Sağlık bakanlığı özel sektörde çalışan meslektaşlarımıza, maalesef böyle bir sınırlama getirmeye çalışıyor. 3 Eylül 2007 tarihli Akşam gazetesindeki köşesinde, bakınız Prof. Dr. Yankı Yazgan şöyle diyor:
“Dedem çok uzun bir süre doktorluk yaptığı Aydın’dan İzmir’e taşındığında, Aydın’daki hastaları epey bir süre kapısını aşındırmaya devam ettiler. Dedem artık yeni bilgileri takip edemediğini, doktorluğa devam edemeyeceğini söyledikçe, hastalar ona daha bir bağlanıyor, bu ifadesini onun tevazuunun bir parçası sayıyorlardı. İşi gücü bırakmaya karar verdiğinde, ve hastalarını artık işini iyi yapamadığına ikna etmeye çalıştığında, 82 yaşındaydı.
Sağlık Bakanlığının bugünlerde yürürlüğe sokmaya çalıştığı yeni uygulama, onun zamanında geçerli olsaydı, 17 yıl illegal biçimde çalışmış olacaktı. Bakanlığın uygulamasına bakılırsa, ya ülkede doktor ihtiyacı pek az (o zaman yabancı doktor getirme gayretleri ya da zorunlu hizmet ne oluyor?), ya da 65 yaşını geçmiş insanların doktorluk yapabileceklerine ilişkin kuşkuları var. Benim aklıma gelenler bunlar.
Belki demagoji uzmanı birisi çıkıp da, ’65 yaşından yaşlı bir doktora kim muayene olmak ister ki?’ diyebilir. ‘Git bunu dedemin hastalarına sor’ desem ’40 yıl önceydi’ gibisinden bir cevap verebilir. Aynı soruyu, ‘Kim 23 yaşında bir doktora muayene olmak ister ki?’ diye soranlar olduğunu da düşünebiliriz. Bana sormuşlardı, Oğuzeli Kasabası’nın tek doktoru olarak ilk görev yerimdeki masama oturduğumda. Yüzüme karşı da ‘Bu çocuk mu doktor?’ dendiğini hatırlıyorum. Ama haksız değillerdi belki.
Bu gençlik tapınmasını anlamakta zorlanıyorum. Genç olmak, beyin yapısı gereği, hızlı öğrenme (ve çabuk unutma) ve dürtülerin güçlenmesi (ve kendini tutamama) gibi özelliklere sahiptir. Bu özellikleri gençler kadar belirgin olmayan, ama belki biraz aşınmış yetenek ve bilgilerini, deneyimleri sayesinde kıvrakça ve etkili biçimde kullanabilen ‘yaşlı’lar, beyin bölgeleri arasındaki bağlantı trafiğinin sürati ile gençleri sollayabilirler. Tabii, yaşamaktan bezmemişlerse…
65 yaşındaki doktor meslektaşlarımın meslek icra haklarının iadesi gerekir. Dedemin hatırası ve modern beyin bilimleri bunu söyletiyor bana.”
Ülkemizde sanki ‘gençleştirme kampanyası’ adı altında deneyimlileri tırpanlama olayı başlatılmış gibi. Orta yaşta iken bile hiç iş üretmeyen ya da senil demansı başlamış olanların yanında, doksan yaşında olup, beyni hâlâ pırıl pırıl çalışanlar da ortada. Önemli olan kişinin kafasında, çalışma ve mesleğini yapma arzusu olup olmamasıdır. Merak etmeyin doğal seleksiyon durmaksızın devam ediyor. Kimse eli titreyen cerraha ameliyat olmak istemez. Böyle bir sınırlama zaten var. En azından duayenlerin de, deneyimlerinden yararlanabileceğimiz işler olmalı.
Mutlaka bir sınır konulma zorunluluğu olacaksa, 75 yaş ve civarını enine boyuna tartışabiliriz diye düşünüyorum. Unutmayalım, bugün genç yaşta olanlar da günün birinde yaşlanacaklar.