ABD Kongresinde ve Senatosunda görev yapan Helen (Yunan) kökenli iki Temsilciler Meclisi üyesi, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Menendez ve Temsilciler Meclisi üyesi Gus Michael Bilirakis ile dönemin çiçeği burnunda Delaware Senatörü Joe Biden, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında 1975 yılı başında, İsrail’in de büyük katkılarıyla “ABD’den Türkiye’ye silah ambargosu” kararını aldırtmışlardı.
TSK’nın kullandığı tüm araç gereçlerin, silahların, tankların, uçakların ve bunların cephanelerinin ABD yapımı ve dolaylı olarak ABD’ye bağlı olması nedeni ile söz konusu ambargo TSK’yı adeta çökme noktasına getirmişti. Başkan Gerald Ford’un onayladığı bu karar, 3 yıl sonra Jimmy Carter tarafından kaldırıldı. Kaldırılma nedeni Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, İncirlik hariç, sınırları içindeki tüm Amerikan üslerini kontrol altına almasıydı.
ABD’nin bu ambargosu her ne kadar TSK’nın canını yakmış, hazinenin karaborsadan yedek parça almasına neden olmuşsa da, uzun vadede Türkiye’nin çıkarına oldu. Türkiye’nin ne pahasına olursa olsun kendi silahını üreterek bağımsız olma yolunu seçmesinin temelini oluşturdu.
Tarih tekerrürden ibaret derler. Bugün yine aynı kişiler, (Bilirakis ve Menendez) yanlarına 25 senatör ile Temsilciler Meclisi üyesini alarak, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e Türkiye’nin İnsansız Hava Aracı endüstrisinin sonuçları hakkında bir rapor yayınlamasını isteyen bir mektup gönderdiler. Amaçları Türkiye’ye ambargo uygulatmak ve İHA üretimi ile dış satımına takoz koymak.
Karabağ’daki Azerbaycan Ermenistan savaşında, Suriye ve Irak’ta PKK ve YPG’ye karşı ve Libya’da da Hafter güçlerine karşı Türk İHA’larının etkin, caydırıcı ve başarılı bir şekilde kullanılmış olması bu ambargo olayının esas nedenini ortaya koyuyor. Buna mukabil istiyorlar ki, Bayraktar’ın ürettiği İHA’larda kullanıldığını iddia ettikleri 10 farklı parçanın ABD’de veya ABD’li şirketler tarafından başka bir ülkede üretilmiş olmaları nedeni Türkiye’ye ambargo uygulansın ve Türkiye, böylesine savaş teknolojilerini radikalce değiştirmiş olan İHA üretiminden zorla vazgeçirilsin!
Gerçekte ABD’nin ve İsrail’in bütün korkusu, Türkiye, Pakistan ve Rusya tarafından savaş İHA’larının ortak üretimi anlaşmasının yapılmış olması ve İHA üstünlüğünün ellerinden kayıp gitmesi. Pentagon bu konuda çok geç kalındığının farkında. Bu nedenle de ekonomik ambargo dahil her tür kısıtlamanın Türkiye’ye uygulanmasını destekliyor.
Söz konusu Helen kökenli Senatör ve Temsilciler Meclisi üyelerinin ortaklaşa ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e gönderdikleri mektubun giriş bölümü ise bana göre çok ilgi çekici ve önemli bilgileri ifşa ediyor.
Giriş bölümünün -benim İngilizceme göre çevirisi aynen şu şekilde. “Dünyanın birçok bölgesini istikrarsızlaştıran ve ABD’nin çıkarlarını, müttefiklerini ve ortaklarını tehdit eden Türkiye’nin, Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) programı konusundaki endişelerimizi ifade etmek için yazıyoruz.”
Bana göre bu giriş bölümü, Helen kökenli Senatör ve Temsilciler Meclisi üyelerinin, daha doğrusu Yunanistan’ın ve İsrail’in bütün endişelerini ortaya koymakta.
