Sağlık Bakanlığı Performans Yönetimi ve Kalite Geliştirme Daire Başkanlığı son yıllarda sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması için yoğun emek harcıyor. Performans adı ile ilk gündeme gelen uygulama bireysel perfomans uygulaması oldu. İşleyişi ve varlığı çok tartışıldı, tartışılmaya da devam edecek. Ancak 2005 yılından bu yana hizmetin kalitesini artıracak önemli bir diğer gelişme, kurumsal performans ölçütlerinin belirlenmesi oldu. Son olarak 01 Eylül 2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere, sürekli geliştirilen ölçütleriyle “Sağlıkta Performans ve Kalite Yönergesi” yürürlüğe girdi. Buna göre hastanelerde sunulan hizmetler 21 bölüm, 78 ana başlık ve 350 kriter ile değerlendirmeye alınmış oldu. Acil servis hizmetleri de bu kriterler içinde ayrı bölüm olarak yerini aldı.
Acil servislerin önemini artık tartışmamıza gerek yok, ama ne yazık ki ülke genelinde acil servislerde verilen sağlık hizmetinin eksikliklerini göz ardı edemeyiz. Acil servisler hastalar için sağlık sistemine bir giriş kapısı olmasına rağmen, son yıllarda hastaların neredeyse ilk tercih ettiği alanlar oldu. Bu hasta yoğunluğu, hizmetin zaman zaman sunulmasının olanaksız olduğu koşulları doğurdu. Üstüne bir de hekim, hemşire, personel ve malzeme eksiklikleri ile örtülü alan yetersizlikleri eklenince acil servisler hep ön plana çıktı.
Acil servislerdeki hizmetin kalitesini artırmak için belirli ölçütlerin kullanması gerekliydi. Yürürlüğe giren son yönergede de acil servis hizmetleri için 35 ayrı kriteri görmek mümkün: Acil servise ulaşımı kolaylaştırıcı tabela ve işaretlerin bulunması, üstü kapalı ve hastane binasının ana girişinden ayrı bir giriş kapısı olması, girişte çalışır durumda sedye ve tekerlekli sandalyelerin hazır bulundurulması, ayrı bir resusitasyon odasının olması, acil müdahale arabalarının hazırlanması, personelin yılda en az bir kez CPR eğitim alması, 24 saat güvenlik bulundurulması, triaj uygulaması, ilaç ve sarf malzeme stok listelerinin oluşturulması ve kritik seviyelerinin belirlemesi, alanın temiz ve düzenli olması ve boyunluk bulundurulması gibi başlıklar mevcut.
Aslında bu ölçütler birer kalite göstergesinden çok, acil servisler için olmazsa olmaz standartlardır. Yani boyunluk bulunmayan bir acil servis artık olmamalıdır. Günde 500-600 hasta bakılan acil serviste triaj yapılmadan hizmet vermek sağlıksızdır. Bu kriterlerin büyük çoğunluğu bizlerin yıllardır vurguladığı acil servislerde olması gereken standartların maddeleridir. Ancak yıllardır eksiklikleri bir türlü giderilemeyen bu özellikleri, kurumsal performans değerlendirme süreci ile tamamlatma çabası da son derece uygun bir yaklaşımdır. Kurumların yapacağı çalışmalar ile bu kriterlerdeki eksiklikler hemen tamamlanabilir, hatta tamamlanmalıdır.
Kalite yönetim sürecinin en temel özelliği olan sürekli iyileştirme ve geliştirme ile bu kriterler yerini hasta bakım hizmetini doğrudan etkileyen ölçütlere bırakmalıdır. Çünkü triajın varlığı onun etkin olduğu veya hasta bakımını iyileştirdiği anlamına gelmemektedir. Triaj sınıflamalarına göre hastaların aciliyetlerine göre kabul edilebilir süreler içinde hekim tarafında değerlendirilip değerlendirilmediği ölçülmelidir. Triajda bekleme süresi, hekim değerlendirinceye kadar süre, acil serviste kalış süresi, yatış kararı verildikten sonra acil serviste kalış süresi, laboratuvar ve görüntüleme istemlerinin sonuçlanma süresi, konsültasyonların sonuçlanma süresi gibi süreler ölçülerek verilen hizmetin kalitesi daha gerçekçi kriterlerle tespit edilmelidir. Daha da ileriye gidildiğinde belirli hastalıklara verilen hizmetin ölçütleri değerlendirilebilir. Örneğin, iskemik göğüs ağrısı ile gelen hastaların EKG’lerinin 10 dakika içinde çekilmesi, fibrinolitik tedavi verilecekse 30 dakika içinde başlanmış olması veya perkütan koroner girişimin 90 dakika da yapılması gibi. Ancak süre bakımından şansı olup da, reperfüzyon çağının yaşandığı dönemde, acil servislerimizin çoğunda MI hastalarına halen bu iki tedaviden birisinin uygulanamaması da dikkate alınmalıdır.
Kalite çalışmaları ile acil servis hizmetlerinin iyileşeceğine şüphe yoktur. Acil servislerde olmazsa olmaz kriterlerin yerine getirildikten sonra, hasta bakımının sonuçlarını daha çok etkileyecek ölçütlerin değerlendirilmesi için zaman kaybetmeye de tahammülümüz olmamalıdır. Kurumsal performans adına yapılan çalışmaları desteklemek hepimizin görevidir. Unutmamalıyız ki, ne zaman ve nerede bir acil servise ihtiyaç duyacağımızı hiç birimiz bilmiyoruz.