Bilimsel araştırmalardan elde edilen verilerin akademik dergilerde yayınlanması bilginin evrenselleşmesi ve ölümsüzleşmesi açısından önemlidir. Araştırmaların yayın öncesi nesnel bir şekilde konusunda deneyimli hakemler tarafından değerlendirilmesi de bu süreçte araştırmanın olgunlaşması ve zenginleşmesi açısından hayatidir. Günümüzde birçok araştırmacı akademik çalışmalarının değerlendirilmesi aşamasında hayal kırıklığı yaşamakta, hakemlerin yayın değerlendirme aşamasında yanlı bir davranış sergilediği kanaatini taşımaktadır. Bu düşünce araştırmacının bilimsel çalışma yapma şevkini kırmakta veya yaptığı bilimsel araştırmaları yayınlama hususunda çekimser kalmasına neden olmaktadır.
Bilimsel değerlendirme sürecinde pek çok dergi değerlendirilmek üzere yollanan araştırmayı öncelikle editöryel bir incelemeye tabi tutmaktadır. Editör aşamasını geçen ve bilimsel açıdan değerli olduğuna kanaat getirilen araştırma ilgili derginin hakem havuzunda yer alan uzmanlara yönlendirilmektedir. Genellikle iki veya üç hakem tarafından değerlendirilen araştırmaya ait hakem raporları editöre sunulmakta ve araştırma ile ilgili bir karar verilmektedir. Bu karar çoğunlukla araştırmanın çeşitli nedenlerle reddi veya revizyon isteği yönünde olmaktadır. Bu süreç sonunda yayınlanmak üzere kabul edilen bilimsel araştırma oranı dergiden dergiye değişmekle birlikte %10’lar düzeyinde kalmaktadır. Bu aşamada irdelenmesi gereken husus reddedilen araştırmaların gerçekten akademik açıdan yetersiz olduklarından mı yoksa değerlendirme sürecinde rol oynayan editör veya hakemlerin yeterince üstlerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesinden mi olduğudur.
Bilimsel bir makaleyi değerlendirmekle görevlendirilen hakem öncelikle konusunda yeterli akademik ve teknik tecrübeye sahip olmalıdır. Bu açıdan hakem gönderilen makale ile ilgili güncel ve geçmiş literatür bilgisine hakim olmalı, araştırmanın akademik değerini belirlemelidir. Hakem araştırmanın özellikle metodoloji kısmını detaylı irdelemelidir. Birçok bilimsel araştırmanın reddedilmesinin majör nedeni metodolojik hatalardır. Konusunda yetkin bir hakem araştırmanın bilimsel değerini metodoloji kısmını inceleyerek kolayca değerlendirebilmektedir. Araştırmacının da çalışmada cevap aradığı hipotezini açıklarken hakeme yardımcı olmak amacıyla metodoloji kısmını detaylı bir biçimde kurgulaması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, iyi bir metodolojiye dayanamayan araştırma ne kadar orijinal bir fikir içerse de ölü doğmuş bir bebek gibidir.
Hakemin ikinci görevi araştırmayı değerlendirirken tarafsız ve nesnel olma zorunluluğudur. Birçok dergide hakemlere değerlendirilmek üzere gönderilen araştırmaların araştırıcı künyesi saklı tutularak bu sorun giderilmeye çalışılmaktadır. Hakem araştırmayı değerlendirme aşamasında her türlü önyargıdan uzak olmalıdır. Araştırmayla ilgili eleştirilerini yaparken araştırıcıya karşı küçümseyici, yargılayıcı ve negatif etki yaratacak ifadelerden kaçınmalıdır. Araştırmanın hem güçlü hem de kısıtlayıcı yanlarını belirtmeli, değerlendirme sürecinde bilhassa kapılmamalıdır. Hakem araştırıcıya kılavuzluk etmeli, araştırıcıyı yermek yerine araştırmanın bilimsel niteliğinin arttırılması yönünde çaba göstermelidir. Birçok araştırıcının değerlendirme süreci sonucunda ‘’çalışmanız dergimizde yayınlanma açısından yeterli ilgi uyandırmamıştır’’ tarzında genel geçer tarzda editöryel bir yanıtla karşılaşması hakemin değerlendirme sürecinde üzerine düşen görevi yerine getirmediğinin en güzel kanıtıdır.
Hakemin bir diğer sorumluluğu da değerlendirmekle görevlendirildiği araştırmayı makul bir sürede neticelendirmesidir. Birçok araştırmacı değerlendirme sürecindeki gecikmelerden mustarip durumdadır. Dergi editörlerinin hakem havuzlarındaki uzmanların bilimsel araştırmaları değerlendirme sürecindeki özveri ve performanslarını dikkate alarak görevlendirme yapmaları esas olmalıdır. Hakemin veya editörün değerlendirilmek üzere yollanan bir araştırmayı haftalar veya aylarca yanıtsız bırakması araştırmacıya ve dolayısıyla bilimsel etiğe aykırı bir tutumdur. Bu tutum birçok araştırıcının bilimsel açıdan başka bir etik ihlal olan araştırmanın birden fazla dergiye değerlendirilmek üzere gönderilmesine yol açmaktadır.
Hakemlik herhangi bir maddi kazanım beklemeksizin gönüllülük esasına göre yapıldığından birçok akademisyen yoğun iş temposu nedeniyle hakem olarak görev yapmaktan imtina etmektedir. Bu açıdan hakemliğin özendirilmesi ve teşvik edilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Bilimsel dergilerde hakem olarak görev alan akademisyenlere ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli bilimsel haklar tanınmalıdır. Bunların arasında bilimsel araştırma ağlarına ücretsiz erişim kolaylığı, yurt içi ve yurt dışı bilimsel toplantılara katılım desteği, ulusal ve uluslararası mesleki kuruluşlara üyelik aşamasında öncelik tanınması ve akademik yükseltme kriterlerinde hakemlik görevine önem verilmesi sayılabilir.
Sonuç olarak bilimsel araştırmaların değerlendirilmesi sürecinde önemli rol oynayan hakemlik misyonu özveri isteyen, akademik vizyona sahip, objektif, çalışkan, işini severek yapan, ahbap çavuş ilişkisine göre değil bilim etiğine uygun olarak karar veren akademisyenlerin üstlenmesi gereken önemli husustur.