Bugün farklı olsun diye sayfalara sığdırmak istediklerimi mısralar şeklinde ‘Analizler ‘ başlığı altında affınıza sığınarak size sunmayı tercih ettim. Çünkü içimizdeki duygular, isyanlar, haksızlıklara karşı haykırışlarımız veya haykıramadıklarımız, aşk hikâyelerimiz, yazıya dökemediğimiz cümleler, sazın teline vurulmamış ağıt türküleri, neyin ucunda nağmeye dönüşmeyen nefesimiz gibidir. Bazen ciltler dolusu yazılara konu olacak duygularımızı şiir sanatıyla kısacık cümlelerin marifetiyle haykırmaya çalışırız. Bende bugün böyle yapıyorum. Hayatın her parçasından, her sayfasından, her yaprağından sayfalara konu olacak terennümleri bu şekilde dile getirmeye çalıştım…
Saf safında yürürüz sanma
İkiyüzlü tespit, bizdeki kanma
Ayrıştırma son bulsun, bitsin sen-ben kavgası
Tutmasın analar, çocuklar, ülke bu yası
Kim haklı, kim haksız, her şey karmakarışıkKader bu, vicdanlar barış için buna alışık
Uzaklardan uzanır, maşanın kollarıKan gölüne çevrilir gariplerin yolları
Beyinsiz beyinlerde kargaşa planlarıVatan diye mefhum kalmadı, bitmez şehit kanları
İkiyüzlülük altın sanki toplumda değeriTapılır eşeğe, giydirsen altından semeri
Batıdan nedense çıkmaz tek hainBizde her türlüsü ve pusuda daim
Plan içinde plan, ihanet içinde isyanVar mı benzeri, başka memlekette böylesini duyan
Meydanlarda, fakirle kurulan sofradalarGizli kapılarda ihanette, kurtlarla plandalar
Dilden dökülür hep sihirli sözcükBeyinlerde yerleşik ihanetten düğümcük
Karşıda lağımdan seller, değişmiyor fikirlerBizde yaprak düşse terk edilir zikirler
Kalemlere bakarım çoktan satılmış.Vicdan, saygı, şeref dipsiz kuyuya atılmış.
Yalanlar dipsiz kuyu, inananlara eziyetDoğrular varken, buna nedir mecburiyet
Toprak altında milyonlarca ölü bedenlerToprak üstünde ruhen ölmüş gezenler
Savrulur yaprak gibi, rüzgâr esti zannederMeğer münafıklık buymuş, menfaat oldu mu gider
Her sokakta filmlerdeki gibi yüzlerce fırıldakİnanmazsan çık, dolaş, gör, dinle ve dikkatle bak!
Vatan denilince çıkmazdı tek sesDuydum ki bu beyler olmak istiyor prens
Bir yüz arıyorum, fabrika ayarında,Bir yol gözlüyorum, su gibi akarında
Bu ben miyim, yoksa benden kopup, değişen benYüzler kararmış, kalpler taşlaşmış, tanınmaz olmuş ten
Ve yolun sonu, son nefes ve son adımGidenler gitti, sadece ben mi kaldım?
Saygı düğmeler mahkûmSevgi şeklen pastalara
Kalemler şaşkın, yazılarda karmaşaBeyinde aynı fikir, dilde kargaşa
Uzağım dostlar bugün sahte yüzlereSadece yakınım bugün sahte yüzlere
Kalpteki kötülük yansır yüzlereYazılmış gibi durur, eğer bakarsan gözlere
Kimi bir ömür harcar ülkesine, yüzüne tüm çizgiler yansırKimi ihanette, zevk-u sefada, değişmez çizgisi dedesi gibi, bir asır
Binlerce yerli ajan ruhunu adamış erler!Peşinde insan seli, vatan kurtaran beyler
Daracık mekânlarda binlerce sinsi planBir coğrafya kurban edildi batıya inan
Hoşgörü zannettik yüzsüz yüzlerini,Tetikteymiş hakaret için görmemişiz ellerini
Maskeli kalemler nasıl da çıktı ortayaHer gün kin kusarak kaleminden şuraya, buraya
Yıpranmışsa mücadeleden eller, nasırlıdır, bellidir izleri.
Kırık, paramparça ise kalp, nasıl ikna edebilir bizleri.
Değil meselen, benim meselem.Benim meselem vatandır meselem
Saygı düğmelere mahkûmSevgi şeklen pastalara
Kalemler şaşkın, yazılarda karmaşaBeyinde aynı fikir, dilde kargaşa
Diken değil, gül suçlanırBatan gül değil, kokan diken değil
Öz vatanında çıkmazsa hainlere gür sesinSöyle bana, bu vatanda kimin temsilcisisin?
Kalemlerin ucunda ihanetten cümlelerİhanete adanmış, döneklikten dönmeler
Sorarsan günün özeti böyle bugünGüzellikler yansısın, ister gönül her gün
1 yorum
Yüreğinize ve kaleminize sağlık sayın hocam.