Fransa Parlamentosu yasa çıkarma krizine tutulmuş.
Parlamentoya kaç kişi katılırsa katılsın; yasa çıkacak!
Amaç nedir? İfade hürriyetini sınırlamak.
Sözde Ermeni soykırımına “evet” demeyen dünya vatantaşlarını cezalandırma krizine tutulmuş.
Soykırım “yok” dedin mi?
Yandın!
Mebzul miktarda cumhuriyet kurmuş Fransız yöneticiler, demokrasinin “ifade hürriyeti paradigması”na dayanamamışlar…
Adalet, eşitlik, özgürlük kavramlarının gerçek sahipleri olmadıklarını açıklama krizine tutulmuşlar.
Yasa teklifini veren sosyalistler.
Sosyalist olmak öyle anlaşılıyor ki, insanları “taasub” çıkmazından korumuyor.
Bugün (12.10.2006) yapılacak oylamada ifade hürriyetine “evet” veya “hayır” çıkması Fransa’nın dünyanın özgürlük, adalet, eşitlik haykıran insanlarının bilinç altına etkili olamayacaktır.
Bizim şu anda yapabileceğimiz şey, “Anadolu’dan Atasözleri” göndermekle yetinmektir:
Acele işe şeytan karışır.
Adam ahbabından bellidir.
Adam olana bir söz yeter.
Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür.
Ağacın kurdu içinde olur.
Ağır otur ki molla desinler.
At binicisine göre eşinir.
Baca eğri de olsa duman doğru çıkar.
Baktın kar havası, eve gel kör olası.
Besle kargayı oysun gözünü.
Beterin beteri var.
Bir nasihatta bir müsibet yeğdir.
Bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış.
Cahile laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan zordur.
Can çıkmayınca huy çıkmaz.
Cins cinse çeker.
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler.
Dağ başından duman eksik olmaz.
Dağ ne kadar yüce olsa yol üstünden aşar.
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.
Dede koruk yer, torununun dişi kamaşır.
Değme sarhoşa yıkılana kadar gitsin.
Demir tavında dövülür.
Eceli gelen fare kedi taşağı kaşır.
Edebi edepsizden öğren.
Eğreti ata binen tez iner.
El ağzına bakan karısını tez boşar.
El elden üstündür (ta arşa kadar).
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
El için kuyu kazan evvela kendi düşer.
El mi yaman, bey mi yaman?
Fare deliğe sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış.
Faydasız evliyanın kubbesi başına yıkılsın.
Gafile kelam, nafile kelam.
Gavurun tembeli keşiş, Müslüman’ın tembeli derviş olur.
Geçme namert köprüsünden koparsın su seni.
Gem almayan atın ölümü yakındır.
Gizlide gebe kalan aşikârede doğurur.
Görünen köy kılavuz istemez.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
Gün geçer, kin geçmez.
Haddini bilmeyene bildirirler.
Hasta ol benim için öleyim senin için.