“Demokrasi; Batı medeniyetinin meydana getirdiği siyasal bir yapıdır.”
G.Sartori
“Demokrasi, zaman zaman denenen diğer tüm biçimler dışında, en kötü yönetim biçimidir.” Winston Churchill. “Demokrasi, çözülemeyen sorunlara yakın çözümler bulmaktır.”
Neibuhr
“Demokrasi, Seyirci ,sporcu değil, katılımcı bir olaydır. Biz katılmazsak demokrasi olmaktan çıkar.”
Michael Moore
“İnsanların adalet kapasitesi demokrasiyi mümkün kılar, fakat insanın adaletsizliği demokrasiyi gerekli kılar.”
Neibuhr
“Demokrasi, insanların yarısından fazlasının çoğu zaman haklı olduğuna dair yinelenen şüphedir.”
EB Beyaz
Akademikakil.com’un bu ayın konusu olarak belirlediği “Doğrudan Demokrasi” konusundaki görüşlerimi siz değerli okurlarımla paylaşacağım. Doğrudan Demokrasi, demokrasinin çeşitlerinden bir tanesidir. Benim hesaplarıma göre günümüzde doktrinde ve literatürde 30’a yakın demokrasi çeşidi geçmektedir. Bunlar;
1.Doğrudan demokrasi , 2. Yarı doğrudan demokrasi, 3. Temsili demokrasi, 4. Plebisit demokrasi, 5.Westminister demokrasi , 6.Klasik demokrasi , 7.Sosyalist demokrasi, 8.Liberal demokrasi, 9. Age demokrasi, 10.Digital demokrasi, 11.Militan demokrasi 12.Sosyalist demokrasi, 13. Marksist demokrasi, 14.Halk demokrasisi, 15. Oydaşmacı demokrasi, 16. Müzakereci demokrasi, 17. Uzlaşmacı demokrasi, 18.Teo demokrasi, 19.Sosyal demokrasi, 20.İskandinav tipi demokrasi, 21.Atina demokrasisi (MÖ.594) 22.Normatif demokrasi, 23.Deneysel demokrasi, 24. E-demokrasi, 25.Çoğulcu demokrasi, 26.Konsensus demokrasi, 27.Ekonomik demokrasi, 28.Madisoncu demokrasi. Yaklaşık otuz tanesinin ismi böyledir.
Konumuz olan doğrudan demokrasi ye geçmeden önce demokrasi kavramına değinmek isterim. Demokrasi “demos” halk ve “krates” yönetim kelimelerinden mülhem halkın yönetimi diye çevirebileceğimiz Yunanca bir kelimedir. Âmâ bu demokrasiye klasik, Atina demokrasileri de denmektedir. O zamanlar M.Ö. 500’lerde yani, günümüzden 2500 yıl önce kullanılan bu kavramda demos Atinalı, yerli, beyaz, erkekler kastedilmektedir. Siyah, köle, yabancı, kadınlar ve çocuklar katılmadığı için örneğin 100 kişilik bir topluluktan 20 kişinin yönetimde söz sahibi olması demektir.
Günümüzde ulus devletler çoğaldığı için demokrasi kelimesine de 2500 yıl önceki anlamı birebir karşılayamamaktadır. Hal böyle olunca onlarca demokrasi çeşidiyle karşı karşıyayız. Konumuz olan Doğrudan demokrasi için ilginç iki örnek verilir. Bunlardan biri İsviçre konfederasyonundaki kantonlardaki uygulama ve Ülkemizdeki köylerde muhtarlık yönetimi gibi. Evet ülkemizdeki köy derneklerini işleyişi ve muhtarlık yönetimiyle ilgili böyle bir benzetme yapılır ama bu yaklaşım biraz ironi içerir. Çünkü Köy dernekleri bizde 1924 yılında 442 sayılı köy kanunuyla düzenlenmiştir, dernek olması 2004 yılında 5253 sayılı kanunla düzenlemede benzerlikten başka anlam taşımaz. Doğrudan demokrasinin normatif teorisi halk egemenliği, halk özgürlüğü ve siyasi eşitliğine dayanır.
