“OTC Ürünler” kategorisi farklı yönleriyle uzun yıllardır ülkemizde tartışılıyor. “Reçetesiz satın alınabilir ürünler” olarak tanımlanan bu kategorinin içeriği ve düzenleme kuralları ise ülkeden ülkeye önemli farklılıklar içeriyor. Örnek alınabilecek ve ülkemize uyarlanabilecek model sayısının oldukça fazla olduğunu söylemeliyiz. Belki de, bu çoklu seçenek durumu, Türkiye’de “Nasıl olmalı?” sorusunun cevabını zorlaştıran bir etkendir.
ABD, Almanya, İngiltere, İtalya, ilaç regülasyonlarının aksine, reçetesiz satılan ürünler bakımından birbirlerinden oldukça farklılar.
Aslında nerede olursa olsun, bu ürünlerin büyük çoğunluğunun önce ilaç olarak ruhsatlandırıldığını, onlarca yıl kullanım sonrasında güvenli olduklarının gözlendiğini ve kategorilerinin ilaçtan, geri ödenmeyen / OTC olarak değişmiş olduğunu görüyoruz. Bu nedenle de yıllar içerisinde benzer yapı ve işlevlerdeki ürünler doğrudan reçetesiz ürün kategorisinde pazara verilmişlerdir.
Demek ki, OTC grubu ürünlerin yararları biliniyor. Yanlış kullanım ve suistimale bağlı riskleri düşük ve kullanım alanları kullanıcıların kendi karar verebilecekleri açıklıkta. Buraya kadar, sağlık otoriteleri, hekimler, eczacılar ve sektör hemfikir. Tartışılacak konular ya yok ya da sınırlı.
Uzlaşmazlık “Bu ürünler nerede satılmalı?”, “Bu ürünlerin halka tanıtımı yapılmalı mı?” noktasında yoğunlaşıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, geri ödenmeyen ürünler kategorisinin temeli, devletlerin yaşlanan nüfus, ruhsat dosyaları içeriğindeki muazzam detaya da bağlı artan Ar-Ge masraflarına paralel olarak yeni ürün fiyatlarındaki yükselme, sağlık güvencesine alınan kişi sayısındaki artış, teşhis ve tedavideki gelişmeler nedeniyle sağlık giderleriyle başa çıkmaktaki bütçe zorluklarıdır.
Belki de böyle bir zorluk olmasa, reçetesiz ürünler olmayacak, devletler önleyici, koruyucu, destek olucu her ürünü ödeyecekti.
Tartışma odağına geri dönersek, sektör açısından, pazara OTC kategorisinde yeni verilen ürünlerin bunları kullanacaklara nasıl tanıtılacağı önem kazanıyor. Hastanelerdeki hasta kuyrukları ve belirli adet geri ödenen ürünlerle kısıtlanmış reçeteler dikkate alınırsa, ölçülü, yanıltıcı olmayan ve bilgilendirici tanıtıma izin verecek düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz görünüyor.
OTC grubu ürünlerinin nerede satılacağı konusunda ise, açıkca eczaneler diyebiliriz. Nedenini ise, toplumda eczacıların, hakettikleri bir sağlık danışmanı geçmişleri olmasının yanı sıra, yeteri sayıda eczanenin başka kanal gerektirmemesi olarak söyleyebiliriz. Önümüzdeki ay bir başka konuda birlikte olmak dileği ile…