Geçtiğimiz günlere hekime yönelik şiddet damgasını vurdu. Konu pek çok yönüyle ele alındı. Bu konuda pek çok şey söylenip yazıldığı için aynı şeyleri tekrar etmek istemiyorum. Umarım tüm çabalar, saman alevi gibi ortadan kalkmaz.
Geçtiğimiz günlerde, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp, Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları ve Psikiyatri Ana Bilim Dallarından meslektaşlarımız Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Fevzi Elmas’ı ziyarete gitmişler. Ben kendisini, 2009 yılında Antalya’da gerçekleştirilen 4. Akdeniz Adli Bilimler Kongresi’nin son gününde gerçekleştirilen Adli Tıp Yapılanması ile ilgili sempozyumda tanıdım. Adli tıp raporları ve konuyla ilgili tıkanıklıklara hâkimdi. Bir süre sonra, cinsel suç olgularında ruh sağlığı değerlendirmesiyle ilgili olarak kaleme aldığı makalesindeki öneriler de bana göre oldukça makul ve uygulanabilir nitelikteydi. Hacettepeli meslektaşlarımızın ziyaretinde, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin “Üniversiteler 6. İhtisas Kurulundaki üyeleri bir araya getirilirse cinsel suç raporları buralardan temin edilebilir.” şeklindeki görüşü gündeme gelmiş, ancak bu şekilde üniversitelerden ilgili konuda rapor temin edebilmelerinin mümkün olmadığını Medimagazin’deki daha önceki yazılarımda dile getirmiştim.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi Başkanı Fevzi Elmas, adli tıp, çocuk psikiyatrisi ve/veya psikiyatriden oluşan heyetlerin düzenlediği raporların yeterli olduğunu, keza raporlardaki imza sayısının değil, konuyla ilgili uzmanların görüşlerini içermesinin ve raporun ayrıntılı ve doyurucu olmasının önemli olduğunu ifade etmiş. Ayrıca, raporlarda yapılan eski muayenelerin özetleri, hasta ile yapılan görüşmeler ve muayene bulguları, uygulanan testler, tanı ve tedavi süreçlerinin yer almasına önem verdiklerini belirtmiş. Öyle ki, hâlihazır durumda herhangi bir psikiyatrik bulgusu ve şikâyeti olmayan hastanın, raporunda olay nedeniyle yaşamış olduğu sıkıntıların, almış olduğu tanıların ve tedavi sürecinin ayrıntılı biçimde yer almasının, cezaların alt ve üst sınırlarını belirlerken hâkimin takdirini etkileyeceğini söylemiş. Nitelikli adli raporların kıymetinin bilinmesi ne güzel!
Muğla’da da, karşılaştığım hâkim ve savcıların, cinsel suç sonrasında kısa süre içinde yapılacak ruhsal muayenenin, suçun temel hali olan cinsel dokunulmazlığın ihlal edilip edilmediğini aydınlatmak açısından önemli olduğunun farkında olmaları mutluluk verici!
Muğla’da kurumlar çalışmak isteyene öyle yardımcı oluyor ki, insanın çalışmamak gibi bir lüksü olmuyor. Her şeyden önce adli tıp bilimi ve adli tıp uzmanının değerini bilen, bundan önce her çalıştığı yerde adli tıpla ilgili gelişme sağlayan bir Başsavcımız var. Adli Tıp Kurumu Başkanı, “Üç adli tıp uzmanının bulunduğu Muğla’ya Adli Tıp Merkezi yapabiliriz.” deyince konuya dört elle sarıldı. Valilik, İl Sağlık Müdürlüğü, Hastane Başhekimliği, Yerkesik Belediyesi ve Üniversitenin ilgili birimleri iş birliği ve destek açısından ellerinden geleni yaptı. Neredeyse her bir kurum “Biz ne yapabiliriz?” dedi. Ayrıntılarına girmeyeceğim, ama ben ilk kez konuya bu kadar önem ve destek verilen bir yerde çalışıyorum. Bu, iyi şeyler yapmak isteyen insanı yüreklendiren bir şey.
Kısa süre içinde eksikleri tamamlandığında, Merkezin özellikle cinsel suç olgularının değerlendirilmesi konusunda öne çıkacağını umut ediyorum. Ben de, diğer iki adli tıp uzmanı arkadaşıma elimden gelen desteği sağlayacağım. Kıssadan hisse; kurumlar arası işbirlikleri ve uyumlu bir ekibin olduğu ortamda çalışmak ne güzel!
Bu ay, dikkatimi çeken konulardan biri de doçentlik sınavlarıyla ilgili. Önceden fizik, kimya, biyoloji, genetik vb. alanlardan adli bilimcilerin başvurabileceği doçentlik alanı yoktu. Bir tek “Adli Tıp” temel alanı vardı, bu da doğal olarak adli tıp uzmanı hekimlere açık bir akademik alandı. Bu dönem, Sağlık Bilimleri altında “Adli Bilimler” doçentlik alanı açılmış olduğunu öğrenmek beni sevindirdi. Adli bilimlerle uğraşan hekim dışı pek çok değerli uzman, akademik olarak doktoradan öteye geçemiyordu. “Adli Bilimler” doçentlik alanının açılmasında emeği geçen herkesi kutluyorum.
Olumlu haberler vermeye devam edebilmek umuduyla…