Doğrudan demokrasi dediğimiz şey, demokrasinin ilk anlamıyla derinden kök salmıştır. “Demokratiya,” içinde, Yunanca, yurttaşların (demos) güce (kratos) sahip olduğu anlamına gelir. Antik Yunan demokrasisi, o zamanlar herkes vatandaş olamasa da (bunun gibi) doğrudan demokrasinin ilk örneğini teşkil eder (Örneğin; kadınları veya köleleri dışlayan statü). Zaten Bryan Turner e göre eşitlik; kişilerarası özsel eşitlik, şartlarda eşitlik, fırsat eşitliği, sonuçlarda eşitlik olmak üzere dört türlüdür. Dolayısıyla demokrasi antik Yunandan günümüze eşitlik sağladığı iddiası gerçekçi değildir.
Onlara göre demokrasi olabilmesi için kanunların herkes için aynı olması (İsonomia), site işlerine katılmada ve siyasal iktidara katılmada eşitlik (İsegoria ve İsokratia) olması gerekir. Yunan siyasal düşüncesinde demokrasiye yatkın ilk düşünce M.Ö. 700’lerde Hesiodos’la görülmüştür. Hesiodos’dan 100 yıl sonra Solon Kanunları (Solon Reformları diye de geçen), Heredot öğretileri, 500’ler Meclisi, Şafak kurulu, Eglezya Yunan demokrasisinde geçirilen merhalelerdir. Öyle ki 1832’de İngiltere’de nüfusun %5 i seçmendi. Bayanlar oy kullanmazdı.
Bu nedenle bireyler (kurayla seçilen) tasnif yoluyla mecliste yer alıyordu (Ober, 1998). Günümüzde vatandaşlar kendilerini temsil etmiyor, onları seçen insanlar tarafından temsil ediliyor. Siyasi temsilciler politikacıların) kendilerini ifade etmeleri ve onlar için hareket etmeleri gerektiği anlamına gelir.
Dahl’a göre demokrasinin uygulanabilir herhangi bir alternatifine göre en az on avantajı bulunmaktadır. Bunlar aşağıda yer almaktadır;
R.Dahl’a göre işleyen bir demokrasinin ölçütleri şunlardır;
- “Demokrasi, zalim ve kötü otokratların yönetime geçmesini engellemeye yardımcı olur.
Demokrasi, vatandaşlarına demokratik olmayan sistemlerin sağlamadığı ve sağlayamayacağı pek çok temel hakkı sağlamayı garanti eder. - Demokrasi, vatandaşlarına mümkün olan alternatiflerinden daha geniş bir kişisel özgürlük alanı sağlar.
- Demokrasi, insanların kendi temel çıkarlarını korumalarına yardımcı olur.
- Sadece demokratik bir hükümet insanların kendi kaderini tayin etme özgürlüklerini yaşayabilmeleri, yani kendi seçtikleri kanunlar uyarınca yaşayabilmeleri için azami fırsatı tanıyabilir.
- Sadece demokratik bir hükümet ahlaki sorumlulukların yerine getirilebilmesi için azami fırsatı tanıyabilir.
- Demokrasi, insani gelişimi, mümkün olan herhangi bir alternatifinden daha çok destekler.
- Sadece demokratik bir yönetim göreceli olarak daha çok siyasal eşitlik sağlar.
- Modern temsili demokrasiler birbirleriyle savaşmazlar.
- Demokratik bir yönetime sahip olan ülkeler demokratik olmayanlardan daha zengindir.(R.Dahl)
“Seçimle belirlenmiş memurlar, Özgür, adil ve sık sık yapılan seçimler, İfade özgürlüğü, Alternatif bilgilenme kaynakları, Kurumsal özerklik, Vatandaşların dâhil edilmesi,” (R.Dahl)
R.Dahl’a göre demokrasinin iyi işlemesindeki etki eden değişkenler şunlardır.
“1.Yazılı mı Sözlü mü, Olduğu, 2.Haklar beyannamesi, İçerip içermediği, Sosyal ve Ekonomik haklar İçerip içermediği, 3. Federal mi üniter mi, Devlet yapısının özelliğini yansıtıp yansıtmadığı, 4.Tek meclis mi iki meclis mi, Olup olmadığı, 5.Hukuki denetimin ne derece yapıldığı, 6.Yargıçların hizmet süresi yaşam boyu mu, sınırlı bir dönem için mi, Örnek ABD de başyargıç ömür oyu iken bizde AM başkanının görev süresi 12 yılla sınırlıdır. 7. Halk oylamaları, Ne tür referandumun olduğu, (gönüllü mü, zorunlu mu ). 8.Başkanlık sistemi mi parlamenter sistem mi, Yönetim sistemine yapılan vurgu. 9.Seçim sistemi, Ülkede uygulanan seçim sisteminin ne olduğu. Çünkü onlarca seçim sistemi bulunmakta ve ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.”
