Bugün sizlerle paylaşmak istediğim konu gelecek için ümit vadeden bir konu olan nano teknolojidir. Önceki bir yazımda bu teknolojiye Türkiye’mizden yapılan orijinal buluşu ve bu buluşun dünyanın prestijli ödüllerinden birine layık görüldüğünü yazmıştım.
Nanometre kelimesi çoğumuz için yabancı bir kelime değildir. Metrenin milyarda biri demek olan bir ölçü birimidir. Nanonun kelime anlamı Yunanca cüce demektir. İnsanlar yüzyıllardır küçük yapılarla ilgilendiği için nanobilim yeni bir bilim alanı değildir. Yeni olan; günümüz teknolojisi ile bu cüce yapıları daha iyi tanıyıp, onları uygulama alanına koymaktır.
Nanobilimin uygulama alanı olan nanoteknoloji ilk defa 1996’da ABD’nin dikkatini çekmiştir. Bu alandaki araştırmalar için en büyük yatırım bu ülke tarafından yapılmıştır. Onu Japonya ve diğer ülkeler takip etmiştir. Türkiye’de Bilkent Üniversitesi yaptığı yatırımlarla bu alanda ciddi bir buluşa imza atmış ve dünyanın dikkatini çekmiştir.
Bilim günlük hayata uygulandığı zaman insanın yaşam kalitesini iyileştirir. İnsanlık nanoteknolojiden yarar sağlamaya başlamıştır. Şimdilik nanoteknolojinin kullanıldığı alanlar; bilişim ve haberleşme, endüstrinin çeşitli alanları ve sağlıktır.
Nanoteknoloji araştırmalarında kullanılan aletler çeşitli uygulamalara yönelik mikroskoplardır.
Taramalı tünelleme mikroskopları, atomik kuvvet mikroskobu bunlara birer örnektir. Çalışmaların türlerine yönelik olarak çok sayıda analitik mikroskoplar da üretilmiştir. Bu mikroskoplar; elektronik ve bilgisayar endüstrisinde güneş enerjisinden yararlanmada, yüzeylerin kaplanmasında, savunma sanayinde, sağlık teknolojilerinde ve endüstrinin çeşitli dallarında kullanılmaktadır.
Küçük moleküllerden büyük moleküllerin sentezlenmesi bir molekülün yapısını değiştirerek farklı ürünler üretilmesi nanoteknolojiden beklenen sonuçlardır. Bu uygulamalar insan hayatında önemli değişimlere neden olacaktır. Bitkisel ve hayvansal ürünler nanoteknolojiden yararlanarak üretilebilecektir. Küçük moleküllerden büyük moleküllerin sentezlenmesi bu gibi konularda kullanılacaktır.
Çevre temizliği yönünden de nanoteknoloji önemlidir. Çünkü çevre kirliliği yapan ürünler, bir başka deyimle atık üretimi de bu teknoloji sayesinde önlenebilecektir.
Sağlık alanının nanobilimden beklentisi moleküllerde hasarın belirlenmesi ve tamir edilmesidir.
Moleküler robotlar geliştirilecek ve insan organında yaşayan bu robotlar organın zarar görmesini önleyecek veya gördüğü zararı tamir edecektir. Bir diğer öngörü de, ölmüş yani fonksiyonunu kaybetmiş olan organın atomlarından yenisinin yapılması mümkün olacaktır.