Allah aşkına, nedir bu hekimleri itibarsızlaştırma gayretleri… Nedir bu düşmanlık, bu çekememezlik böyle! Her aklına gelen hekimler hakkında ahkâm kesiyor. Doktorlar üzerinden prim yapma peşinde… Üniversiteden vaz geçtik, ilkokul-ortaokul-lise tahsilini …
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın
Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın
Bilim Adamı, Beyin Cerrahı, Düşünür, Edib, Şair, Güftekâr, Mûsıkîşinas, Teolog, Flozof, Hattat. İsmail Hakkı Aydın, 1954 yılında Trabzon’da doğdu. İlkokulu Maçka’da, Orta ve Lise tahsilini Trabzon’da tamamladı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Beyin Cerrahisi Kürsüsünde asistanlığa başladı. Bilahare İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kürsüsü’nde ihtisasına devam ettikten sonra, Zürich Üniversitesi Nöroşirürji Kliniği’nde, Prof. Dr. Mahmut Gazi Yaşargil’in yanında, Beyin Cerrahisi İhtisas Tezini ve mikronöroşirürji çalışmalarını tamamladı. Zürich Mikronöroşirürji Araştırma Merkezi’nde, Instraktör olarak görev yaptı ve aynı zamanda, serebro-vasküler mikro-cerrahi alanlarında araştırmalarda bulundu.
1984 Yılı sonunda yurda dönerek, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Başkanlığı’na atandı. 1985’de, Türkiye’de ilk olarak, “Ameliyatları Uzaktan Eşzamanlı İzleme ve Kayıt Sistemi”ni ve Mikronöroşirurji Araştırma Laboratuarını kurdu. 1988’de, beyin-damar tıkanıklıklarının operasyonlarında kullanılan ve dünyada ilk defa kendi adı ile literatüre geçen yeni bir ameliyat tekniği geliştirmesi sebebi ile, 1990 yılında TÜBİTAK ödülü aldı ve zamanın Cumhurbaşkanı tarafından taltif edildi. Beyin kanamaları ve anevrizmaların cerrahi tedavisinde yaptığı uluslararası araştırma ve katkılarından dolayı, 1991 yılında, A.B.D.de, Congress of Neurological Surgeons’un INTERNATIONAL FELLOW’u ve F.C.N.S. unvanı ile ödüllendirildi. Aynı yıl, REKTÖRLÜK ve DEKANLIK tarafından da ödüllendirilen Dr. Aydın, 1992’de TÜRK NÖROŞİRÜRJİ ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ’nü kazandı. Yine aynı yıl, Avrupa Strok Bilim Konseyi’ne seçildi. Amerika Strok Konseyi’nce kendisine ULUSLARARASI BİLİM ADAMI ve F.I.C.A. PAYESİ verildi. 1992, 1993, 1994 ve 1995 yıllarında A.B.D. NÖROŞİRÜRJİDE SÜREKLİ TIP EĞİTİMİ KREDİ ÖDÜLLERİ’ni aldı. Ayrıca 1993’de, A.B.D. deki, Beyin Tümörleri Konseyi, Cerebrovascular Surgery Section ve diğer birçok bilimsel ve idarî kurul üyelikleri yanında, Congress of Neurological Surgeons’un ULUSLARARASI YÖNETİM KURULUNA seçilerek, bu kurula giren ilk Türk ve ilk Müslüman bilim adamı oldu.
