Günümüzde internetin sağlık ve hastalıklar ile ilgili bilgi edinmek ve hastalıklar için çare aramak amacıyla giderek daha yaygın biçimde kullandığı görülmektedir. Bu durum internet aracılığı ile ulaşılan bilgi kaynaklarının niteliksel açıdan değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. Fakat ne yazık ki internette gezinirken gözlenenlere bakılırsa, internet üzerinden yayınlanan bilgilerin bir kısmının (belki de önemli bir kısmının) doğruluk ve geçerliliğinin tartışmalı olduğudur. Kendi hâline bırakıldığında bu ürkütücü görünümün daha da artacağı görülmektedir. Ayrıca, unutulmaması gereken konulardan biri de yanlış bilgilerin yayınlanmasını önlemenin neredeyse olanaksız olduğu ve bu konuda bir çaba harcanacaksa yasaklamaya ve önlemeye çalışan yaklaşımdan daha farklı bir yaklaşımda bulunulması gerektiğidir. Bu da sağlık profesyonellerine düşen zor ve önemli bir görevdir.
Durumu daha net görmenin en güzel yollarından biri konuyu bizzat test etmektir. İnternette bilgiye ulaşmanın en kolay yolu arama motorlarını kullanmaktır. Bütün dünyada en yaygın kullanılan arama motoru olan “Google”a “depresyon” yazılıp tarama yapılarak bu amaca ulaşmak mümkündür.
Geçmişteki tarama verileri silinerek yapılan tarama sonucunda ilk iki sayfada çıkan web sitelerinin sayfalarının yalnız yüzde 25 kadarının içeriklerinin psikiyatristler tarafından hazırlandığı görülmektedir. Bir sağlık konusu olarak ele alındığında, bu konuda söz sahibi en yetkili uzmanların psikiyatristler olduğu dikkate alındığında bu oranın ne kadar düşük olduğu açıktır. Alanda uzman olmayanların da web sayfalarında içerik yazabileceği düşünülebilecek olsa da psikiyatrist olmayan ya da kimin tarafından hazırlandığı belli olmayan diğer sayfalarda gözlenen bilimsel yanlışlar dikkate alındığında bu yaklaşımın ne kadar yanlış olduğu açık olarak görülmektedir. Hiçbir psikiyatrist bir depresyon hastasına “Sürekli gülümsemeye çalışın, çünkü kısa bir zamanda göreceksiniz ki gülmek depresyon dâhil birçok sorununuzu çözmenize yardım edecektir.” tavsiyesinde bulunmaz. Ayrıca “hafif depresyon-orta depresyon-ağır depresyon-aşırı depresyon” şeklinde bir sınıflandırmadan söz etmez. Belirtileri en az iki hafta sürmesi gereken majör depresyonu tanımlarken ise “Belirtiler gün içinde belirli saatlerde ya da gün boyu görülebilir ve iki hafta kadar sürebilir.” ifadesini kullanmaz.
Web sitelerinin içerikleri daha dikkatli biçimde incelendiğinde, sağlık profesyonellerinin ve sağlıkla ilgili resmi ve sivil toplum kuruluşlarının konuyu ciddi ve acil biçimde ele almalarının gerektiği daha açık biçimde görülmektedir. Web sitelerinin yanlış bilgilerle dolu içerikleri, konunun tüketiciye ya da arama motorlarının yetkililerine bırakılamayacak olduğunu göstermektedir. Arama motorlarında öne çıkma için gerekli olan teknik uygulamalar kadar içeriğe de odaklanılmalıdır. Ekonomik çıkar elde etmek için web siteleri oluşturanlar ile rekabet etmenin tek yolu, doğru içeriği ilgi çekecek biçimde izleyicilere sunmaktır.