Konumuz olan Doğrudan demokrasinin tek bir ülkede olması ve adı geçen ülkenin kendine has öznel koşullarının olması karşılaştırmalı analizi gerekli kılmaktadır. Demokrasinin aparatlarını Lipjard ve Dahl, ekonomik katılım, oy kullanma eşitliği, bilgi edinebilme, gündemi belirleme, yetişkinlerin katılımı olarak sıralamaktadır. Dolaylı ve temsili demokrasinin aksine doğrudan demokrasi vatandaşların demokratik karar alma sürecine doğrudan katılımıdır. Eski yunanda 1000 erkek vatandaştan oluşan meclislerle (ecclesia) larla başladı.
Aslında çifte çoğunluk federal mantıktan kaynaklanıyor. İsviçre parlamentosu iki meclisten oluşur. Odalar: Ulusal Konsey (200 sandalye, her kantonun kantonuna orantılı olarak halkı temsil eder) Nüfus) ve Eyaletler Konseyi (kantonları temsil eden 46 sandalye).
Dünya çapında 100 den fazla ülkede 1700 ulusal oydan dünyanın 1/3 ünden fazlası İsviçre’de yapılmıştır. %36.6’sı. (Kıtalara göre popüler oy oranları 36.5 İsviçre, 24.6 İsviçre hariç AB ülkeleri. 12.6 Asya ülkeleri. 10.4 Amerika, 9.3 Afrika, 6.6 Okyanus). Çünkü İsviçre 26 kantonu olan; 4’te 1’i yabancılardan oluşan (yabancıların nüfusa oranı %24) yabancı nüfusu 8.2 milyon olan, 2889 belediyeye sahip bir ülkedir. Appenzell Innerrhodan kantonunda halk meclisi devlet konseyindeki temsilcisin, el kaldırarak seçer. Federal konsey yürütmedir. Federal meclisi 4 yılda bir yapılır. 7 federal konseyin üyeleri dönüşümlü olarak her yıl birini başkan seçer. 4 ana siyasi parti vardır. 1874 Anayasası değişikliği zorunlu, gönüllü, isteğe bağlı olmak üzere farklı şekillerde yapılır.
Seçmenlerin İsviçre parlamentosunda alınan kararlara ilişkin görüşlerini açıklamaları ve federal Anayasa değişikliği önerilerine olanak tanır. İsteğe bağlı gönüllü zorunlu referandum var. Yılda 4 kez 15 konuda referanduma çağrılıyor. 18 ay içinde 100000 seçmen oy kullanır. Ulusal referanduma gidilebilmesi için 100 günde 50000 seçmen anayasa değişikliği ve uluslararası kuruluşlara üyelik için zorunludur.
Lipjard, seçimlerde temsil, özgür adil sık yapılan seçimler, ifade hürriyeti, alternatif bilgi kaynaklarına erişim. Dernek bağımsızlığı. Kapsayıcı vatandaşlık bu konuları temel koşul olarak mütalaa etmektedir.
Doğrudan demokrasini diğer bir adı da saf demokrasidir. Yasa ve politikaların halk tarafından belirlendiği bir demokrasi türüdür. Atina şehir devletinde, İsviçre de, Bağımsızlık savaşı yıllarına ABD de görülen demokrasi türüdür. Diğer bir ifadeyle temsili demokrasinin tersidir. Bunun en önemli 3 olumlu 3 de olumsuz yönü sıralanmaktadır. Olumlu yönleri; tam hükümet şeffaflığı, hükümetin daha fazla hesap vermesi, daha büyük vatandaş iş birliği mantığı yatmaktadır. Olumsuz yönleri ise, zor karar alınması, katılımın düşmesi, büyük sorunların kısa zamanda çözülememesi gelmektedir.
Doğrudan demokraside tipik örnek İsviçre’dir. 1848 İsviçre’nin önce federasyon sona konfederasyon olmasıyla başlayan süreç bu küçük devletin doğrudan demokrasi konusunda dünyada örnek olmasına ol açmıştır. İsviçre tarafsız, denize kıyısı olmayan belli sektörlerde söz sahibi özelikle finans güvencesi konusunda bankaları olan bir ülkedir. 1848 yılından 2004 yılına kadar İsviçre’de 517 referandum yapılmış, 156 yılda ortalama 3.5 ayda bir referandum yapılan bir ülkedir. 1892’den 2004 yılına kadar 244 de referandum girişim yapılmış bunlarda referandum olmamıştır. (www.aceproject.org.2023).
