1990’ların başlarında yapılan bir dizi toplantı sonrası acil tıp uzmanlığının yeni bir anadal olarak açılması kararlaştırıldı. 30 Nisan 1993’te Resmi Gazete’de yayınlandı. Nisan 1994 Tıpta Uzmanlık Sınavı için kadrolar ilan edildi ve ilk asistanlar eğitime başladı. Zor bir eğitim süreci olacağı belliydi, diğer bölümlerin bakış açışı ise önemliydi. Acil tıp uzmanı ne yapacak sorusu her gün soruluyordu. Sınırlarının ne olduğu tartışılıyordu, ama günümüzde diğer uzmanlık dallarının da sınırları konuşulmaya başlandı. İlk yıllarda eğitimi kimlerin vereceği, acil servislerde asistanların kimlerle beraber çalışacağı, hastaları kime danışacağı, hangi bölümlerde ve ne içerik ile rotasyonların yapılacağı pek bilinmiyordu. Daha da önemlisi, birçok fakültede bu asistanların acil servis hizmetini bir şekilde sağlayan kişiler mi olacağı, yoksa kuralları ile uzmanlık eğitimi almaya gelen uzmanlık öğrencisi mi olacağı henüz kararlaştırılamamıştı. Çıkartılamayan kadrolar, yetersiz sayıdaki eğitmenler, tanımlanmamış eğitim programları ile sanki suçlu orada görev yapmaya çalışan öğretim elemanları veya asistanlarmış gibi bu yeni uzmanlık hakkındaki eleştiriler de yapılmaya devam edildi.
Tüm bu sorunların görülmesi ile Türkiye Acil Tıp Derneği, 1999’da Acil Tıp Uzmanlığı Eğitim Taslağını çıkarttı. Anabilim dalında görev yapan herkesin yetki ve sorumluluklarından bulunması gereken en az malzeme ve acil servis yapılanmasına, eğitimin temel konuları ve bu eğitim hedeflerin neler olduğundan asistan karnesine kadar yazılı olması gereken program bu taslakta yer aldı. Tüm bu faaliyetler sadece Türkiye’de değil, uluslararası alanda da takdir gördü. Acil tıp uzmanlığının gelişimi uzmanlık eğitimine başlayacak ülkelere model olarak gösterildi.
İlk yıllarda 10 civarındaki mevcut anabilim dalındaki uzman ve asistanların biraraya gelerek gerçekleştirdiği Acil Tıp Anabilim Dalları Koordinasyon Kurulu toplantılarında bazı kararlar alındı:
Asistan isteminde acil servise başvuran 30 bin hasta için bir yılda 6 asistan alınması, 24 saat acil serviste acil tıp uzmanı denetiminde hizmet ve eğitimin sürmesi, asistan çalışma saatlerinin vardiya şeklinde olması ve bir vardiyanın en uzun 12 saat, toplam çalışma saatinin ise haftada en fazla 60 saat olması önerildi. Yetersiz sayıda açılan kadrolar mevcut asistanların rotasyon programlarından beklenen verimliliğin alınamamasına, acil serviste uzun sürelerle çalışılmasına ve kısa sürede çalışanlarda tükenme belirtilerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Açılan kadrolara başlanmaması ve istifalar eğitim gören asistanların daha da yıpranmasına yol açtı.
Teorik eğitim saatinin hafta da en az 5 saat olarak ayarlanması, yatak başı eğitimlere mutlaka önem verilmesi kararlaştırıldı. Üniversiteler arası asistan ve uzman değişiminin gündeme alınması önerildi. Her rotasyondan mutlaka geri bildirim alınması ve rotasyonların verimliliğinin artırılması hedeflendi. Uzmanlık eğitimi verilen acil servislerin gerek mimari gerekse de malzeme açısından olması gereken en az kriterlerin karşılanması gerektiği kararı alındı. En önemli noktalarda birisi hastane yönetimlerinin acil servis hizmeti için desteğinin alınması idi. Servislerde boş yatak bulunmadığı gerekçesi ile yatırılamayan hastaların acil servislerde kalması, yoğun bakım yatak kapasitelerinin artırılmaması nedeni ile acil servislerin yataklı servislere dönüşme tehlikesinin önüne geçilmeliydi. 7 gün 24 saat kesintisiz ve aynı kalitede hizmet vermesi gereken acil servislerde işleyişe bağlı yaşanacak hataların telafisiz olduğu yönetimlere iletilmeliydi. Hastane yönetimi kadar diğer uzmanlık dallarının acil servis işleyişine destek vermelerinin gerekli olduğu, eğer belirli branşların o eğitim kurumda acil tip anabilim dalının açılmasına karşı görüşü ve destek olmama söylemi varsa anabilim dalının kurulmaması ve acil servis işleyişinin başka yöntemlerle sağlanması önerildi.
Aslında alınan bu kararlar, uygulamada yerine getirilmesi gereken kıstasların sadece birkaçı. 1994 Nisan sınavından bu yana kadro ilan eden 25 acil tıp programı için toplam sayı 833. Nisan 2006 sınavı için açıklanan kadro ise 311. Bu kadroların 200’ü Sağlık Bakanlığı’na bağlı 18 eğitim ve araştırma hastanesinde. acil tıp uzmanlık eğitiminin yaygınlaşması, ileriye yönelik planlarda acil servislerde uzman düzeyinde hizmet verilmesi kararı oldukça olumlu. Ancak bu karar ile karşımıza çıkacak olan sorunları önceden görmek ve önlemini almak yine konunun tüm taraflarına düşüyor. Acil tıp uzmanlık eğitiminde kalitenin belirlenen hedeflerin altına düşmemesi, eğitimini tamamlayan bir asistanın olması gereken en az özelliklere sahip olarak belgesini alması gerçekleştirilmelidir. Eğitim verilen kurumlar arası eğitim birliğinin sağlanması gereklidir. Ortak müfredatın ve asistan karnesinin kullanılması, eğitim kurumunun standartlarının yeterli hale getirilmesi ve eğitmenlerin doğru tanımlanması, eğitim veren kurumların düzenli ziyaretler ile denetlenerek eksikliklerin giderilmesi amaçlanmalıdır. Acil tıp uzmanlık eğitimine tecrübeli fakültelerden mutlaka destek alınmalıdır. Acil tıp asistanı kadrosu ilan edilen ancak şeflik olmayan eğitim ve uygulama hastanelerinde en kısa zamanda acil tıp uzmanlığı konusunda bilgili yeterli sayıda eğitmen ve acil tıp uzmanlarının görevlendirilmesi yapılmalıdır.