 40 ‘tır. Covid-19’a bağlı olarak ölen hemşire ve ebelerin yarıdan fazlası hastane çalışanlarıdır.
Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Covid-19 nedeniyle ölen 3600 sağlık çalışanı ile ilgili yapılan bir çalışmada; Hemşireler, destek personeli ve huzurevi çalışanları da dahil olmak üzere günlük hasta bakımıyla ilgilenen düşük ücretli işçilerin Covid-19’a bağlı ölüm hızları, hekimlerden çok daha yüksek çıkmıştır. DSÖ ortak verilerine göre sağlık çalışanlarının virüse yakalanmasında; koruyucu ekipmanların nicel ve/veya nitel yetersizliği, salgının hastanelerde karşılanması, uzun mesai saatleri, çok sayıda hasta ile temas kurulması ve siyasi iktidarların salgınla mücadele etme yöntemleri, belirleyici faktörler olarak öne çıkmıştır.
DSÖ’nün sağlık çalışanlarının iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için yayımlanan rehberde Covid-19, meslek hastalığı kabul edilirken Türkiye’de Covid-19 illiyet bağı meslek hastalığı kabul edilerek pandemide en çok etkilenen meslek gruplarından olan sağlık çalışanların özlük haklarında haksızlık yapılmıştır.
6 Şubat depreminde afet bölgelerinde çoğunluğunu hemşirelerin oluşturduğu toplamda 123 bin 522 sağlık personeli (19 bin 109’u hekim, 67 bin 512’si hemşire ve ebe, 36 bin 901’i diğer personel ) ile hizmet verilmiştir. Bu personelle birlikte yaklaşık 4 bin UMKE, 6 bin ambulans personeli, yanı sıra 1267 ambulans ve 245 UMKE aracı ile hizmet verilmiştir. UMKE ekiplerin bir bölümü gezici sağlık hizmeti vermekte, kronik hastalara ilaçlarını ulaştırmakta görev almıştır.
6 Şubat depreminde Türkiye’de resmî rakamlara göre en az 50 bin 783 kişi hayatını kaybetti ve toplam 122 binden fazla kişi de yaralandı.
Görev yerleri afet bölgesindeki iller olan ve 6 Şubat depremine yakalanan 448 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiş, 528 sağlık çalışanı ise yaralanmıştır. Tek görevi şifa dağıtmak olan sağlıkçılar ölmüşlerdir.
Deprem bölgesinde vazifelerini özverili bir şekilde yerine getiren sağlık çalışanları bu süreçte ailesi, arkadaşları depremden etkilendiği halde çalışmaya zorlanması; depremde ciddi biçimde hasar görmüş, güvensiz sağlık kuruluşlarında çalışmaya zorlanması; depremzedelerin tedavisini sürdürürken artçıların devam ettiği bir tabloda can güvenliğinin olmaması; ruhsal rahatsızlık riski taşıyan bir depremzede olarak psikososyal destek alamaması; afet bölgelerinde yakınları olduğu halde idari izinden yararlanmada zorluklar yaşaması; yakınlarının sağlıkları ile ilgili bakım, gözetim yükümlülükleri ortaya çıktığında izin verilmemesi; ailecek bir felaket yaşamış olma durumunda ya da yakınlarının ölümünde görev yeri değişim isteklerinin işleme alınmasında yavaş davranılması gibi -yasalarca güvence altına alınmış haklarında- sorunlar yaşamışlardır…
THD 2022’ de ne dediyse 2023’te de aynı şekilde ve ICN’in “Hemşirelerimizin geleceği” temasına da vurgu yaparak diyor ki;
- Hemşirelik hizmetlerini hemşire eliyle yönetebilmemizin önünde engeller var.
- Ağır çalışma koşulları altında eziliyoruz. İş yerlerinde baskı ve mobbing altında eziliyoruz. Yoksulluk sınırından bile çok uzak maaşlarımızla, zorlu ekonomik koşullar altında eziliyoruz…
Kısacası“ İNSANCA YAŞAMAK VE YAŞATMAK İÇİN TALEPLERİMİZ VAR! ”diyor ve devam ediyor;
- Hemşire maaşlarının tek kalemde emekliliğe yansıyacak ve yoksulluk sınırının üstünde olacak şekilde düzenlenmesini,
- Hemşirelerin aşırı iş yükü, uzun çalışma saatleri, görev tanımı dışında işlerin yaptırılması, hemşirelik mevzuatının yok sayılması gibi sahada yaşanan sorunlara yönelik düzenleme ve denetimin yapılmasını,
- Yöneticilerin keyfi kararlarından, baskı ve mobbingden, çalışma ortamlarımızın arındırılmasını,
- Atama bekleyen hemşirelerin bir an önce atanıp, hemşire açığının kapatılmasını,
- Emeklilerimize insanca yaşayabilecekleri ücretlerin ödenmesine yönelik düzenleme yapılmasını,
- Sağlık Bakanlığı’nda Hemşirelik Daire Başkanlığı’nın tekrar oluşturulmasını, Türk Hemşireler Birliği’nin kurulmasını,
- Hemşirelik Bölüm/Fakülte/Yüksekokullarının açılması için gerekli asgari öğretim üyesi niteliğinin, sadece hemşirelik alanında uzman öğretim üyesi olacak şekilde yeniden düzenlenmesini,
- Uzman hemşirelik uygulamasına yönelik çalışmaların bir an önce başlatılmasını,
- Toplumun sağlığını ve hemşirelik mesleğini ilgilendiren her türlü karar verici ve politika yapıcı mekanizmada hemşirelerin de yer almasını istiyoruz…
2023 ICN’in temasına göre, yaşamımız ve geleceğimizi koruyan hemşirelere iyi bir gelecek hazırlayarak hepimiz gelecekte mutlu ve sağlıklı olalım…
Kaynaklar:
https://www.thder.org.tr/uploads/files/THD-%20interactive-08-03.pdf
https://www.ttb.org.tr/userfiles/files/son_son_saglik_emekcileri_olumleri_rapor.pdf