İnsan, evren, yaratıcı ilişkisi tarih boyunca sürekli merak edilmiş, bazen kuşkuyla bazen de inanarak yorumlanmış ve yaşamın ana konusu olmaya devam etmiştir.
İnanç kökenli yorumların ağırlık kazandığı toplumlarda şekillenme farklı, kuşku kökenli yorumların yapıldığı toplumlarda şekillenme farklı olmuştur.
Bu kökten farklı gibi görülen toplumların aslında esastan farklı olmadıkları, usül farklılıklarının ön plana çıktığı değişim ve dönüşüm süreçlerinde gözlenebilmiştir.
Batı toplumlarının kültürel temelini oluşturan Avrupa tarihinin geçmişi, acımasız din ve mezhep savaşlarından geçerek bugünkü Avrupa Birliği demokrasisine ulaşması, Sovyet toplumunun inanç temelli “Çarlık” sisteminden miras aldığı yapılanmayı “kuşku” temelli deneyimden geçirerek tekrar “inanç” temelli çağdaş Rusya’ya teslim etmesi ileri sürdüğümüz görüşü destekleyen (bize göre) somut örneklerdir.
Bu hipotez ve “gözlem”den çıkarak şunu ifade edebiliriz:
“Aslında insanoğlu özde değişmiyor, kültürel ve coğrafya farklılıklarına göre çeşitlilik gösteriyor.”
Bu haftaki yazıma bu girişle başlamaktaki amacım; insan sağlığına yaklaşımda çağdaş yorumların yavaş yavaş değişim ve dönüşüm süreci hazırlayan işaret taşları ile yüklü olduklarını gözlememden kaynaklanıyor.
Artık, insanın varoluşunun nesnel ve ruhsal yapısı bir bütün olarak ele alınıp yorumlandığında, farklı boyutların insanın teşhis ve tedavisinde, birlikte, birbirinden koparılmadan yakalanıp kullanılmasının kaçınılmaz olduğu sezilmektedir.
Yirmi birinci yüzyılın insanının evrensel boyutlarını çok yönlü analiz edip, yeni bir sağlık programı gerçekleştireceksek (ki buna mecburuz) önce düşüncemizi evrenselleştirip, yöntemlerimizi bilimselleştirmeliyiz.
Geliştireceğimiz bilimsel yöntemler, kirlenmemiş insan organizması ile kirlenmemiş toprağın hangi niteliklerle örtüştüğünü, temizlenmiş havanın toprakla nasıl bütünleştiğini, evrensel ahlak ilkelerinin insanlar arası ilişkilerde neden vazgeçilmez olduğunu ve yaşamın dengesinin bir bütünlük içinde nasıl uyum gerektirdiğini bize sunabilmelidir.
Gelecek yazıda “doğal insan”ı yorumlamak üzere…
Saygı ve sevgiler.