Son yıllarda pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de okullarda akran zorbalığı ciddi düzeye ulaşmıştır. Bir eylemin zorbalık olarak tanımlanabilmesi için taraflar arasında eşit olmayan bir güç ilişkisinin bulunması, sürekli olması ve kasıtlı bir şekilde yapılması gerekir. Çocukların sosyalleşebilmesinde akranlarıyla bir arada geçirecekleri vakitler oldukça önemlidir. Fakat bu sosyalleşme sürecinde çocuklar olumlu yaşam deneyimleri elde edebileceği gibi maalesef akranlarının zorbalık boyutunda olumsuz davranışlarına da maruz kalabilmektedir. Akran zorbalığına maruz kalan çocuklar hem kendileri yaşadıkları bu süreçten olumsuz etkilenmekte hem de zorbalık davranışını öğrenerek kendilerinin de zorbaca davranma potansiyelini arttırabilmektedir. Bilindiği zorbalık da şiddet gibi öğrenilmiş bir davranıştır. Her ne kadar son zamanlarda akran zorbalığında bir artış gözleniyor olsa da akran zorbalığı çok eski tarihlerden beri var olagelmiş hatta romanlara konu olmuş bir durumdur. Bu bağlamda İngiliz yazar Charles Dickens’ın 1938 yılında kaleme aldığı Oliver Twist’i, Thomas Hughes tarafından 1857’de yayınlanan Tom Brown’s Schooldays’i örnek olarak verebiliriz.
Birbirinden farklı verilere ulaşılmakla birlikte hemen hemen tüm toplumlarda erkeklerin kızlara oranla daha fazla şiddete başvurduğu ve erkeklerin daha çok fiziksel şiddete yönelirken kızların ise sözel şiddete yöneldiği görülmüştür. Erkekler kızlara oranla şiddete daha çok başvurmakla birlikte konu akran zorbalığı olduğunda, yapılan çalışmalarda erkeklerin kızlardan çok daha fazla zorbalığa maruz kaldığı görülmektedir. Yine yaş ilerledikçe zorbalığa maruz kalma durumu düşerken zorbalığa başvurma sıklığının da arttığı gözlenen bir başka bulgudur
Okullarda ortaya çıkan akran zorbalığında karşımıza üç profil çıkmaktadır. Bunlar zorba, kurban ve zorba/kurban’dır. Zorba; aralarında güç dengesi bulunmayan başka bir öğrenciyi belli bir süre ya da sürekli bir biçimde olumsuz eylemlere maruz bırakan kişi, kurban;akran zorbalığına maruz kalan kişi, zorba/kurban; ise hem başkalarına zorbalık uygulayan hem de kendileri zorbalığa maruz kalan öğrencilerdir.
Araştırmalar akran zorbalığı gösteren çocukların ve kurban rolündeki çocukların karakteristik bir takım özellikleri olduğunu göstermektedir.
Literatüre baktığımızda zorba eğiliminde bulunan çocukların fiziksel olarak güçlü, saldırgan, şiddeti bir çözüm yolu olarak gören, atılgan, çabuk öfkelenen, sorun çözme becerisinden ve empatiden uzak, kurallara uymada zorluk yaşayan, özsaygı düzeyi yüksek, kendinden emin dışa dönük, kendilerine olumsuz ifadeler yükleyen, utangaçlık düzeyi ve okul başarısı düşük olduğu görülmektedir.
Bazı çalışmalar zorbalık davranışıyla genetik yatkınlık arasındaki ilişkiye dikkat çekmektedir ve erkeklerin kızlara oranla daha saldırgan davranışlar göstermesini erkeklerde bulunan Y kromozomuyla ilişkilendirmektedirler.
Zorbalığı genetik faktörlere göre açıklayan yukarıdaki açıklamaya karşılık çevresel yaklaşım ise erkeklerin ergenlik dönemindeki fiziksel zorbalığa daha fazla başvurma nedenlerini fiziksel üstünlüğün güç olarak algılanmasıyla açıklamaktadır.
Bazı çalışmalarda yetiştikleri aile ortamı açısından akran zorbalığına başvuran çocukların demokratik olmayan, aşırı disiplinli ve fiziksel cezaya başvurulan ailelerden geldikleri görülmüştür.
Akran zorbalığı doğrudan veya dolaylı, fiziksel, ilişkisel, sözel, duygusal-psikolojik, cinsel ve siber zorbalık şeklinde görülebilmektedir.
Zorbalığa maruz kalan çocuklar fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz şekilde etkilenmektedir. Zorbalığa maruz kalan çocukların sosyal dışlanmadan intihara kadar uzanan tepkiler verdiği yapılan pek çok araştırma sonuçlarıyla ortaya konmuştur. Sosyal dışlanma yaşayan çocuklar boş zamanlarında birlikte vakit geçireceği arkadaş bulamamaktadır. Ayrıca zorbalığa maruz kalan çocuklarda geceleri uyku uyuyamama ya da kabuslar görme, iştahsızlık, öfke kontrol bozukluğu, suça eğilim, madde kullanımı, sürekli baş veya karın ağrısı şikayeti, fiziksel zorbalığa maruz kalanlarda sebebini anlatmak istemedikleri vücutlarının çeşitli yerlerinde morluklar, şişikler veya çizikler, okula gitmek istememe ya da okulunu değiştirmek isteme ve akademik başarıdaki düşüklük, bir takım tiklerin başlaması, benlik saygısında düşüş, kaygı düzeyinde artış gibi durumlar görülmektedir. Zorbalığın çocuk üzerindeki olumsuz etkisi sadece okul süreciyle sınırlı kalmayıp ömür boyu devam etmektedir.