18. Acil serviste aynı anda bir çok hekim çalışıyorsa, hastalar hekimlere paylaştırılmalıdır. Nöbet değişimi gibi sorumluluğun bir hekimden diğerine geçeceği durumlarda, hasta ve hasta yakınları bilgilendirilmeli ve bu durum hasta dosyasına yazılmalıdır. Acilden yatırılma veya taburcu durumlarında da hastayı izleyecek hekime hasta iyi bir şeklide devredilmeli ve hasta da bilgilendirilmelidir. Burada dürüstlük ilkesine uyulmuş olunur.
Bilindiği gibi hastalara ait tüm haklar 1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliği’nde belirtilmiştir .
Yine, bazı olağan hastalıklarla hastanelerin acil servislerine başvurulmaktadır. Örneğin, pek çok insan buralara gribal şikayetle gelmektedir. Yine, hastane görevlilerinden aldığımız bilgilere göre bu şekilde gelenler bekletildikleri zaman da hekime ve hastane personeline bağırarak kaba davranışlarda bulunmaktadırlar.
Burada adalet ilkesi yurttaşlar tarafından bilinçli ya da bilinçsiz olarak çiğnenmektedir. Çünkü acil bölüme başvuran her acil olmayan hasta, diğer bir acil hastanın yerini almaktadır. Ayrıca hasta ve yakınları triyajda, kendilerinden daha acil olan hastalara öncelikli yaklaşılmasını anlayışla karşılamalıdırlar. Bu arada hasta ve hasta yakınlarının acil olay karşısında şiddet göstermeleri bazı durumlarda olmaktadır. Acil servis çalışanlarına karşı hasta ve hasta yakınlarından gelecek şiddeti önlemek için gerekli güvenlik personeli bulundurulmalıdır. Burada yapılacak müdahale ise onların şiddet kullanamayacak duruma getirilmesi şeklinde olmalıdır. Bu durumda acil hekimi hastaya kin gütmemeli ve normal davranmalıdır.
Ayrıca acile getirilen hastaların telaşlı tutumları da hekimlerin hastaya gerekli müdahaleyi yapmalarını da geciktirmektedir.Burada hekim hakları devreye girmektedir. Bilindiği gibi hekim hastayı tedavi eden ve hastalığının sonuna kadar onu izleyen bir sağlık mensubudur. Onun da hasta karşısında bazı hakları vardır ve bu da yasalarla ve bildirgelerle belirtilmiştir.
Yararlılık ilkesine göre, hekim ve diğer sağlık alanı çalışanları, hastayı sonuna kadar tedavi ederek acısını dindirmeli ve ona yararlı olmalıdırlar. Tıp, bilindiği gibi insanı hastalıktan kurtaran ve ona yararlı olan bir bilimler topluluğudur.
Bilindiği gibi 1960 tarihli Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 2. maddesi, hekimin başta gelen görevinin, insan sağlığına, hayatına ve kişiliğine özen ve saygı göstermek olduğunu belirtir. Ayrıca Türk Tabipleri Birliği Genel Kurulunda 1998 de kabul edilen Tıp Meslek Etiği Tüzüğü Taslağının 5.maddesi de aynı konuyu işler. Ayrıca 1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 5. maddesi, hastaya yararlı olma ve zarar vermeme ilkelerine değinir.
Acil vak’alarda hastanın hayatını kurtarma teşebbüsü, bazen bazı riskleri de beraberinde getirir. Bazen öyle uygulamalar vardır ki bunlar yaşama son verecek şekildeki diğer uygulamaların yanında daha az zararlıdırlar. Bu bakımdan bu tip az riskli zararlardan çok riskli zararlara göre bir yarar bekleniyorsa burada da bir zarar vermeme olayı vardır ve bir yarar durumu karşımıza çıkar. Burada eğer riskler fazla ise ve hastaya yararlı olma durumunu sağlayamıyorsa ve zararlı oluyorsa hastanın kendi seçimini yapması gerekir ki bu da onun özerklik ilkesine duyulan saygının sonucunda olur. Bu bakımdan her şeyden önce hastaya zarar vermemek ve yarar sağlamak gerekir.
Triajda etik açıdan en önemli durum adalet ilkesinin çiğnenmemesidir. Adalet İlkesi hekimin hastalarına eşit davranmasını ve sınırlı sağlıkla ilgili kaynaklarının mantık ölçülerinde eşit dağıtılmasını öngörür. Bilindiği gibi adalet, haklılık, doğruluk anlamına gelir. Bu ilke, hekimin hastalarına eşit davranmasını, tedavide birini diğerinden daha önemli görmemesini sağlar.
1960 tarihli Tıbbi Deontoloji Tüzüğü’nün 2 maddesi herkese adaletli davranmak konusunu belirtir: Ayrıca 1998 tarihli Tıp Meslek Etiği Tüzüğü Taslağı’nın 6. ve 7 .maddeleri ise hekimin adaletli olması ve yansızlığı üzerindedir.
Bu arada acil sağlık hizmetlerinde hastalara adaletli olma konusunda önemli bir yönetmelik de 2000 tarihli Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği olup 14. maddesi, hastaya acil yardımda adaletli davranma konusunu işlemektedir.
Yine 1998 tarihli Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 6 . maddesi de hastanın adalet ve hakkaniyete uygun olarak sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkına sahip olduğunu belirtir(24):
Ayrıca 1994 yılında Stockholm’de Dünya Tabipleri Birliği tarafından kabul edilen Felaket Olayında Tıp Ahlak Kuralları adlı bildirge, triajın önemini ortaya koyar.
Acil Tedavi ve Bakımla ilgili olarak çıkarılmış olan 2000 tarihli Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği ise 41maddeden ibaret olup Acil Sağlık Hizmet ve Destek Birimleri, Yataklı Tedavi Kuruluşları Bünyesinde Yer Alan Acil Sağlık Servisler, Acil Sağlık Hizmetlerinde Hizmetin Akışını, Personel, Finansman gibi konuları işler.