Akademik Akıl’da, bu ayın konusu olan “ahlak” ile ilgili olan yazıları okuyorum. İşin doğrusu, çıkan tüm yazıları fırsat buldukça okumaya çalışıyorum. Okuyorum, değerlendiriyorum, hatta bir kısmının sonuna yorumlarımı da ekliyorum.
Ahlak deyince, maalesef çokları iki bacak arasını anlıyor. Keşke mesele bu kadar basit olsaydı. Değil dostlar, bir düşünür, ‘bir ülkede yollarda yapma kasis ne kadar çok, kaldırımlar ne kadar yüksekse, bunlar o ülkede trafik kurallarına uyulmadığının bir göstergesidir’ demiş. Şehir içindeki, hız limitleri bellidir, yol kenarındaki tabelalarda yazılıdır. Bunu arabanın direksiyonuna geçen herkes bilir. Ayrıca kaldırımlara araç park edilmeyeceği de bellidir. Bellidir de, biz yine hız yaparız, kaldırımlara, park edilmez işaretinden geçtim, durulmaz işareti bulunan yerlere, yaya geçitlerine, hatta engelliler için ayrılmış olan yerlere bile, arabamızı rahatlıkla park ederiz.
Gelişmiş ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, oralarda konulan kurallara mutlaka uyuluyor olmasıdır. En ufak bir ihlalde, anında cezayı yersiniz. Zira gelişmiş devletler, aslında birer polis devletidir de ondan. Ayrıca o toplumlarda, otokontrol çok gelişmiştir. Her yanlış davranışı ilk görenler, ilk bildirenler oluverir. Kuralsız bir davranış ve ihlali tespit ettiklerinde, cezayı yapıştırırlar. Hem de ne caza. Hiç bir zaman, kim ve hangi mevkide olursanız olun, asla affetmezler.
Her yetki ve görevin sınırları, net olarak tanımlanmış olup, uygulayıcılar, kanun ve yönetmelikleri tam ve eksiksiz uygularlar. Gümrükteki görevli memur, gelen yolcunun pasaportuna, ‘ülkeye giremez’ damgasını vurduktan sonra, artık o kararı hiç bir üst makam değiştiremez.
‘Bizim de kurallarımız var’ diyeceksiniz, evet var. Ancak, bizdeki kurallar, kah uygulanır, kah uygulanmaz. Kimine uygulanır, kimilerine uygulanmaz.
Aşağıdaki araştırmayı, 4.4.2022 tarihindeki ‘Gel seninle birer bardak çay içelim’ başlıklı yazımda da anlatmıştım.
Greenwich Üniversitesi’nden beş öğrenci tarafından yapılan sosyal deney sonuçları: Türkiye, Japonya, İngiltere, Mısır, Kanada, G.Kore, Çin, İran, Fransa, Almanya, Norveç ve İsviçre’nin başkentlerinin en işlek caddelerine kamera yerleştirip, içine 50-20-10 dolar ve cüzdan sahibine ait iletişim bilgileri bulunan cüzdanları caddeye bırakıyorlar. Her ülkede, otuzar deneme yapılıyor. Cüzdanların, ne kadarı geri dönüyor?
Japonya: 28 kişi
G.kore : 28 kişi
Norveç : 27 kişi
İsviçre : 27 kişi
Kanada : 25 kişi
Almanya:20 kişi
İngiltere :18 kişi
Fransa : 13 kişi
Çin : 13 kişi
Türkiye : 2 kişi
İran : 1 kişi
Mısır : 0 kişi
Buyurun, işte farklı ülkeler, işte farklı davranışlar. Takke düştü, kel göründü, değil mi.. Ahlakta binlerce yıllık değişmez kurallar, Kur’an ve diğer din kitaplarında açık ve net olarak yazılıdır. Onlar hiç değişmezler ve daima uygulanmalıdırlar. . Ancak, diğer toplumsal ahlaki kuralların bazıları, yıllar geçtikçe, sosyal olaylar ve toplumlar geliştikçe, değişerek yenilenebiliyorlar. Çağımız iletişim çağı. Eskiden bir kızın evinin önünden üç kere geçen biri, mahallenin delikanlıları ya da kızın abilerinden, dayak yerdi. Şimdi evin önünden geçmeye bilmem gerek var mı? Eskiden, dört eşle evlenmek dahi mümkünmüş, şeriat kanunlarına göre, kadınlara mirastan pay dahi verilmezmiş. Kız çocukları okutulmaz, üniversiteye alınmaz, sahneye çıkamazmış. Erkek ‘boş ol’ dediğinde de boşanılırmış. Cumhuriyetten sonra, medeni kanunla hepsi değişti. Devirler değişiyor, insanlar ve kuralların bazıları kaldırılıp, bazıları değişerek gelişebiliyor.
