Bilimsel veri ve bilgilerin paylaşılması büyük oranda akademik dergiler aracılığı ile yapılmaktadır. Bilimsel yayınlarda hakemlik ise, kanımca bu yöndeki çalışmaların en önemli basamaklardan birini oluşturur.
Bilimsel bütünlüğü ve güvenirliliği sağlamada önemli bir rol oynayan hakem değerlendirilmesi, temel olarak bilimsel çalışmanın alanındaki uzman kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gereğini de ortaya koymaktadır. Kalite ve profesyonelliği artırmak için hakem veya hakemlerin, değerlendirilmesi istenen çalışma konusunda yeterli donanıma sahip olması gerekir. Bu kapsamda konu ile ilgili çalışmalarının olması ve gelişmelerden haberdar olması önemlidir. Aksi taktirde kişi hakemlikten affını istemelidir. Profesyonel olmayan incelemelerin bilimsel yeteneklerin üretkenlikleri ve kariyer ilerlemeleri üzerinde olumsuz bir etki yaratma olasılığı vardır.
Akademik dergilerde hakemlik, genellikle bilimle uğraşan kişilerin severek yaptığı, zaman ayırdığı bir görevdir. “Görevdir” diyorum çünkü hakem değerlendirdiği çalışmanın içeriğinin ve sunumunun uygun şekilde hazırlanması yönündeki değerlendirmeyi titiz bir şekilde yapmak durumundadır. Eklenmesi gerekli parametrelerin ilavesi sağlanırken uygun bir yazı dili de aranmaktadır. Bu özellikle yabancı dildeki yayınlarda sık karşılaşılan bir sorundur. Bilimsel derginin kalitesini korumak ve artırmak adına konu son derecede önemlidir. Unutmayalım ki akademik yayın dergilerinin bu yönde değerlendirme skorları söz konusudur.
Kalite ve profesyonelliği artırmak adına, bilimsel çalışmaların değerlendirme sürecine yönelik bir standardizasyon çalışması, ortak tutum geliştirmeye yönelik katkı sağlar. Hakemlik dili (lisanı) geliştirme konusunda ortak bir tutum belirlenebilir. Özellikle yabancı dilde yayın hazırlayanlara yönelik düzeltme önerilerinde kullanılan lisan konusunda bazı sıkıntıların yaşandığı bilinmektedir. Dergilerin hakemler için özel davranış kuralları belirlemesi gerektiği üzerinde durulmaktadır.
Özellikli çalışmaların değerlendirilmesinde dergi editörlerinin hakem tayininde, konu ile ilgili hakem seçimi son derecede önemlidir. Genel bilgiler konu içeriğini değerlendirmede yetersiz kalacaktır. Hakemler konu ile ilgili gelişmeleri de takip ediyor olmalıdırlar. Bir başka önemli nokta istatistiki bilgilerin değerlendirilmesidir. İstatistik, doğru bir şekilde veri toplama, verileri bilgiye dönüştürme bilimidir. Çalışma içeriğinde yoğun olarak verilerin istatistiki bilgilere dayandığı durumlarda istatistik bilimcilerin de hakem olarak değerlendirmeye katılmasını sağlamak gerekir. Neticede bu birden çok hakemle çalışmaların değerlendirilmesinin daha sağlıklı olacağı gerçeğini ortaya koymaktadır. Genelde iki veya üç hakemin birlikte değerlendirdiğini görüyoruz.
Akademik yayınlar, akademik yükseltmede bir ölçüt olarak alınırken hakemli dergi şartını koymaktadır. Bu yayınların hakemler tarafından değerlendirilmesi ile yayının niteliklerinin yükseltilmesi dolayısıyladır. Her ne kadar bu kuralı her yayın için söylemek söz konusu olmasa da, yayında nitelik; dergi, editör, hakem faktörleri ile ilişkilidir. Yayın değerlendirme süreci” çift taraflı kör hakemlik ilkesi (Double-Blind Peer Review) ile yürütülmesinde fayda vardır ve genellikle böyle yapılmaktadır. Bu yöntemle değerlendirmeler kaçınılmaz olarak hakemin objektif bir değerlendirme yapmasına katkıda bulunmaktadır.
Hakemin görevi makaleleri değerlendirmek ve çeşitli iyileştirme önerileri sunmaktır. Bu sayede, akademik dergilerin yüksek kaliteli bilimsel çalışmaları yayınlanması sağlanır. Nitelikli bir editör-hakem sürecinden her bir yayının akademik dünyaya katkısı, o açıdan daha değerli olacaktır.
Akademik çalışmaların internet ortamı ile yayınında, her ne kadar süreç hızlandırmış olsa da hakem değerlendirmesi aşamasına bir olumsuz etkisi oluyor mu? Bu konuda bazı endişeler var ve üstünde durulması gerektiğine inanıyorum. Çünkü hakem değerlendirme sürecini çok önemli buluyorum. Yapılması gereken hakem değerlendirme aşamasında sıklıkla yaşanmakta olan değerlendirme sürecinin süresinin uzun bir zaman dilimine yayılmasını önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Yoksa hakem değerlendirme süreci göz ardı edilebilecek bir aşama değildir.
Ülkemizde bilime ve bilimsel çalışmaya olan ilgiye paralel olarak bilimsel dergiler ve özellikle hakemli bilimsel dergilerin yayınlanmasında bir gelişme süreci yaşanmaktadır. Bu yeterince hızlı mı? Tartışılabilir ve hatta tartışılmalıdır. Uluslararası arenada rekabet edebilecek kalitede bir derginin ortaya çıkması her şeyden önce Türkiye’de bilime saygı duyulması ve bilimin önemsenmesinden geçer. Bilimle uğraşanların emekleri, gerçek değerlerini bulmalı ve bilim insanlarının değerlendirilmesinde gerçek ölçütler olmalıdır. Konu günlük küçük hesapların malzemesi olmamalı, özellikle siyasi hesaplar bunun dışında tutulmalıdır.