Gelişen teknoloji, özellikle görüntüleme alanında müthiş yenilikleri tıp biliminin hizmetine sunuyor. Bunlardan biri de adeta anne karnındaki bebeğin vesikalık fotoğrafını bize sunan 4 boyutlu ultrasonografi cihazları. 4 boyutlu ultrasondan sadece güzel fotoğraflar elde etmek için yararlanmıyoruz. Artan görüntü kalitesi sayesinde bazı fetal anomalilerin tanısı da bu yöntem sayesinde kolaylaşmaktadır. Yıllar önce, Türk – Alman Jinekoloji Derneğinin düzenlediği biannual kongrelerin birinde, ülkemizde ilk kez “4 Boyutlu Ultrasonografi Kursu”nu düzenlediğimizde, bugün gelinen noktayı asla düşünememiştik. Peki, bugünkü tablo nedir? Günümüzde, izlediğimiz gebelerin hemen hepsi gebelik takiplerinde, her seferinde 4 boyutlu ultrasonla bebeklerini görmek istiyorlar. Talep bu kadar yoğun olunca, meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu ve tüm hastaneler ofislerini 4 boyutlu ultrasonlarla donattılar. Gerçekte 2 boyutlu konvansiyel ultrasonografi cihazları günümüzde ulaştıkları yüksek rezolüsyon ve görüntü kalitesiyle obstetrik inceleme için tamamen yeterli iken, bu kadar büyük bir israf niye? Elbette 4 boyutlu ultrasonlar da hastane ve ileri tanı merkezlerinde yerlerini almalılar, ama en küçük yerleşim merkezlerinde bulunan jinekolog doktor ofislerinde bile bu cihazların olması büyük bir israftır. Bir de bu alanda baş döndürücü hızla gelişen teknolojiyi düşünürsek, cihazların hızla demode olduğunu görüyoruz. Yani bu hesapla meslektaşlarımızın her 3 – 4 yılda bir yüzbinlerce lira harcayarak kendilerine yeni bir cihaz almaları gerekecek. Acaba zengin batılı ülkelerde durum nedir? Bugün pek çok ülkede tüm gebelik süresince 2 veya 3 kez ultrason yapılmasına izin verilmektedir, bu da konvansiyonel ultrasondur. Örneğin Almanya’da en gerekli gebelik haftaları olan 11 – 14 ve 22. haftada ultrasonografik inceleme yapılmakta, bunlarda bir sorun saptanırsa hasta ileri düzey merkezlere sevk edilmektedir.
Ülkemizde de, perinatoloji dernekleri bu konudaki temel ilkeleri belirlemeli ve ülkemiz şartlarını da gözeterek gerekli rehberleri (guideline) yayımlamalıdır. Bu konuda halkımızın da doğru yolda eğitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir.