1958, Ankara Tıp Fakültesi mezunu, değerli abimiz Dr. Erdinç Köksal’dan, bakanlığın çıkardığı son yönetmelikle ilgili olarak, aşağıdaki iletiyi aldım. Noktasını, virgülünü dahi değiştirmeden, köşemden sizlerle de paylaşmak istedim. Belki bu sayede yazdıkları daha çok okunur da, görüp değerlendirenler olur. Saygılarımla.
“Akıl tutulması, Anneniz, babanız, eşiniz ya da çocuğunuz hasta… Günlerdir 182’yi arayıp bir randevu almaya çalışıyorsunuz, gece yarıları da telefon açıyorsunuz ve a-la-mı-yor-su-nuz. Diyelim ki aldınız. Sıranız gelip içeri girmenizle çıkmanız 5 dakika sürüyor. Ne derdinizi, şikayetlerinizi doğru dürüst anlatabildiniz, ne muayene olabildiniz, daha siz konuşurken doktorun bir kağıt parçasına yazdığı birkaç rakam ve harf karışığı şifreye bakıyorsunuz, hap mı, iğne mi, şurup mu yazılmış, ne olduğu, nasıl kullanılacağı bilinmeyen ufacık bir kağıt parçası. Ne siz tatmin olabiliyorsunuz ne de gittiğiniz doktor . O da mutsuz, çünkü hekimliğini, hocalarından öğrendiği “Bir hastaya en az 20 dakika ayıracak, onu dinleyecek, midesi bile ağrıyorsa, önce ağzından, dişlerinden, dilinden muayene ile başlayacak, bir anlam çıkaracaksınız” sözlerinin anılarda kaldığını düşünüyor.
Çaresizsiniz! Hastanız var. Eşin dostun arkadaşın tavsiye ettiği bir doktorun muayenehanesine gidiyorsunuz. Sizi buyur ediyor, dinliyor, sorular soruyor, muayene ediyor ve düşüncelerini söylüyor. Ya reçete yazıyor, ya hastaneye yatırılmasının gerektiğini veya ameliyat olmasını söyleyerek hastaneye yönlendiriyor. Onun önerdiği ya da sizin arzu ettiğiniz bir hastaneye yatırıyor, hastanıza gereken tedaviyi yaptırmanın huzurunu yaşıyorsunuz.
Bu, Cumhuriyetin ilk yıllarında çıkarılan 1219 sayılı “Tababet ve Şuabatın tarz-ı icrasına dair” kanunla hekimlere verilmiş bir haktır ve tam 94 yıldır uygulanmaktadır. Ne var ki, Sağlık Bakanlığının 6 Ekim 2022 tarihinde Özel Hastaneler yönetmeliğinde yaptığı bir değişiklikle, muayenehane hekimlerinin hastalarını özel hastanelere yatırmalarını imkansız hale getirmiştir. Eğer özel hastanede o branşta bir boş kadro varsa ve gelecek hekimin de o hastaneyle 1 yıllık sözleşmesi varsa hastasını yatırabilecektir. (Oysa özel hastanelerde boş kadro değil, zaten hekim açığı bulunmaktadır.)
Muayenehanesi olan ünlü bir ortopedi profesörüsünüz. Acilen bir hasta getirdiler. Kolu kırılmış ve kemik cildi yararak dışarı fırlamış. Acilen ameliyata almanız gerekir. Ama onu bir özel hastaneye yatırıp ameliyat edemezsiniz. Çünkü yasaklanmış!
Çocuğunuz ateşler içinde yanıyor. İnandığınız, güvendiğiniz, daha önceden tanıdığınız Çocuk doktoruna koşuyorsunuz. Muayene ediyor ve “Akut pnomoni, derhal yatırıp tedaviye başlanması gerek” diyor ama bir hastaneye gönderemiyor. Çünkü yasaklanmış.
