Anesteziyoloji, tıbbın her alanında olduğu gibi büyük ilerlemelere ve değişikliklere sahne oldu. Her geçen gün yeni ilaçlar, uygulamalar ve araçlarla tanıştık. Uygulamaya giren her şey hastanın güvenliğini artırmak ve sağaltımını …
Prof.Dr. Dilek Özcengiz
Prof.Dr. Dilek Özcengiz
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1985 yılında mezun oldu. 1991 tarihinde Anesteziyoloji ve Reanimasyon uzmanı unvanı alarak, aynı yıl yardımcı doçentliğe atandı. 1993 ve 1994 yılları arasında Londra’da St. Thomas’ Hospital’da açık kalp ve çocuk anestezisi, Great Ormond Street Çocuk Hastanesinde de çocuk açık kalp anestezisi alanında çalışmalara katıldı. 1996 yılında doçent, 2005 yılında da profesör oldu. Sosyal Bilimler Enstitüsü Eğitim Bilimlerinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalında 2006 yılında yüksek lisans derecesi aldı. Mayıs 2016’da Sağlık Psikoloji Danışmanlığı alanında bilim doktoru unvanı aldı. Şu ana kadar yayımlanmış 15 kitabı, ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış 150’den fazla makalesi bulunmaktadır. ESPA (European Society of Pediatric Anesthesia)’da 2006-2015 yılları arasında Türkiye temsilcisi (ACORN) olarak görev yaptı. Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneğinde yönetim kuruluna 2012-2014 dönemi için üye olarak seçildi. TARD YEK üyesi olarak 2013-2017 yıllarında görev yaptı. Dr. Özcengiz, 2006 Mart-2011 Mayıs tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu müdürü ve 11 Mart 2013-11 Mart 2016 tarihleri arasında da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesinde dekan olarak görev yaptı. Kazakistan Nazarbayev Üniversitesi ve Ukrayna Kharkiv Ulusal Akademide konuk öğretim üyesi olarak dersler verdi. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve sağlık hukuku bilim uzmanıdır. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon öğretim üyesi olarak görevini sürdüren Özcengiz, aynı zamanda Sanko Üniversitesi Tıp Fakültesinde “Sağlık Hukuku” dersleri vermekte ve Medimagazin Tıp Dergisi'nde köşe yazıları yazmaktadır. Evli ve iki çocuk annesidir.
-
-
Hepimizin sıkça tekrarladığı bir cümle vardır “Zaman ne çabuk geçiyor!”… Çabuk veya değil ama yılların geçtiği kanıksanamaz bir gerçeklik. Yıl 1985, üniversiteyi bitirdim ve o zamanlar da var olan zorunlu …
-
Her yeni yıl geldiğinde hep yeni yeni umutlar yeşerir içimizde. Her umut, toprağa düşen tohumlar gibidir; bazıları yeşerir büyür, bazıları kurur yok olur. Benim yeşerecek umutlarım var 2006’da! Türkiye’de yıllardır …
-
Nedir insanı anlamak? Zor bir soru gibi gelir bana daima “insanı anlamak”. Fizyolojisi, anatomisi ve duyguları ile insanı anlamak! Çoğumuz, yaşamımızın uzun yıllarını harcadık insanı anlamak uğruna. Ne çok bilgi …