Akademik Akıl ve Biz Akademisyenler

Biz akademisyenler bağımsız, bilimsel fikirleri ve ifade hürriyetini önemseyerek destekleyen kişileriz. Büyük emekler vererek yaptığımız çalışmalarda becerilerimiz giderek artarken ufkumuz da genişliyor.

Akademik Akıl biz akademisyenlerin dışında çoğu kişinin bildiği bilimsel bir alan değil. Ayrıca kişisel görüşlerimize göre sıralarsak farklı görüşlerimiz ve düşüncelerimiz de var. Örneğin, yüksek başarı gösteren kişilerin özellikleri neler? Herkese kıyasla daha çok mu çalışıyorlar. Kanımca bu ve benzer soruların tam anlamını bilmek bazen mümkün değil. Oysa ki kişisel deneyimlerime göre akademik başarıda doğru düşünmek çok önemli, çünkü her çalışmada başarıya bazen ulaşabiliyoruz. Bazen kendi kendimize “çok yoruldum, galiba bu işi yapamayacağım” dediğimiz anlar da oluyor. Ancak, biraz düşündükten sonra “şu anda çok yorgun ve isteksizim ama yapabilmek için çok da olsa uğraşacağım” görüşü baskın hale geliyor.

Öngördüğümüz konularda bile akademik bir çalışmaya başlamak bazen çok zor oluyor. “Galiba ben bu çalışmaya hazır değilim, oysa ki başarı herkes gibi bana da büyük mutluluk veriyor, başarısızlık ise büyük üzüntü ve hayal kırıklığı diyorum ve bu düşünceler arasında oldukça mutsuz ve kendimce öfkeli bir sürece adım atıyorum. Ancak biliyorum ki başarısızlıktan çok da korkmamam gerekiyor. Uygun denemeler, çalışmalar yaparak büyük olasılıkla başarıya ulaşabilirim diye düşünmeye başlıyorum ve birçok akademisyen gibi Sir Winston Churchill’in içimi ısıtan “Herkes mükemmel olamaz; içimizdeki coşkuyu kaybetmeden elde edilen bir başarı yeni başarıların yolunu açacaktır.”  söylemini de anımsıyor ve büyük üstadın ruhu şad olsun diyor ve ekliyoruz: Bilgi arayışımız ve bu yoldaki başarılı çalışmalarımız bizi akademik görüşlü insan yapan öğelerden birisidir. Unutmayalım, çalıştığımız bir konuya yeterince ilgi duyar, emek verirsek ve o konuyu bizim de başardığımızı görürsek çok şaşıracağız. Çalışırken çoğu zaman moralimiz bozuluyor, ancak aklımızı kullanarak çalışıp moralimizi de bozmazsak hatalarımızı görür, hedefimize ulaşmak için daha çok çaba gösteririz. Ayrıca unutmayalım, Akademik Akıl sahibi kişi kişiliğindeki ve çalışmaları konusundaki hatalarını görür. Ve biliriz ki tüm isteklerimizi, özellikle yararlı olanları algılar, yönlendirir ve zararlılardan sakınır, felsefi görüşlere ise ivme kazandırır.

Biraz bu konularda değerli bilgileri olan Akademik Akıl sahibi kişilerden yararlanarak, olumlu ya da olumsuz bazı görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyorum:

-Akıl, insanın düşünme, objektif gerçekleri algılama, kavrama ve sonuç çıkartma yeteneklerinin tamamıdır.

-Akıllı kişi, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, yararlıyı zararlıdan ayıran bir güçtür.

-Akıl, bilgi sahibi olmayı ve davranışların düzenlenmesini sağlayan bir yetidir.

-Sosyal, mesleki baskılar Akademik Akıl varlığında felsefi görüşlere de ivme kazandırır.

-Ancak, özgürlükler arttıkça Akademik Akıl’ın da bazı tehditlere hedef olduğunu ve bunun kişilerde daha yüksek kaygı düzeyine yol açabildiğini de unutmayalım.

Bu görüşleri vurgulayan ve değerlendiren Akademik Akıl nosyonu, Türkiye Klinikleri tarafından tüm disiplinlerdeki akademisyenlerin mesleki ve sosyal birikimlerini kamuya ve çevreye sunmayı hedefleyen bir “Köşe Yazıları” platformudur. Bağımsızdır, bilimsel ve evrensel fikirleri önemser ve destekler; ticari ve politik kaygı gütmez ve bu görüş, bu nosyonu doğru yorumlayanların görüşüdür.

Değerli meslektaşlarım, bizleri düşündüren ve konuşup tartışacağımız pek çok konumuz varsa da yeterli zamanı bulamayabiliyoruz. Olumlu söylemleri ve çok güzel, başarılı yorumları içeren Akademik Akıl Platformunda eski ve yeni çeşitli konularda tekrar buluşmak ümidi ile tüm akademisyenlere ve düşünürlere sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunuyor; güzel, başarılı, üretken bilimsel yıllarda sağlıkla kalmanızı diliyorum.