Ülkemizde acil sağlık hizmetleri için kullanılan numara 112’dir. Burada yardım çağıran kişinin gerçekten bu yardımı çağırması kadar, numarayı gereksiz araması da hatların meşgul olmasına neden olur. Numaranın meşgul edilmesi ile diğer bir acil hastaya yardım edememe durumu belirir. Düzenlenen kurslarda yurttaşın bu konuda da eğitilmesi ve hastalara bu açıdan zarar verilmemesi gerekir.
Acil çağrıya yanıt verme ve acil çağrı yapma çok büyük öneme sahiptir. Yanıt alan personelin yetiştirilmiş ve profesyonel bir niteliği olmalıdır. Çünkü acil çağrıya yanıt verme, acil yardımın önemli ilk adımını oluşturur.
Acil bakımda hastane öncesi dönemde öncelikleri belirleme görevi tıbbi teknisyene (ATT) veya acil hemşiresine aittir. Acil bakım bölümlerinde ve hastane dışında acil hizmeti verilirken ATT’den yararlanılır. Bilindiği gibi ATT, ani hastalıklarda ve kazalara bağlı yaralanmalarda, ilk yardımda, hastanın doğru taşınması sırasında acıları dindirmeye, ölüm oranını azaltmaya yönelik işlevlerde bulunur. Türkiye’de sözü edilen sağlık ekibinde genelde şoför, acil hemşiresi, acil tıbbi teknisyen ve acil hekimi vardır. Ancak acil tıbbi teknisyen olarak adlandırılan ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde çok önem verilen ve yetkileri büyük olan bu acil ekip elemanlarının görevi Türkiye’de, ya bizzat sağlık meslek yüksekokulundan mezun olan kişiler ya da hemşireler tarafından yapılır. Ayrıca bugün bazı tıp fakültelerinde kurslar düzenlenerek acil tıp elemanı yetiştirilir. Örneğin Dokuz Eylül Üniversitesi’nde bu kurslar vardır.
Acil bir olayda hastalara korku ve endişelerini anlatmak için gerekli fırsat verilmelidir, bunların çoğu hemen giderilebilir. Endişeleri genellikle kazada yaralanabilecek olanların durumu ve araçların tahribinin derecesi hakkındadır. Bütün bu yaklaşımlarda acil tıbbi teknisyen veya hemşirenin müdahale edeceği kişiye empati ile yaklaşması ve onunla ilk bakışta bir göz teması kurarak onunla ilgilendiklerini ona iletmeleri gerekir.
Acil tedavide hekimden beklenen önemli görevler ve uyacağı etik ilkeler şunlardır:
1. Hekim hastaya en kısa sürede girişimde bulunmalıdır. Burada zaman kavramı çok önemlidir. Yine hastanın organ kaybı ve disfonksiyonu önlenerek, ölüm tehlikesi giderilmelidir.
2. Acil hastanın iyice tetkiki yapılmadan ve teşhis hatasıyla hiçbir şeyi yokmuş gibi gönderilmesi, çok büyük hatalara ve hatta ölüme neden olur.
Hastanelerin acil ünitelerinde, çoğu kez yetersiz çalışma koşullarında ve yoğun tempo içinde görev yapan hekimler bazı hatalar yapabilirler. Ancak, insan yaşamını kurtarma çabaları esnasında meydana gelen kusurlu tıbbi uygulamaların, diğer meslek kusurlarından farklı olarak ele alınması ve yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
3. Hekim belli bir disiplin içinde davranmalıdır. Böylece acil hastaya hemen müdahalede belli kurallar içinde çalışır.
4. Hekim tıp mesleğinin gerektirdiği birçok şeyi düşünerek uygulamalıdır. Hekimin herhangi bir acil olaydaki ihmali yine zarar vermeme ilkesine aykırıdır.
5. Hastanelerin acil servisleri mutlaka tetkiklerin yapıldığı diğer bölümlere yakın olmalıdır. Özellikle kritik hastaların bu bölümlere, örneğin radyolojiye götürülürken, çoğunlukla başında doktor olmaması, bazı tehlikeli durumlara müdahaleyi engeller. Bazen herhangi bir hastane personeliyle gönderilen böyle bir hastanın öldüğü de bilinen olaylardandır. Örneğin; toraks tomografisi çekilecek tehlikeli hastalarda hekimin radyolojiye giderken hastanın başında bulunmaması sonucunda ölüme gidiş de olmaktadır.