Yeni evlenmişsiniz. Eşiniz hamile kalmış. Eşin, dostun tavsiyesi ile bir Kadın Doğum Uzmanı bulmuşsunuz. Gebelik boyunca her ay kontrole gitmiş, ona inanmış, güvenmiş, doğumunuzu ona yaptıracağınızı söylemişsiniz. “Maalesef yapamam, yasaklandı” dediğinde ne hissedersiniz? Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanları bütün ameliyatlarını özel hastanelerde yapıyor. Peki onlar ve onların hastaları ne yapacak?
Bu yönetmeliği çıkartmakla sözüm ona, muayene hekimlerinin ellerini kollarını bağlayıp çalışamaz hale getirip, kamu hastanelerine ya da şehir hastanelerine gitmeye mecbur bırakmak istiyorlar. Ama yanılıyorlar. Hekimlikte yıllarını vermiş, mesleğin zirvesine ulaşmış, özgüven sahibi binlerce doktor, ya mesleği bırakır ya da gönlü kırık da olsa, kendilerine kucak açacak Almanya’ya, Fransa’ya, İngiltere’ye, Amerika’ya uçar gider. Kaybeden ülkemiz olur.
Bu yanlış kararı şaşkınlıkla izliyor ve vahim sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum. 23. Ekim, 2022
Jin. Dr. Erdinç Köksal
İstanbul Tabip Odası
Emekli Hekimler Kom. Bşk.”
Onu tanımakta ve birlikte çalışmaktan daima gurur duyduğum Erdinç abimiz fakülteden mezun olduğunda, çoğunuz hayatta bile değildiniz. Ben ilk okul ikinci sınıftaydım. O hala çalışıyor, hala üretiyor ve etrafına ışık saçmaya devam ediyor. Darısı bizlerin başına.
6 yorum
Teşekkür ediyorum Sayın Dr Güner. Ancak tamam sa Sayın Dr Erdinç Köksal’ın değerlendirmeleri, deyim yerindeyse “malumu ilan” değil midir; ülkemizde artık bu durumların sonuçlarını yaşamayan mı var? Sonuç? Sonuç olarak ne öneriyor Sayın Dr Köksal ve siz Sayın Dr Güner?
Üslubumu yadırgamamanızı diliyorum.
Saygılarımla 🌻
TIPTA TÜRKİYE BATI ÜLKELERİNİ GEÇMİŞTİ.TANIDIĞIM DOKTORLARDAN BİLİYORUM BATI ÜLKELERİNDEN TEDAVİ OLMAK İÇİN TÜRKİYEYE TGELEN YAPANCILAR VARDI.
BU AMPUL KAFALAR TIP EĞİTİMİNE VE YETİŞMİŞ DOKTORLARIMIZA DAHADA KÖTÜSÜ SAĞLIK SORUNU OLAN YURTDAŞLARIMIZA KÖTÜLÜK YAPIYORLAR.BİR DOKTOR KOLAYMI YETİŞİYOR.ÇOK YAZIK ÇOK.
Bu olayda çok tartışılır muayenehanem vardı ama hiç severek yapmadım biz hastahanede tedavi ederdik çokda iyi olurdu özel hastahane yoktu dilim varmıyor ama muayenehaneyi suistimal eden yokmuydu maalesef gelelim şimdiye ben kanser geçirdim hep özel hastahanelerdeydim halada devam ediyorum çok da memnunum devlet hastanelerinden şikayet çok parası olmayan perişan oluyor
👏❤️
Değerli Meslektaşım Yücel Bey
Yazımı okuduktan sonra “Ne öneriyor Sayın Köksal? ” diye soruyorsunuz.
Hiç bir şey önermiyorum. Sadece 94 yıldan beri uygulandığı gibi, muayenehane hekimlerinin, gerek gordüğü hastalarını özel hastanelere yatırarak tedavilerine orada devam etmelerini veya ameliyatlarını yapmalarına devam edilmesini istiyorum.
Bu fikri savunduğum için muayenehanem olduğunu sanmayın. 50 yıl özel muayenehanesi olan ve 10 sene önce kapatmış olan bir jinekolog hekimim.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. Erdinç Köksal
Teşekkür ediyorum Sayın Dr Erdinç Köksal.
Saygılarımla 🌻