Zorunlu referandumlar, sıklıkla, özellikle anayasa değişiklikleri veya devlet egemenliği, toprak veya kimlik meselelerinde, referandum oyu ile onaylanması gereken teklifleri öne sürme yetkisine sahip hükümet yetkililerinden kaynaklanır. Bu nedenle, kanunen bu tür belirli konularda halk oylaması yapılması zorunluyken, referandum önerisinin gündemi ve içeriği çoğunlukla hükümet yetkilileri tarafından belirlenir. Bununla birlikte, bazı yargı bölgelerinde, yine anayasal değişiklikler gibi belirli konular da vatandaşların inisiyatifiyle önerilebilir ve zorunlu bir oylamaya yol açabilir (İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri veya Alman eyaletleri). (www.merriam.webster.com.)
Doğrudan demokrasiye Giden yol: İsviçre’de ve 1914’ten önce ABD’nin Batı eyaletlerindeki İlerici harekette olduğu gibi, inisiyatif ve referandumun ekonomik-politik tahakküme karşı yöneltildiği anti-oligarşik çatışma. Faşizm sonrası İtalya’da (uygulama 1970’e kadar ertelendi), 1945 ve 1990’daki diktatörlüklerin ardından Alman bölge devletlerinde veya 1980’ler ve 90’larda Latin Amerika’da olduğu gibi demokrasiye doğru sistem dönüşümü .İrlanda’da (1922, 1937) veya Sovyet ya da Yugoslav egemenliğinden sonra Letonya, Litvanya ve Slovenya’da olduğu gibi devlet bağımsızlığı görülmüştür.(www.britannica.com.erişim.tarihi 05.2023).
Demokrasi, ‘halk’ ve ‘yönetim’ terimlerinin herhangi bir apaçık anlamıyla halkın fiilen yönettiği anlamına gelmez ve gelemez. Demokrasi, yalnızca halkın kendilerini yönetecek adamları kabul etme veya reddetme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Antik Yunanda ise 400’ler meclisi (M.Ö. 411-410) ve Otuzar Tiranlığı (404-403)’nın da olması bunun kanıtıdır. Bu demokrasi çeşidi de kendi içinde aşamalardan geçmiştir.
Eski Atina gibi doğrudan bir demokraside, tüm vatandaşlar (sadece askeri eğitimlerini tamamlamış yetişkin erkekler; kadınlar, köleler ve plebler vatandaş değildi) tüm siyasi kararlara katılmaya davet edilir. Bu demokrasi biçimi artık uygulanmamaktadır. Bu demokrasi biçiminde vatandaşlar sürekli olarak gücün kullanılmasına dahil olurlar ve kararlar çoğunluk kuralına göre alınır.
Doğrudan demokrasi modelinin uygulanabilmesi için, demokrasi ve siyasi kültür anlayışı olabildiğince yüksek, nüfus bakımından da küçük topluluk veya devletlerde uygulanması daha kolaydır. Bunun için İsviçre de başarılı olmasının nedenlerinden biri de budur. Doğrudan demokrasi mekanizmalarının en önemli ayağı “bir parlamentonun veya hükümetin müdahalesi olmaksızın doğrudan oylama yoluyla siyasi kararlar alabilir”.
Sonuç hangi tür demokrasi formatı olursa olsun Montesquieu’nun şu sözünü hatırlamamız gerekir kanısındayım.” Montesquieu ya göre iyi yada kötü yönetim yoktur. Yönetimin üzerinde hüküm sürdüğü toplumun koşullarına uygun olup olmaması durumu söz konusudur”. Dolayısıyla günümüzde 200 yakın ulus devlet 30’dan fazla demokrasi çeşidinden birini uygulamaktadır. Bunun kesin sınırları olmamakla birlikte ülkenin sosyal siyasal ekonomik koşulları belirlemektedir. Çin’de Andorra aynı seçim sistemiyle demokrasinin kurallarını belirlemesi oldukça zordur. Kendi vatandaşları Müslümanları denize atmaya çalışan vatandaşlık vermeyen Myanmar ile Finlandiya sosyal demokrasi anlayışını aynı demokrasi kavramıyla karşılaştırmak oldukça zordur.
Selam ve saygı ile.