Hatırlanacağı üzere, bu yazı dizisinin geçen haftaki ilk bölümünde zeytin yağı ve meme kanseri hakkında, özellikle de meme kanserinin genetiği konusunda özet bilgiler aktarıldı. Bu haftada da meme ve yumurtalık kanserlerinin genetik tanısına değinmek istiyorum. Yani bu haftaki özetlemeye çalışacağım konu; meme kanseri ve genetik tanısı.
Meme Kanseri ve Genetik Tanı
Meme kanserinin genetik tanısına ilişkin bilgileri, güvenilir bir kaynaktan özet olarak aktarmayı daha uygun buldum. Zira konunun hassasiyetine binaen bazı yanlış anlamaların böylece önüne geçebileceğimi umuyorum. Amerikan Ulusal Kanser Enstitüsü’nün meme kanserinin genetik tanısına ilişkin soru-cevap şeklinde hazırlanmış bir broşürü var ve bu bilgiler internet sitelerinde de bulunmaktadır: Genetic Testing for BRCA1 ve BRCA 2: It’s your choice. Şimdi ben bu bilgilerden yararlanarak meme kanserinin genetik tanısı hakkında özet bilgiler vermek istiyorum. Daha geniş bilgi edinmek isteyenler hem yurdumuzdaki hem de diğer ülkelerdeki, internet sitelerinden yararlanabilirler (www.cancer.gov), fakat yanlış anlamaları önlemek için mutlaka özel ya da resmi bir Genetik Tanı Merkezi’ne başvurmalıdırlar. Bu son cümleyi özellikle vurgulamak istiyorum, zira bu yazı serisini hazırladığım sırada dikkatimi çeken bir husus oldu: Yerli meme kanseri sitelerinin yarıdan fazlasında meme kanserinin genetik yönüne hiç değinilmezken bazılarında sadece isimler söylenerek geçilmiş, bazılarında yanlış anlamaya yol açabilecek muğlak önerilerde bulunulmuş ve bazılarında da doğru genetik bilgi verilmesinden başka bizim de vurguladığımız gibi bir Genetik Tanı Merkezi’ne danışılması gerektiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca, meme kanserinin genetik tanısına ilişkin bilgileri de bu Köşe’den aktarmak zorunluluğu ortaya çıkmış olmaktadır. Meme kanserinin genetik tanısı için akla takılabilecek sorular ve cevapları:
1. BRCA1 ve BRCA2 nedir?
Bu serinin ilk yazısında da belirtildiği üzere, ABD’nde 2004 yılı içerisinde 217,440 yeni meme kanseri olgusunun teşhis edileceği ve meme kanseri ölümlerinin de 40,580 olacağının hesaplandığı yazılmıştı. Bu hesaplamaya göre; meme kanserine yakalanan kadınların yaklaşık % 10 kadarında bu kanser türünün kalıtsal formu bulunmaktadır, yani 21,744 kadın kalıtsal meme kanserine yakalanacak demektir. İnsanda bulunan bazı genlerin normalden farklı duruma gelmelerine neden olan başkalaşım ya da mutasyon adı verilen gen farklılaşmaları, bazı kadınları meme ve diğer kanser türlerine karşı öteki kadınlardan daha “yatkın” hale getirmektedir. İşte bu kalıtsal değişikliklerin olduğu genlere BRCA1 ve BRCA2 adı verilir ve bu genler tümör önleyici (süpresör) genlerdir. BRCA1 ve BRCA2 (kısaca breast cancer 1 ve breast cancer 2) genlerindeki mutasyonlar ve ovaryum kanserlerinin çok büyük bir bölümünde kanserleşme nedenidir. Meme kanseri nedeni olabilecek, bu genlerden başka genlerin olup olmadığı da araştırılmaktadır.
Çok sayıda meme kanserli hastanın hem meme hem de ovaryum kanserli olguların, iki primer kanserli (orijinal tümörler farklı taraflarda) bir ya da daha fazla aile bireyinin olduğu ya da Aşkenaz (Doğu Avrupa kökenli) orijinli olan ailelerde BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları ile meme ve/veya ovaryum kanserlerinin en üst düzeyde ilişki göstermesi çok muhtemeldir. Fakat bu tür ailelerdeki her kadının BRCA1 ve BRCA2 mutasyonlarını taşıması gerekmediği gibi bu ailelerdeki her tür kanserin de illa bu genlerdeki değişikliklerle ilişkili olması gerekmez.
2. BRCA1 ve BRCA2 mutasyonları kişinin kanser riskini nasıl arttırmaktadır?
Herhangi bir kadın mutant BRCA1 ve BRCA2 genlerini anne ve/veya babasından almış ya da daha sonra ortaya çıkmış şekilde bulunduruyorsa, bu kadının yaşamı süresince meme ve/veya ovaryum kanserine yakalanma riski büyük oranda yükselir. Keza bu mutant genlerden herhangi birini kalıtsal olarak taşıyan kadınlarda, bu kanserlere daha genç yaşta yakalanma riski yükselmiştir (menopozdan önce) ve çoğunlukla yakın akrabaları arasında bu tür kanserli olgu sayısı da artmıştır. Böyle kadınların kolon kanserine yakalanma riskleri de yükselmiştir.
Mutant BRCA1 ve BRCA2 genleri bulunan erkeklerde (özellikle, BRCA2 genindeki mutasyonlar) meme kanseri riski artarken muhtemelen de prostat kanseri riski yükselmiştir. Keza BRCA2 genindeki mutasyonlar hem erkek hem de kadında lenfoma, melanoma ve bazı kanserlerinin (pankreas, safra kesesi, safra kanalı ve mide) risklerinin artmasıyla da ilişkilidir.
Toplumdaki tüm kadınlarda yaşam boyu meme kanserine yakalanma riski %13,2 olarak hesaplanırken, BRCA1 ya da BRCA2 geninin mutant formlarını taşıyan kadınlarda aynı risk %36-85 olarak hesaplanmaktadır. Diğer bir deyişle, mutant bir BRCA1 ya da BRCA2 geni taşıyan kadınlar bunu taşımayan kadınlara göre 3-7 kat daha fazla meme kanserine yakalanma riskine sahiptir. Toplumdaki tüm kadınların yaşam boyu ovaryum kanserine yakalanma riski %1,7 olacakken BRCA1 ya da BRCA2 genini mutant olarak taşıyan kadınlarda ise meme kanserine yakalanma riski %16-60 olmaktadır.
3. Bazı toplumlarda BRCA1 ve BRCA2 genindeki spesifik başkalaşımlar daha mı yaygın görülür.
Bazı etnik gruplarda spesifik gen farklılaşmaları belirlenmiştir. Örneğin Aşkenazi Yahudi soyundan gelen bireyler arasında BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki değişiklik oranı %2,3 olarak bulunmuştur, fakat bu oran genel toplumdakinden 5 kat daha fazladır. Keza bazı toplumlarda (Norveçli, Hollandalı ve İzlandalı) BRCA1 ve BRCA2 genlerinde bu toplumlara özgü spesifik mutasyonlar bulunmuştur. Etnik gruplar arsındaki farklılıklara ilişkin bu bilgiler toplum sağlığı açısından önemli olur, zira uygulanacak testler bakımından oldukça yararlı ipuçları verir.
4. Pozitif BRCA1 ve BRCA2 test sonucu ne anlama gelir?
Meme ve/veya ovaryum kanseri hikayesi bulunan bir ailede, hastalığı taşıyan ilk kişiye ilişkin yapılan genetik testler çok önemli olabilir. Eğer bu ilk kişinin mutant BRCA1 ya da BRCA2 genini taşıdığı bulunursa, bu spesifik gen değişmesine “bilinen mutasyon” denir. Bu aşamadan sonra, diğer aile bireyleri de aynı spesifik değişikliği taşıyıp taşımadıkları açısından kolayca test edilebilir. Bu incelemedeki pozitif test sonucu, testi yapılan kişinin BRCA1 ya da BRCA2 genindeki “bilinen mutasyon”u taşıdığı ve belirli bazı kanserleri geliştirmesi riskinin arttığını gösterir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken husus; pozitif test sonucu kişinin risk altında olduğunu, fakat kanserin ortaya çıkıp çıkmayacağı ya da ne zaman ortaya çıkacağı konusunda bilgi vermez. Böyle bir testin sonucu pozitif çıkan bir kişi için, başka özel testlerin ya da hastalığı önleyici tıbbi önlemlerin alınması bakımından önemli bir bulgu ortaya koyar. Pozitif test sonucu keza aile üyelerinin ve sonraki kuşakların sağlık ve sosyal ilişkileri açısından da önemlidir. Diğer pek çok tıbbi testin aksine, genetik testler yalnızca testi yapılan kişiye ilişkin değil, diğer akrabalarla ilişkili bilgiler de verebilir. Mutant bir BRCA1 ve/veya BRCA2 geni taşıyan hem erkek hem de kadınlar, kendileri bizatihi kansere yakalanmış ya da yakalanmamış olsunlar, bu değişikliği kendi kız ya da erkek çocuklarına aktarabilirler.
5. Negatif BRCA1 ya da BRCA2 test sonucu ne anlama gelir?
Ailede bir “bilinen mutasyon” olup olmamasına göre negatif test sonucu farklı şekilde değerlendirilecektir. Aile üyelerinden biri eğer BRCA1 ya da BRCA2 genindeki bir “bilinen mutasyon” taşıyorsa, bu spesifik gen farklılaşması bakımından diğer aile üyelerine uygulanacak genetik test, bunların kanser riski hakkında bilgi verebilir. Bu açıklama ışığında, eğer bu ailedeki “bilinen mutasyon” bakımından testi negatif çıkan herhangi bir aile bireyinin kansere kalıtsal yatkınlığı olasılığı pek yoktur. Onun için böyle test sonucuna “gerçek negatif” adı verilmektedir. Test sonucu böyle çıkan bireylerde kanser oluşma riski genel toplumdaki rastgele bireylerin kanser riski kadardır.Meme ve/veya ovaryum kanseri hikayesi olan bir ailede BRCA1 ya da BRCA2 genleri bakımından bir “bilinen mutasyon” olup olmadığı belirtilmemişse, negatif test sonucu bilgi verici (“informatif”) değildir. Böyle bir test sonucu, testi yapılan kişinin BRCA1 ya da BRCA2 geninde bir değişiklik olduğu halde testin bunu göstermediğini (yalancı negatif sonuç) ya da sonucun “gerçek negatif sonuç” olup olmadığını anlatmaz. Ayrıca, testi yapılan kişinin BRCA1 ya da BRCA2 geninden başka bir gende değişiklik taşıması ve bu değişikliğin kanser riskini yükseltiyor olması, fakat bu testle bu durumun belirlenemiyor olması da olasıdır. Devam edecek