Ağlasam, ağlasam, hangi birine ağlasam,
Altı yıl gençliğini yaşamayıp, hekim olmak için çalışan,
İhmaller zincirinde hayatını kaybeden delikanlıya mı ağlasam!
Onun yanında kendini feda eden genç arkadaşına mı ağlasam!
Çocuklarını mutlu bir tatil hayali ile kayağa götüren,
Sonrasında kurtulur ümidi ile camdan aşağı bırakanlara mı ağlasam!
Yere düşüp parçalanan canlara mı ağlasam!
Son dakika ölüme sürüklendiğini fark edip, yakınlarını arayan,
Helallik isteyip gözlerini kapatanlara mı ağlasam!
Anasız kalanlara, babasız kalanlara, çocuksuz kalanlara,
Yarsız, yarensiz, dostsuz, sevgisiz kalanlara,
Ümitsiz yarınlara mı ağlasam!
Kapkara dumanlarda boğulup, yangında kül olanlara mı ağlasam!
Kızgın yağın alevi ile tutuşan hayatlara mı ağlasam!
İnsanların bağrışlarına, kulaklarda yankılanan haykırışlarına mı ağlasam!
Kurtulmak için çırpınan, yaşamak ümidi ile kendini boşluğa bırakanlara mı ağlasam!
Sessiz kalan sensörlere, kâğıt üstündeki denetimlere mi ağlasam!
Sorumsuzlara, sorunlu sorumlulara, sormayıp sorduranlara mı ağlasam!
Yaşananları kader olarak yorumlayanlara mı ağlasam!
Henüz istifa edecek cesareti bile gösteremeyenlere mi ağlasam!
Hunharca katledilenlere, cinayete kurban gidenlere mi ağlasam!
Hüngür hüngür, hıçkırarak, haykırarak, iki gözü iki çeşme ağlasam,
Yüreklerdeki yangınlara ağlasam!