Değerli Medimagazin Okuyucuları,
Uluslararası HemşirelerKonseyi (ICN), bu yılki Hemşirelik Haftası’nda incelenecek konuyu “Boşluğu Doldurmak; Kanıttan Eyleme” olarak belirlemiştir. ICN yeterince bilgiye sahip olmadan karar vermenin, hemşirelik bakımının daha iyi verilememesinin nedeni olduğunu belirtmektedir. Sağlık hizmetlerinde tüm topluma kaliteli hemşirelik hizmetlerini sunarken, kanıta dayalı yaklaşımların kullanılması için sürekli çaba göstermek gerektiğini vurgulamaktadır.
Hemşirelik, geçmişte “Düşünen bir meslek olmaktan çok, yerine getiren bir meslek” olarak görülmesi nedeni ile hemşirelerden sadece verilen işleri yapmaları beklenmiştir. Son 30 yıldır hemşire araştırmacılar, uygulamaların araştırma bulgularına, yani bilimsel kanıtlara dayandırılmasını savunmaktadırlar. Konu ile ilgili kitaplar yayımlanmakta, kongreler yapılmakta ve kanıta dayalı hemşirelik merkezleri açılmaktadır.
Kanıta dayalı hemşirelik, bilimsel yöntemle elde edilen en iyi kanıtların, deneyimlerimiz ve hastalarımızın tercihleri ile birleştirilerek hemşirelik bakımında kullanma yaklaşımıdır. Hemşirelik bakımı için kanıta dayalı uygulama, daha bireysel daha etkili, akıcı, dinamik ve klinik yargının en üst düzeye çıkmasına fırsat sunar. Kanıtlar daha iyi uygulamaları tanımlamak için kullanıldığında, hemşirelik uygulamaları en son teknolojik gelişmelere ayak uydurur, yeni bilgilerin gelişmesine ortam sağlar.
Ülkemizde ilk kez 2000 yılında tartışılmaya başlayan kanıta dayalı hemşirelik, Kara ve Babadağ tarafından 2003 yılında yayımlanan “Kanıta Dayalı Hemşirelik” konulu ilk makalede konu ile ilgili temel kavramlara yer verilmiştir. 2000-2011 yılları arasında Türkiye’de yapılan kongrelerde kanıta dayalı girişimlere toplam 32 kongrede 38 panel, 16 bildiri ve 3 kursta hemşirelikte kanıta dayalı uygulamaya yer verilmiştir. 2006 yılından itibaren de bu konuda yapılan girişimlerde artış olduğu gözlenmektedir.
Literatürde yer almasına, hemşirelik kongrelerinde tartışılmasına ve kanıta dayalı merkezler kurulmasına rağmen, “kanıta dayalı hemşireliğin”, hemşirelik bakımına etkisinin çok az olduğu ifade edilmektedir. Günümüzde artık en iyi ve en güncel kanıtlara dayalı kaliteli bakım gereksinimi olmasına rağmen, mevcut durum bunu karşılayacak düzeyde değildir.
ICN hemşirelerin kanıtın günlük kullanıma nasıl konulacağını da öğrenmeleri gerektiğinin önemini vurgularken, tüm kanıtların sağlam veya güvenilir olmadığını da belirtmektedir. Hemşirelerin kanıtı kendi uygulamalarında kullanımına ilişkin kendi uzmanlıklarını, becerilerini ve klinik muhakemelerini kullanırken sağlık hizmeti kullanıcılarının ihtiyaçlarını ve tercihlerini de dikkate alarak mevcut olan en iyi kanıtı belirlemeyi öğrenmeleri gerektiğini belirtmektedir.
ICN her yıl olduğu gibi, o yılın temasını içeren eğitim kitini web sitesinde yayınlamaktadır. Bu seneki konu ile ilgili 58 sayfalık eğitim setine web adresinden ulaşılabilir. http://www.icn.ch/images/stories/documents/publications/ind/indkit2012.pdf
Türkiye’de kanıt temelli hemşirelik dersi, altı üniversitenin hemşirelik eğitim programında yer almaktadır. Kanıta dayalı hemşirelik konusu, Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesinin hem lisans hem de lisansüstü programlarında yer almaktadır. Kanıt temelli derslerin hemşirelik eğitiminde yer alması kanıta verilen önemi vurgulamaktadır.
Tüm meslektaşlarımın Hemşirelik Haftası’nı en içten dileklerimle kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.