Yanlış yanlış olmalı, doğru doğru olmalı daima,
Hatta doğrular dosdoğru olmalı,
Yanlış olan bana da yanlıştır, size de,
Doğru olan ona da doğrudur, bana da,
Yanlış sana doğru, bana yanlış olamaz,
Doğru sana yanlış, bana doğru olamaz,
Başka insanların yanlışlarını eleştirenler,
Başka insanların doğrularına yanlış diyenler,
Dönüp geçmişlerine bakmalılar mutlaka,
Akademik atamalardaki şartların yanlışlığını dile getirenler,
Sizlerde size hususi ayrılan kadrolara müracaat ettiniz,
Sizlere de yayınlarınızın ismini ve cismini içeren özel kadrolar açıldı,
Belki özel şart açılmayan tek tük kadro olmuştur geçmişte,
O kadrolara müracaat etmeye gittiğinizde ise şu ifade ile karşılaşırsınız,
‘Bu kadroya alınacak kişi bellidir, gereksiz yere başvuru yapmayınız!’,
Durum bundan ibaretken güzel ülkemde,
Akademik sistemin köklü bir değişikliğe ihtiyacı vardır.
Herkese hayal ettiği üniversitede çalışabilme fırsatı verilmelidir.
Mülakatlar kaldırılmalıdır.
Eşit şartlarda yapılan birkaç aşamalı yazılı sınavlar uygulanmalıdır.
Sınav sonuçları tarafsızca değerlendirilmelidir.
‘Benim istemediğim elemanı alamazsınız’ söylemleri kalkmalı,
Gerçekten hak eden ve emek harcayanlara fırsat verilmelidir.
Akademik atamalar adil şekilde ve gruplaşma gözetilmeksizin yapılmalıdır.
Başarılı bilim adamlarının yetiştirilmesi hedeflenmelidir.
Bugün diğer ülkelere muhtaç olmamızın temel sebebi akademik yanlışlardır.
1 yorum
Maalesef doğruluğu sadece başkalarında arayanlar hep bana mı rastlıyor. Yanlışa yanlış diyemeyen akademisyen oluyormuş. Ürettiği yanlış bilgiyle öğünen kendi yanlışını başkasına iftira atarak kapatmaya çalışan akademisyen oluyormuş. Sahtekarlığı destekleyen akademisyenler oluyormuş. Bütün bunları duymak istemeyen akademisyenler oluyormuş. Makama geçince hocasını bile tanımayan akademisyen oluyormuş. Artık ne diyeyim sayın yazarım siz gerekeni yazmışsınız.