Ağustos 2005 ayı içerisinde önemli bir bilimsel dergide çıkan bir yayın, hem bilim dünyasında hem de medyada oldukça ilgi çekti. Hele bu araştırıcılardan birisinin Türk olması benim de daha fazla ilgilenmeme neden oldu: Theruvathu, JA., Jaruga, P., Nath, R.G., Dizdaroğlu, M. and, Brooks, P.J.: Nucleic Acids Research, 33(11): 3513-3520, 2005.
Alkol ve kanser arasındaki ilişki uzun süredir zaten bilinen bir konudur. Yani alkol bazı kanserlerin tetikleyicisi olarak görev yapar. Keza kardeş kromatid değişimi ve diğer tip kromozom anomalileri gibi kromozomal bozukluklar yaptığı da bilinmektedir. Fakat araştırıcıların ilgi çeken bulgusu, alkolün nasıl olup da kansere neden olduğuna ilişkin geliştirdikleri hipotezdir, yani alkolün etki mekanizmasıdır.
Araştırmaya göre: Hücre büyümesi için esas olan doğal bileşiklerden poliaminler, etanolün ilk metaboliti olan asetaldehid ile reaksiyona girerek DNA hasarı yapacak bir seri reaksiyonu tetikler ve böylece kanser oluşumu başlamış olur. Aslında poliaminler DNA molekülünü oksidatif hasardan korurlar ve araştırıcılar poliaminlerin, acetaldehyde’in crotonaldehyde(CrA)’e dönüşümünü kolaylaştırdığını bulmuşlardır ki bu CrA hayvanlarda kanser yapan çevre kirletici bir maddedir. Bu kimyasal madde, “Cr- PdG eklentisi” (adduct) adı verilen anormal bir mutajenik DNA bazı oluşturur. Araştırıcılar şu sonuca varmış olmaktadırlar: Poliaminler asetaldehid’den “Cr-PdG adduct” oluşumunu stimüle eder, bunun sonucunda da, alkol tüketiminin belirli bazı kanser türlerinin oluşma riskini artırması da açıklanmış olur.
Keza asetaldehid konsantrasyonun alkol tüketimi sırasındaki tükrükte ölçülmesi ve “Cr-PdG adduct” ölçümü, araştırıcıların geliştirdikleri ve ilk denenen yöntemler olmuştur.
Bu bulgunun, özellikle üst gastrointestinal sistem kanserlerinde görülen kanser mekanizmasını kesin olarak açıklamakta bazı eksikleri olabilir, fakat kanserdeki muhtemel genetik faktörlerin daha ayrıntılı incelenmesi ve yapılacak benzer araştırmaların yön tayini açısından önemli bir ipucu vermektedir.
Bu vesile ile Dr. Miray Dizdaroğlu’nu da kutlamak istiyorum.
Yeni bir konuda yeniden buluşuncaya kadar esen kalın, sağlıklı kalın.