Yazılan yazıların sadece gazete sütunları ve internet sitelerinde kalmasına insanın gönlü razı gelmiyor. İşte bu nedenle, çoğunluğu Medimagazin’de yayımlanmış olan yazılarımı 2012 ve 2013 yıllarında, “Üniversitede Kır Çiçekleri” ve “Üniversitede Arılar, Karıncalar ve Ağustos Böcekleri” adlarıyla iki kitapta toplamıştım.
On iki yıldır köşe yazıları yazıyorum. Yüzerli dosyalar halinde, eskilerden başlayarak yayımlanmış olan kitapların dışında kalmış olan daha güncel olan yazılarım, “Üniversitede Hayaller ve Gerçekler” adıyla, üçüncü kitabım olarak Mart 2014 tarihinde yayımlandı.
Dört Mart Salı günü, Gazi Tıp Fakültesinin öğretim üyeleri yemekhanesinde kitabın tanıtımı amacıyla gerçekleştirdiğim imza gününde, diğer kitaplarımda olduğu gibi, yoğun bir ilgiyle karşılaştım. Öğretim üyesinden asistanlara, memurlara, intern ve stajyer öğrencilerimize kadar, tüm Gazi Tıp çalışanlarına teşekkür ederim.
Yine kimseden çekinmeden, korkmadan fikir ve görüşlerimi yazılarımda dile getirip özetledim. Vakti geldi, ona buna sataştım. Bazılarının moda deyimiyle, “Ona buna laf çaktım.”
Yapılanları, yapılmayanları, hatta yapılamayanları bile yeri geldi eleştirdim. Bir şeylerin en azından bir kısmı, yazılanlar ve eleştirilenler nedeni ile düzelip değişebiliyorsa, işte bu, kalemi elinden bırakmayanların ve dolayısıyla kültürün zaferidir.
Benim yazılarımdaki yelpaze bellidir. Okuyan arkadaşlarım gayet iyi biliyorlar. Daha çok sağlık, toplum ve eğitim alanlarında yazıyorum. Bu alanların dışına taşmamaya çalışıyorum.
Eskiden yayımlanmış olan yazılarıma kimse eleştiri ve yorum yazmazdı. Doğrusu böyle bir âdet yoktu. Günümüzde özellikle gençler tarafından, internet ve özellikle “Medimagazin” sitesi daha çok okunup takip edildiğinden, hemen her yazıma yorumlar geliyor. Yazılarımı okuyup beğendiğini yazan da var, beğenmeyip eleştiri yazan da. Yazılanlara ve eleştirilere katılsam da katılmasam da, hepsine ayrı ayrı saygı duyuyorum. Yapılan eleştirilere, lüzumsuz polemik konusu olmaması için ayrıca cevap yazmıyorum.
Tüm açık yürekliliğimle, sizlerden gelen eleştirileri, aynı orijinal hâliyle, noktasını bile değiştirmeden, gönderen arkadaşımın yorumda kullandığı adıyla ve tarihiyle birlikte her yazının sonuna “italik” olarak ekledim. Yazı aralarına, her zaman olduğu gibi, yine amatörce kaleme aldığım şiirlerimi koydum.
Üniversitede, işlere çoğu zaman hayal ederek başlarız. Hayallerimizin, araştırmalar sonucunda gerçekleşmesini ümit ederiz. Bu hayallerin çoğu gerçekleşmese de, gerçekleşenler, çalışanlar, araştıranlar ve üretenler için daima bir motivasyon nedenidir. İşte bu nedenlerle kitabın adını “Üniversitede Hayaller ve Gerçekler” olarak koydum.
Bir bilimsel dergide araştırmamız yayımlanır, hemen makalemizin atıflarına bakarız. Ne kadar başarılı bulunduk ne kadar eleştirildik, diye merak ederiz.
Zaten bu yüzden, “Öğretim üyeliği, hocalık, bir unvan ve bir meslekten öte bir yaşam tarzıdır.”derler.
Medimagazin gazeteniz, bana imkân tanıdı ve yol verdi. Ben de yazıyorum. Bu bakımdan gazeteye ve çalışanlarına gönül borcum var. Her üç kitabımı da, Hatiboğlu Yayınevinden çıkarttım. Şimdiye kadar, kitaplarımdan para kazanayım diye bir fikrim hiç olmadı. Bu nedenle onları kitapçı reyonlarında görmediniz.
Meslektaşlarıma kitaplarımı tanıtayım diyerek, aslında bu yazıyı geçtiğimiz mart ayında hazırladım. Diğer yazılarımdan ancak sıra geldi ve şimdi yayımlanabildi.