Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde emir ve yasaklarda bulunmaktadır. Bu yazımızda, bu ayetlerden birini ele alacağız ve bu ayette yer alan ilahi emirlerin üzerinde duracağız:
فَلِذَلِكَ فَادْعُ وَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ وَلَا تَتَّبِعْ أَهْوَاءهُمْ وَقُلْ آمَنتُ بِمَا أَنزَلَ اللَّهُ مِن كِتَابٍ وَأُمِرْتُ لِأَعْدِلَ بَيْنَكُمُ اللَّهُ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْ لَنَا أَعْمَالُنَا وَلَكُمْ أَعْمَالُكُمْ لَا حُجَّةَ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمُ اللَّهُ يَجْمَعُ بَيْنَنَا وَإِلَيْهِ الْمَصِيرُ
“İşte bunun için sen, hakka çağır ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol! Sana inanmayanların arzu ve isteklerine uyma. Onlara, ‘Ben, Allah’ın indirmiş olduğu her kitaba inanıyorum. Bana, aranızda adaleti sağlama emredildi. Allah, bizim de rabbimizdir ve sizin de rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize aittir ve sizin işledikleriniz de size aittir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak herhangi bir şey yoktur. Allah, bizi bir araya toplayacaktır, çünkü dönüş ona olacaktır’ de.”[1]
Yüce Allah bu ayette Hz. Muhammed’e (sav.) ve onun vasıtasıyla inanan tüm insanlara hitap etmektedir. Yüce Allah’ın bu ayetteki hitabında yer alan emirleri maddeler halinde ele alacağız.
1 –Yüce Allah, Hz. Muhammed’e (sav.) ve aynı zamanda kendisine inanan herkese, insanları hakka çağırmayı ve Allah’tan gelen emirler doğrultusunda dosdoğru olmayı emretmektedir.
2 – Yüce Allah, inanmayan ve hakkı kabul etmeyen insanların arzu ve isteklerine uymamayı emretmektedir. Ona göre hakka inanan her insan, inandığı istikamette dosdoğru hareket etmelidir.
3 – Yüce Allah, ondan sonra bazı emirleri sıralamakta ve onları insanlara anlatmayı emretmektedir. Bu emirlerin başında, “Ben, Allah’ın indirmiş olduğu her kitaba inanıyorum” deyin, diye emir buyurmaktadır. Buna göre biz, Allah’ın peygamberler vasıtasıyla göndermiş olduğu tüm kitapların hak olduğuna inanıyoruz.
4 – Ardından gelen ilahi emirde, herhangi bir ayırım gözetmeksizin insanlar arasında adaletle hükmetme emredilmektedir. Adaletin uygulanmadığı yerde İslam’ın ve insanlığın meydana gelmesi mümkün değildir. “Adalet mülkün temelidir” deniliyor ya! Adalet olmayınca, mülk de, egemenlik de, toplumsal uzlaşı ve barış da yıkılmaya mahkûm olur. Çünkü adalet ortadan kalkınca, insanlık ölmektedir. İnsanlığın öldüğü yerde, başka hiçbir şeyi anlatmaya hacet kalmamaktadır.
5 – “Allah, bizim de rabbimizdir ve sizin de rabbinizdir” ilahi beyan, Allah’ın tüm âlemlerin rabbi olduğu mesajını vermektedir. Unutmayın! Allah yalnız belli bir milletin, belli bir inanç mensubunun, belli bir zümrenin değil, tüm âlemlerin rabbidir. Buna göre insanlar arasında ayırım yapanlar, Allah’ı tanımamış ve Kur’an’ı anlamamış kimselerdir. Yüce Allah’ın bu ve benzeri ayetlerde haber verdiği “Allah’ın tüm âlemlerin/herkesin rabbi olduğu” mesajını dikkate almadan insanlar arasında ayırım yapan, insan haklarını ihlal eden kişileri Müslüman kabul etmek için, ya geri zekâlı veya üç kuruşa satılan tırşıkçı olmak gerekir! Çünkü Allah, herkesin rabbidir.
6 – Yüce Allah’ın bu ayette haber verdiğine göre her kişi, kendi yaptığından sorumludur. Ona göre insanlar arasında tartışmaya gerek yoktur.
7 – Yüce Allah, ahiret gününde herkesi toplayacak, dönüş kendisine olacaktır. Orada herkesin hesabı görülecek, oradaki mahkemede adalet yerini bulacaktır.
Ona göre inanan her kişinin, bu ayette dile getirilen hususlarda Allah’ın emirlerine uygun hareket etmesi, dünya ve ahirette tesis edilecek güzelliklere katkı sağlaması gerekmektedir. Bu güzel duygularla herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
[1] eş-Şurâ 42/15.