İlk Uluslararası Kadınlar Günü, 28 Şubat 1909’da Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınlara oy hakkı da dahil olmak üzere eşit hakları teşvik etmek için halka açık bir gösteri düzenleyen Amerikalı işçi tarafından kutlandı.
O dönemde New York’ta binlerce çalışan kadın, daha yüksek maaşlar ve daha iyi çalışma koşulları talep ederek greve gitti. Birkaç yıl sonra, Mart 1911 yılında, bir yangın başladı at New York’ta Triangle gömlek fabrikasında binlerce kadın öldü. 20. yy başında, 8 Mart da kadınlar “Emekçi Kadınlar Günü” olarak ölen kadınları andı. İşçi kadınlar çok zor şartlarda çalışıyordu. (12 saat iş ve 10 dk yemek molası).
İtalya’da ise ancak 1946’da II. Dünya savaşından sonra, “la Festa della Donna“ üç kadının emeği ile kutlanmaya başladı. Günün sembolü ise ışığın, baharın, canlılığın sembolü: Mimoza çiçeğidir. İstanbul’da ise adalardaki, boğazdaki ağaçlardan zorla, zarar vererek yolunmuş Mimoza çiçekleri satılmasın diye belediyeler sertifikalı mimoza satıcıları yetiştirmiş ve Mimoza’nın bu yerlerden alınmasını tavsiye etmişlerdir.
İnsana kötü davranmayan zaten doğaya kötü davranmaz. İnsan olan ise hiç bir canlıya kötü davranmaz diyerek, mart ayının ilk günlerinde, baharın habercisi olarak canlı renkleri ile hayatımıza umut katan Mimoza çiçekleri insanlar, kadınlar, erkekler, çocuklar, tüm canlılar gibi etkileyici şekilde güzeldir.
Mimoza kökü olan bir ağaçtır. Çiçekleri kırılgandır ama kökleri aynı kadınlar gibi hayata derinlemesine bağlıdır.
Sözü deyişlere bırakarak yazımıza son verelim;
“Kadın insandır. Biz insanoğlu . Aslı bozuk deme gel şu insana ya dost. Bozuk olan insanın fikridir. Özü her zaman iyidir ya dost.” (Neşet Ertaş).
“İnsan olarak yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir. Çoğu kişi sadece insanımsı olarak yaşar. Biz zor da olsa insan olmak için gayret etmeli ve insan gibi yaşamalıyız. İhanet etme, iyi ol, ahlaklı ol, dünya ölümlü unutma.” (Oscar Wilde )
Alman Halk Edebiyatı “Faust Kitabı” insanımsılar (nefsi azmışlar) insanlığın şeytanıdır. Oysa biz insan olarak yaratıldık bunun önemini bilerek insan olmak için sonuna kadar iyi olmaya gayret etmeliyiz. (Hayrettin Orhanoğlu tercümesi). Öfke patlamasını engellemeli. İyilik benimsemeli. Kötülükten uzak durulmalı. Dünyanın iyiliğe yani insanlığa ihtiyacı var.
O zaman insan, kendi hemcinsi dahil hiç bir canlıya eziyet etmez, şiddet kullanmaz cinayet işlemez. Kadına şiddet, sağlık personeline şiddet, çocuklara şiddet, hayvanlara şiddet, doğaya şiddet, erkeğe şiddete insan olarak karşı koyalım. Bu bizim insan olarak yaratılmış olmaktan dolayı yapmamız gereken ödevimiz.
8 Mart’ta pozitif ayrımcılık yaparak “Kadınlar günü değil, insanlar günü kutlamak” lazım.
Asıl “365 gün İnsan Olmak” son derece kolaydır. Ruhumuzu asıl yoran insan olamamaktır.
O zaman Hacı Bektaş Veli’den bir özdeyiş ile bitirelim: İnsan olmanın yolunu anlayalım:
“Eline sahip çık” sadece hırsızlık yapma değil ayrıca “el”, “il”dir. Yani yurt, vatanına sahip çıktır.
“Beline sahip çık” sadece zina yapma değil “bel”, toprağına sahip çıktır. Yani toprağı boş bırakma ek ve dik ürettir.
“Diline sahip çık” ifadesindeki “dil”, sadece dedikodu, gıybet, hatır gönül kıran riyakar dil değil konuştuğumuz dildir, Türkçemizdir.
İnsan olmak kadın olmaktan ya da erkek olmaktan daha zormuş meğerse, 8 Mart dünya insanlar günü kutlu olsun.