Davetli konferansçı olarak, birçok uluslararası toplantıya katılan ve bilimsel dergilerin yayın kurullarında yer alan Prof. Aydın, New York Bilimler Akademisi’nin Aktif, AANS’un International üyesi ve 1994 yılı Uluslararası Skull Base Cerrahisi Kongresinin RESMİ LECTURER’i olup, ayrıca 1995’de CNS’in Uluslararası Bilim Konseyine seçilmiştir. 1996 yılında A.B.D.’de çok yüksek kredi ile Nöroşirürjide Sürekli Eğitim Ödülü’nü aldı. 1997 de yaptığı bir araştırması nedeni ile, bir Uluslararası Nöroşirürji dergisine kapak oldu. 1999’da Türk Nöroşirürji Ödülü aldı. ABD Beyin Cerrahisi Birliği (CNS) tarafından 2000 yılı Uluslararası Konferansçısı seçildi. Yurtdışında ve ülkemizde, değişik kurum ve kuruluşlarca birçok kez takdir edildi, ödüllendirildi. 2001 yılında Hindistan’da, Dünya Bilimine katkıları sebebi ile, KRİSTAL KÜRE ile taltif edildi. 2004 yılında Pakistan Beyin Cerrahisi Kongresine ŞEREF KONUĞU olarak katıldı ve çeşitli konferanslar verdi, ve burada kendisine, “ANNUAL AWAR 2004” takdim edildi.
Ayrıca, A.B.D., Japonya, İsviçre, Almanya, Fransa, Rusya ve İngiltere’nin yanında, Dünyanın hemen her ülkesinde, değişik zamanlarda araştırmalarda bulundu, davetli olarak konferans ve dersler verdi, eğitici ameliyatlar yaptı. 2015 de American Association of Neurological Surgeons (AANS) tarafından kendisine “Ömür Boyu IFAANS” ünvanı verildi.
Uluslararası düzeyde, yerli ve yabancı 200’ü aşkın bilimsel çalışması olan Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın bugüne kadar birçok doktor, beyin cerrahı, doçent ve profesör yetiştirmiş, dünyanın önde gelen bilim adamlarınca, yurt dışında gerek kitaplarda ve gerekse makalelerde bir çok kez, kaynak olarak gösterilmiş, geliştirdiği cerrahî teknikler klasik kitaplarda yer almıştır.
Türkiye, Sinir Sistemi Cerrahisi Derneği Eski Başkanı, ABD Congress of Neurological Surgeons’un (CNS) Uluslararası Büyükelçisi ve Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Emekli Başkanı olan ve ilmiye sınıfı bir aileden gelen Prof. Dr. İsmail Hakkı Aydın, ismini taşıdığı dedesi, zamanın büyük âlim, müderris ve mutasavvıflarından Hacı Hafız İsmail Hakkı Efendi’den, yirmi yıl müddetle Kur’an-ı Kerim, Arapça, Farsça, Osmanlı Türkçesi, Kelam, Fıkıh, Tefsir, Hadis, Tasavvuf, Belagat, Hitabet, Felsefe, Mantık, Musıki ve Edebiyat, Babası Müftü Halit Aydın’dan Hat, Tahrir, İslam Hukuku, Usûl, Latince ve Fransızca, Hafız Ali Haydar Özak’tan Kıraat, Abbas Hacıefendioğlu’ndan Kelâm, Hasan Çavuşoğlu’ndan Fıkıh, Mustafa Kaygusuz’dan Tefsir, Ali Kemal Saran’dan Hadis ve Tahir Karagöz’den Mûsıkî dersleri aldı. Bu süre zarfında, aynı zamanda, ilk, orta, lise, Yüksek İslâm Enstitüsü ve Tıp Fakültesindeki eğitimini sürdürdü.
Nöroşirurji, nörokuantoloji, nöroteknoloji, holografik beyin, beyinlerarası iletişim ağı(wbw) ve nörofilozofi yanında, ağırlıklı olarak şiir, hat, klasik Türk musikisi, karikatür, musiki felsefesi, edebiyat ve teoloji alanları olmak üzere, güzel sanatlar ile ilgilendi, yazılar yazdı, konferans ve dersler verdi, televizyon programları yaptı. Çeşitli gazete ve dergilerde makale, yorum, eleştiri ve şiirleri yayınlandı. Halen haftalık bir gazetede, “Nörofilozofi” isimli köşesinde düzenli yazıları yayımlanmaktadır.
