Günü kurtarma anlayışı tüm ülkemiz insanında olduğu gibi öğretim üyeleri arasında da çok yaygın görülmektedir. Geleceği kurma konusunda ise tam tersi yaygın bir isteksizlik, korku ve cesaretsizlik vardır. Oysa insanın yaşamı boyunca mutlu ve huzurlu yaşayabilmesi, geleceği kurmak için elinden gelen çabayı göstermesi ve sonuç elde etmesi ile çok yakından ilişkilidir. Diğer yandan bir öğretim üyesi için kendi geleceğini kurmaya çalışmak kadar bir üyesi olduğu kurumun ve toplumun geleceğini kurma gibi sorumlulukları da vardır.
Geleceği kurmayı planlarken ilk yapılması gereken insanın yaşananları, elinde olanları ve olmayanları, olmayanlardan edinebileceklerini ve ne yaparsa yapsın edinemeyeceklerini doğru biçimde değerlendirmesi gerekmektedir. İnsanın kendisindeki eksik yönleri bilmesi kadar, güçlü yönlerinin farkında olması da çok önemlidir. Yaşananlar değerlendirilirken kendi bakış açısının dar kalıplarına sığdırılmaya çalışılmamalı, çok farklı bakış açılarıyla ele alınmalıdır. Geçmişte yaşananları yok saymak ya da hiç yaşanmamış gibi davranmak yerine onlardan ders alınmalı, yol gösterici olarak bakılmalı, fakat bunlara hiçbir zaman saplantı derecesinde takılıp kalınmamalıdır.
Geleceği kurmada en temel konulardan biri de bireysel vizyon oluşturmaktır. Bireysel vizyon oluşturma, kişinin kendisi ile ilgili nasıl bir gelecek hayal ettiği, kendisini gelecekte hangi konumda ve nasıl bir insan olarak (ilkeleri ve değerleri ile) görmek istediğini belirlemesidir. Bir öğretim üyesi için ise bu vizyon nasıl bir kurum ya da toplum içinde yaşamayı hayal ettiğini de dikkate almasını gerektirmektedir. Vizyon kişiye bugünden ne yapması ve nasıl bir hazırlık içinde olması gerektiği konusunda bir yol göstericidir. Fakat bu gelip geçici ve kâğıt üzerinde kalmaya mahkûm bir düşünce olmamalı, kişinin benimsediği ve ulaşmak için elinden geleni yapacağı nitelikte olmalıdır. Örneğin; bir öğretim üyesi rektörlük seçiminde "işini görecek olana", "kötünün iyisine", "iyinin kötüsüne" ya da "atanabilecek gözüyle bakılana" oy vermek yerine bireysel vizyonunu düşünerek hareket etmelidir.
İnsanın ilke ve değerlerini de içeren, bir yol gösterici ve bir rehber niteliği taşıyan vizyondan farklı olarak kendisi için sınırları net olarak belli olan hedefler de belirlemesi gerekmektedir. Fakat hedefler belirlenirken bir insanın toplumu ve diğer insanları yok sayarak yalnız kendisini düşünen ya da tam tersi birey olarak kendisini ihmal eden ve yok sayan bir yaklaşımla hedefler belirlemesinin uzun vadede yararlı olmadığı unutulmamalıdır. İnsanı mutlu edecek bir geleceği kurmak hem bireyi hem de toplumu gözetmeyi gerektirmektedir. Bencilce ya da yalnız başkalarını düşünerek geleceği kurmak hiçbir zaman mutluluk ve huzur getirmemektedir.
Diğer yandan geleceği kurmada gerekli olan diğer konular arasında sağlığı koruma ve geliştirme, kendini daha iyi tanıma, ilişki ve iletişim tarzını geliştirme de bulunmaktadır. Sağlığı koruma ve geliştirme, Dünya Sağlık Örgütünün sağlık ile ilgili tanımı (biyolojik, psikolojik ve sosyal yönden iyilik hali) çerçevesinde düşünülmeli; hem bedensel hem ruhsal hem de sosyal iyilik hali oluşturulmaya çaba gösterilmelidir. Kendini tanıma, kişinin tutum ve davranışlarının nedenlerini ve neyi yapıp yapmayacağını görebilmeyi sağlar. İnsanın güçlü ve zayıf yönlerini görmesi gelecekle ile ilgili daha doğru kararlar alması ve kendisinden beklentilerini daha gerçekçi düzeyde tutması ancak kendini iyi tanımakla mümkündür. Gelecekle ilgi ne tasarlarlarsa tasarlasınlar, ilişki ve iletişim kurma becerisi yeterince gelişmemiş insanların "hayallerine" ulaşma şansları yoktur. İnsanlarla ilişki ve iletişim kurmada sorunlar yaşayanların, sorunun kaynağı olarak yalnız diğer insanları görmeyi bırakmaları, her türlü insanla ilişki ve iletişim kurma becerilerini geliştirmeye çalışmaları gerekmektedir.
Hayalleri ve hedefleri olmayanların geleceği kurması mümkün değildir. Fakat bu da ancak hayal ve hedeflere sahip çıkarak ve bunları gerçekleştirmek için gerekli çabayı göstermekle mümkündür.