Belli bir süreç sonra bu mektup doğrultusunda Kongre tarafından Türkiye’ye ambargo konması kararı alınırsa, imzalayacak kişi de Başkan Joe Biden. 1975 ABD ambargosunun 3 yaratıcısından biri olan Biden… Bence kesin imzalar imzalamasına da Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını da öğrenir cevap olarak…
1 yorum
Sayın Prof. Dr. Ata Atun
Yazdıklarıınız beni 1974 öncesine de götürdü.
1) Nuri Demirağ’ın kurduğu gök okulu ve uçak fabrikası ( – Nuri Bey, her şey çok mükemmel, daha ileriye gitmek için niçin devletle işbirliği yapmıyorsunuz?
– Teşekkür ederim. Senelerdir söylediğiniz hususta uğraştım. Fakat başaramadım. Devlet mensupları benden rüşvet istiyorlar.
Bu söz üzerine İnönü bozuldu.
– İspat eder misin?
– İspat ederim. Müsaade ederseniz evrakları getireyim, diye yazıhaneye geçti.
İnönü yanındaki zevata dönerek,
—Zenginliği başını döndürdü. Hava alanını istimlâk edin. Uçakları sattırmayın. Nuri Bey içeriye girdiğinde, İnönü ayağa kalkmış, kapıdan çıkarken karşılaştılar. Bir şey söylemeden otomobiline binerek ayrıldılar.
Sonunda uçakların kusurları var diye sattırılmadı. Hava alanı metrekaresi bir buçuk kuruştan istimlâk edildi. Yarım kuruş vergiye gitti. Bir kuruştan parasını aldı. Sayın İnönü Marshall yardımlarınıa güvenmese idi , bugün dünyanın en iyi uçaklarını imal etmiş olacaktık.) http://www.nuridemirag.com/haberler.html?ID=2
2) Kayseri Tayyare fabrikası Fabrika 1926’da Kayseri’ye kuruldu. Kayseri Uçak Fabrikası’nda İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna kadar çeşitli tip ve markalarda 100’den fazla uçak üretildi. Marshall yardımları ve Türkiye’nin NATO üyeliği, Kayseri Uçak Fabrikasının da sonunu getirdi. Müttefiklerine göre artık Türkiye’nin uçak üretmesine gerek yoktu.
“-Gömülecek…
-Ama müdürüm, nasıl gömelim!
-Emir Ankara’dan geldi, kesinlikle gömülecek.
-Yapamam müdürüm, içim kan ağlıyor. Bunlar bizim ülkemizin geleceği.
-Biliyorum ama emir böyle, gö-mü-le-cek!
-Peki müdürüm.”
” Gömün. Kökler sağlamsa isteseniz de gömemezsiniz.” adlı kitaptan.
https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/620308.aspx
Bir zamanlar Müttefiklerimizin(!) emri ile uçak fabrikaları kapatan başkanlarımız vardı. Şimdi her türlü tehdide ve tehlikeye rağmen savunma sanayiini destekleyen başkanlarımız var. Ve bu sayede insansız uçakları, gemileri de üreteceğiz. Bu da bir başarı ve gelişme.
Şakir Zümre ve ( http://ssdergilik.com/tr/HaberDergilik/Silah-ureten-fabrikasi-soba-ureten-fabrikaya-donusturulen-kahraman-sakir-Zumre)
Nuri Killigil paşa’da savunma sanayiinin kurulmasında emeği geçen (https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/yerli-ve-milli-silah-sanayisinin-temellerini-atan-isim-nuri-killigil-pasa/1100413) gelişme aşamasında ‘boğdurulan Anadolu’nun yiğit evlatlarından.
Anadolu’nun yetiştirdiği hamiyetperver evlatlarını saygı ve hürmetle anıyorum.
Düşünün; Nuri Demirağ’ın Gök okulu, Kayseri Tayyare Fabrikası cinayete kurban gitmese idi; Locheed Martin, Airbus, boeing ile rekabet eden fabrikalarımız olurdu.
Vizyon sahibi olmak, Vatan sevgisi tarif edilemez…
Saygılarımla…