1991 yılında Suz-i Dilara, 2000 yılında Aşk, 2002’de Vuslat, 2010’da Nefes, 2013’de Hicran ve 2014’de de Ya Hayy! adlı şiir kitapları neşredildi. Nöroflozofik makalelerinden meydana gelen “Rabbim Beni Doktorlardan Koru!” isimli kitabı 2013 yılında, “Ah Bu Doktorlar!” 2015 de, "Beynin Şifresi" ve “Öfke Kontrolü ve Motivasyon” ise (Can Hikmet Değirmenci ile birlikte) 2016 da yayımlandı. Televizyon konuşmalarından derlenen “Beyin Fırtınası” isimli kitabı yine 2016’da yayımlandı.
"Ah Bu Hastalar!" ve “Bir Beyin Cerrahının Anıları”, 2017 de, “Beyin Sizsiniz” “Aforizmalar”, Ah Bu İnsanlar”, “Rubâiyyât-ı Bircis”, “Yapay Zeka” (Can Hikmet Değirmenci ile birlikte) ve “Düşünce Sizsiniz”(Levent Ağaoğlu ile birlikte) isimli kitapları 2018 de, “Beyin Tanrısal Bir Parçacık”( Can Hikmet Değirmenci ile birlikte) ise 2019 da okuyucuları ile buluşmuştur.
-
-
Evet. Bu bir uyarı yazısıdır. Hem çok yakın gelecekte oluşabilecek problemlere işaret etmek hem devlet ve hükümet yetkililerini/sorumlularını uyarmak, dikkatlerini çekmek, önlem almalarına vesile olmak için ve hem de yarın …
-
Daha önce yine bu köşede, konunun ehemmiyetine binaen “Fetva” isimli bir makale (https://www.medimagazin.com.tr/authors/ismail-hakki-aydIn/tr-fetv-72-87-4094.html) yayımlamıştım. Tam da tevafuk etmiş olacak ki aynı tarihlerde Diyanet İşleri Başkanlığından, Din İşleri Yüksek Kurulunda bazı …
-
Yeni doçentlik kanunu yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hayırlı olsun, demek düşer bize artık! Yıllardan beri bu hususta yazdık, konuştuk, konferanslar verdik, onlarca makale ve kitap neşrettik, televizyon programlarında sesimiz kesilinceye kadar …
-
Bu makalemde, velinimetimiz, olmazsa olmazlarımız, tıbbî-cerrahî tecrübe kazanmamızın yegâne vesileleri, medyum-u şükranlarımız, bedenlerini ve organlarını ellerimize teslim eden, her şeye rağmen vefada kusur etmeyen(!) hastalarımıza seslenmek istiyorum. Onlara çok mühim …
-
Sevgili okuyucularımın müsaadeleri ile bu makalemde, bilim insanlarını ve meslektaşlarımızı çok yakından ilgilendirmese de, planlarına, programlarına ve araştırmalarına yön ve istikamet vermeleri açısından, farklı bir toplumsal konu üzerinde durmak istiyorum. …
-
Daha önce yazdığım makalelerde, kitaplarda, verdiğim konferanslarda ve televizyon programlarımda, sık sık moda tabirle genetiği değiştirilmiş gıdalardan, hayvanlardan ve hatta insanlardan bahsetmişimdir. Ayrıca maalesef bazı cahil ilahiyatçı ve şöhret düşkünü …
-
Gündemdeki yardımcı doçentlik ve yabancı dil sorunu tartışmalarına farklı yaklaşım Ben oldum olası, atmış seneyi aşkın bir eğitim-öğretim hayatım boyunca, eğitimin mutlaka, ama mutlaka insanların kendi anadilleri ile olmasının gerekliliğine …
-
Evet… Mütevazı olmayı başaramadım. İtiraf ediyorum. Ne yapalım, herkesin bir kusuru vardır mutlaka. Benim de var tabii ki. Mütevazı olamıyorum bir türlü. Onun içindir ki bütün bunlar başıma geliyor! Onun …
-
Bilindiği gibi yardımcı doçentlik, Yükseköğretim Kurulu (YÖK)’nun kurulması ile ihdas edilmiş, zannımca iyi niyetle, öğretim üyesi bulunmayan bölümleri ayakta tutabilmek amacıyla, ihtisas ve doktorasını almış kişilere, bir başka üniversiteye giderlerse …