Üniversitelerde öğretim üyesi alımlarında ne yazık ki ülkemizin tipik davranış örüntülerine rastlanır. Resmi kurallar başka, uygulanan kurallar başkadır. Atamaların nasıl yapıldığını, sıradan öğretim üyesinden yüksek öğretimdeki en üst yöneticiye kadar bütün yöneticiler bilir. Genelde de, tek tük resmi itiraz dışında olup bitene herkes uyum gösterir.
Mevzuata bakıldığında ise öğretim üyesi alımlarını düzenleyen hükümlerin 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nde düzenlendiği görülmektedir. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nda bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, doçentlik ve profesörlük kadrolarının isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edileceği ve Üniversitelerin “… Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar…” belirleyebileceği hükme bağlanmıştır. Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği’nde de ilgili Yasa ve Yönetmelik hükümleriyle öngörülen koşulların yanı sıra doçentliğe atama ile yardımcı doçentliğe ve profesörlüğe yükseltme ve atamalarda ilan edilen bir kadroya başvurabilmek için yükseköğretim kurumları tarafından belirlenen ve Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından uygun bulunan asgari ölçütleri sağlama koşulu aranmaktadır. Yönetmelik dikkatli biçimde incelendiğinde, yardımcı doçentlik ile doçentlik kadrolarına atamalarda bulunmayan bir hükmün profesörlük kadrolarına atamalar ile ilgili hükümlerde bulunduğu (“…bilim dallarını ve aranan nitelikleri, kadronun devamlı veya kısmi statüde olduğunu da belirterek…”) görülmektedir.
Son haftalarda çıkan bazı ilanlara bakıldığında ise mevzuatın getirdiği kurallara uyulmadığı, öğretim üyesi alımlarında keyfi niteliklerin arandığı görülmektedir. fiimdi lütfen elinizi vicdanınıza koyup, ilanlarda alınmak istenen öğretim üyelerinde aranan nitelikleri okuyunuz:
1. Tıbbi biyoloji ana bilim dalı yardımcı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Kardiyovasküler hastalıklara genetik yatkınlıklar üzerine çalışmaları olmak.
2. Çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları ana bilim dalı profesörlük kadrosu için aranan nitelik: Epidemiyolojik uyku-davranış araştırmaları konusunda SCI ve SSCI yayınları olmak.
3. Göğüs cerrahisi ana bilim dalı profesörlük kadrosu için aranan nitelik: Tercihen pulmoner tromboendarterektomi konusunda en az iki yıl deneyimi olmak.
4. Kulak burun ve boğaz hastalıkları ana bilim dalı yardımcı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Ankaferd’in nazal mukozaya etkisi üzerine deneysel çalışması olmak.
5. Enfeksiyon hastalıkları ana bilim dalı yardımcı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: En az iki yıl sağlık eğitimi tecrübesi olmak
6. İç hastalıkları ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: En az üç yıl yurt dışı tecrübesi olmak, yoğun bakım konusunda tecrübeli olmak.
7. Kardiyoloji ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Koroner fistüllerin perkütan tedavisi konularında deneyimli olmak.
8. Enfeksiyon hastalıkları ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Kardiyovasküler infeksiyon konusunda çalışmaları olmak.
9. Anesteziyoloji ve reanimasyon ana bilim dalı yardımcı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Yoğun bakım hastalarında bispektiral indeks ve klinik sedasyon skalaları ile ilgili çalışma yapmış olmak.
10. Kardiyoloji ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Koroner arter hastalığında moleküler parametreler konusunda çalışmış olmak.
11. Göğüs hastalıkları ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Tüberküloz, uyku hastalıkları ve çevresel-mesleki akciğer hastalıkları alanında araştırma yapmak ve Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından verilmiş pnömokonyoz okuyucu sertifikasına sahip olmak.
12. Tıbbi mikrobiyoloji ana bilim dalı doçentlik kadrosu için aranan nitelik: Candida türlerinin virülans faktörlerinin araştırılması ve genotiplendirilmesi ile ilgili çalışma yapmış olmak.
Aranan koşullara bakıldığında, ilan ile belli bir kişinin alınmaya çalışıldığı tartışma götürmeyecek biçimde açık olarak görülmektedir. Bu durum insanın aklına ister istemez, alınmak istenen öğretim üyesinden başkasının başvurmasını tümüyle önlemek için aranan şart olarak “adı ve soyadının filan filan ve babasının adının da falan olması” şeklinde bir ibare konulması gerektiğini getiriyor.
Mevzuat böylesi koşullar konmasına izin vermezken bu tür koşulların giderek yaygınlaşması açıkça bir yozlaşma işaretidir. YÖK’teki tüm yöneticilerin durumu bilmelerine karşın olup bitene çeşitli gerekçelerle seyirci kalması da keyfi uygulamaları meşrulaştırmaktadır.
Yükseköğretim mevzuatı yenilenirken üniversitelerde iç barışı bozan bu keyfi uygulamalara son verilmelidir. Öğretim üyesi alımlarında çeşitli nitelikler arandığında bunların ‘makul’, ‘nesnel’, ‘gereksinim duyulan’, ‘kuruma katkısı olacak olan’, ‘kabul edilebilir’ ve ‘bugün ve gerektiğinde yıllar sonra hesap sorulabilen’ özellikler olması sağlanmalıdır.
Bu komedi bitsin artık!