Dinimizde, kutsal kitabımız Kur’an’da, çalın diye yazılmıyor ama, camilerimizden ayakkabı, hatta sadaka kutularının bile çalındığı da bir gerçek. ‘Aç tavuk, darı ambarını delermiş’ derler. İnsanlar, özellikle büyük şehirlerimizde işsiz, aç ve çaresiz kalınca, hırsızlık, kap kaç, uyuşturucu satıcılığı, torbacılık ve fuhuş dahil, her türlü ahlaksızlığı kendilerince son çare olarak görüyorlar. Giderek, toplum içinde, yozlaşma ve ahlaksızlık yaygınlaşıyor. Sorarım size, sınavlarda soru çalmak, çalıntı sorularla okullara, üniversiteye ya da bir işe girmek, başkasının hakkını gasp etmek, ahlaksızlık değilse, nedir arkadaşlar.
Son olarak şunu da yazayım. Arkadaşlar, ‘imar barışı’ da ne demek. Biz senin, yasaları delerek kuralları çiğnediğini, devlet ve görevliler olarak zaten biliyoruz. Çünkü, kendi beyanında öyle yazmışsın. Parayı verirsen, biz de seni affederiz’ deniliyor. İmar affının yasası bile çıkarıldı. Olur mu öyle şey. Olur olur. Bizim gibi toplumlarda olur, oldu bile. Yetkimiz olunca, biz her şeyi yaparız. Hatta canımız isterse, ‘vergi affı’ diyerek, adamın tüm borcunu bir kalemde siliveririz. İyi de, bu sayede vergisini zamanında ödeyenler enayi durumuna düşmezler mi?
Ahlaksızlığın ve kural tanımamanın cezasını, son deprem felaketinde, çok feci şekilde elli bine yakın canımız, kaybettiğimiz değerlerimizle ödüyoruz. Bir kaç müteahhit, mühendis ve belediye görevlisini içeri tıkarak, kendimizi aklayabilir miyiz? Ölenlerle de helalleşilmiyor. Gidenlere mi yanalım, yoksa yıllardır yapılagelen, artık toplumda normal görülen ve kanıksanan, haksızlık ve ahlaksızlıklara mı yanalım.
7 yorum
Ahlaksızlık;Yoksulluk ve Eğitimsizlikle orantılı değil mi
Malesef doğru söze ne denir
Çok haklısınız hocam.kaleminiz sağlık.
İslam ülkelerinde ahlak standardı çok düşük olmasının en önemli sebeplerinden biri allah,namazla oruçla veya hac ile günahlarımızı af eder diye düşüncemizdendir. Bence ahlak
Dürüst olmak,adil olmak,yalan söylememek insanlara faydalı olmak başkalarının hakkını yememek.
((Ahlaklarınızın standlarını yüceltmek için size gönderildim)) hadis şerif.
Haldun bu memlekette insanlar çalıyor ama çalışıyor diye yorum yapabilirken biz hangi ahlaktan bahsediyoruz.
Eksikliğini hissettiğimiz şeyler o kadar çokki . Ahlaki değerlerin hiçbiri kalmadı. Bunun cevabı çok uzun olurdu tek tek yazmaya kalksam .
Gelecek günler beni korkutuyor 😟
Asırlardır insanlığı perişan etmiş batı sözde medeniyetinin onca yaptıklarını görmezden gelip ciddiyeti şüpheli bir araştırma üzerinden müslümanları aşağılamak, geçmişte böyleydi şimdi böyle oldu diye ecdada hakaret yakışmamış size. Osmanlı’da hırsızlıktan 4 işinin eli kesilmiş üçü ecnebi biri Müslüman bütün buda bilgi