Her mesleğin kendisine özgü zorlukları vardır. Ama bazı işlerin diğerlerine göre hem risk hem de güçlüğü bakımdan ayrıcalığı olmalıdır. Acil servis hizmetlerinin bazı ayrıcalıklarının ve bu alanda çalışan kişilerin de ek özlük haklarının olmasını beklemek doğaldır. Acil servisin özellikli bir alan olmadığını kimse iddia edemez. En basit hali ile Hekim Mesleki Sorumluluk Sigortası acil tıp uzmanının prim ödemelerine bakarak dahi fark olduğunu görmek mümkündür. Acil servislerde hizmet yükü yoğun, iş riski yüksektir. İş riski yüksek denildiği zaman sadece çalışan için bedenen oluşturacağı yorgunluğu veya sağlık riskini düşünmemek gerekir. Aynı zamanda hizmet verdiği kişiler için yaratılan risk oranı da dikkate alınmalıdır.
Acil servis hizmeti 7 gün 24 saattir. Çalışma saatleri mesai saati olarak değil, vardiya usulüne göre ayarlanmalıdır. Akşam saatlerinde, gece, hafta sonu veya tatil günlerinde çalışmak ile gündüz mesai saatlerinde çalışmak aynı şey değildir. Sosyal hayatın ve insan fizyolojisinin kuralları dışında çalışmak, özellikle de bilişsel yetisi ile karar vermek zorunda olmak bu işin riskini ortaya çıkartmaktadır.
Bu alanda insan hayatını kurtarmak ve doğru yaklaşımları yapmak için saniyeler bile çok değerlidir. Aynı anda birçok hastanın bakımını yönetip yasal sorumluluğunu taşırken, her türlü yakınma ile başvuran kişiler yanında travmatik görüntüler ve durumlar ile karşılaşılmaktadır. Türk Ceza Kanunu ile alevlenen ve yaşanmış davalara göre en riskli alanlardan birisi olup hekimlerin üzerinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanan adli sorumluluklar, hekimlik mesleğinin birçok branşına göre çok daha fazla önem arz etmektedir. Tüm dünyada gösterilmiştir ki, acil servis hekimlerindeki tükenme sendromu ve alkol veya madde bağımlılığı riski diğer branşlara göre daha fazladır. Tüm bu faktörler hekimin sağlığına, dolayısı ile de hastaların ve toplumun sağlığına yansıyan negatif unsurlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Hali hazırda yürürlükte olan, Sağlık Bakanlığına Bağlı Kurumlarda Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ödeme Hakkındaki Kanun ve Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik’e göre “işin ve hizmetin özelliği dikkate alınarak acil servisler, diğer bazı hizmet alanları gibi özellikli hizmet alanı” olarak belirtilmiştir. Ancak nedendir bilinmez, bu ödemeden acil tıp uzmanı ve pratisyen hekimler yararlanamamaktadır. Sadece yardımcı sağlık personeline ek ödeme yapılmaktadır. Standardı olmaksızın, bazı hastane başhekimlerinin teklif yetkisi ve döner sermaye kurullarının 2/3 oy çokluğu ile birkaç acil servis hekimine ödeme yapıldığı bilinmektedir. Ek ödemelerde ise özellikli alanlardan sadece yoğun bakım uzmanlarına ayrıcalık tanınmıştır.
Acil servislerin yoğunluğu son yıllarda belirgin oranda artmıştır. Sadece Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde 2006 yılında yapılan poliklinik sayısı 189 milyon 422 bin 137 iken, bu hastanelerin acil servislerinde 48 milyon 783 bin 82 hastaya hizmet verilmiştir. Bu sayı göz ardı edilememelidir. Bu sayıya rağmen acil servis hekimleri halen eşit maaş ve döner sermaye ödemelerine, eşit çalışma saatlerine ve eşit fiilli hizmet yükümlülüğüne sahiptir.
Fiili hizmet süresi de önemlidir. Yasal emeklilik süresi dikkate alınarak 65 yaşına gelen bir hekimin, fizik kapasitesi ve mental dayanıklılığı ile gece sabaha kadar nasıl nöbet tutacağı veya hasta bakımındaki verimliliğinin nasıl olacağını düşünmek gerekir. Ülkemizde henüz bu döneme gelinmemekle beraber özellikle ABD’de birçok acil servis hekimi, ilerleyen yaşı nedeni ile ya çalışma saatlerini azaltmak (ki bizde bu yasal olarak mümkün değildir) ya da acil servis içindeki hasta bakım alanını değiştirmek zorunda kalmaktadır. Ülkemizde pilotlar, emniyet ve askeri personel gibi riskli kabul edilen bir işte çalışanlar ile fazla ve devamlı fiziki gayret sarf edilerek iş yapan ya da tabii ışığın hiç olmadığı veya münhasıran suni ışık altında çalışılan kişilere fiili hizmet süresi zammı hakkı verilmiştir. Amaç kişiye bağlı oluşabilecek riskleri ortadan kaldırmak ve çalışanın sağlığını korumaktır.
Eskiden şartların eşit olması belki kabul edilebilirdi; çünkü acil servisler ulusal sağlık hizmet yükünün bu denli yoğun kullanılan alanları değildi ve bu alanda çalışan kişiler günümüze göre daha fazla oranda geçici görevli personelden oluşuyordu. Acil servisler son 10-15 yıl içinde tıkanan sağlık sistemin sigortası haline geldi. Son zamanlardaki personel sayısı artışı ve acil servislerin yeniden yapılandırılması bir iyileşme sağlasa da, genele ve geleceğe bakıldığında yoğunluk artışının ve riskin azalacağını söylemek mümkün görünmemektedir. Artık tüm acil servislerde çalışan hekimlerin özlük hakları için düzenlemelere gidilmesinin zamanı geldi. Mesai saatlerinin diğer kamu sağlık çalışanları gibi 45 saat değil, en azından 40 saat olması; iş riski ve güçlüğü dikkate alınarak, zaten özellikli ilan edilen bu alandaki hekimlerin de ek ödeme alması ve fiili hizmet süresi zammı belirlenerek daha erken yaşta emeklilik olanaklarının sağlanması uygun olacaktır.