Akademide birçok bakımdan değişimleri bariz bir biçimde izlemek mümkündür. Asistan yerine araştırma görevlisi denmesi gibi bazı unvan ve kadrolarda değişimler olduğu kadar üniversitenin işlevleri de değişmiş görünmektedir. Bu yazıda “asistan”dan …
Prof.Dr. Mustafa Tekin
Prof.Dr. Mustafa Tekin
1968 Konya doğumlu olan Mustafa Tekin, halen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Din Sosyolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı ve öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Çalışma alanı din sosyolojisi olup, Mevlâna, kadın ve din, sekülerleşme, modernizm, postmodernizm, özgürlük, insan hakları vb. konularda çalışmalarını yoğunlaştırmıştır. Yazarın daha önce gazete ve dergilerde birçok köşe yazısı ve makalesi yayımlanmıştır. Şu ana kadar yazar, dördü edisyon olmak üzere 21 kitap, farklı akademik ve sivil dergilerde makaleler, ulusal ve uluslararası sempozyumlarda bildiriler, gazetelerde köşe yazıları yazmıştır. İlgi ve okuma alanları ilahiyatla birlikte sosyoloji, felsefe, edebiyat, siyaset ve antropolojiyi kapsamaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı ve farklı üniversitelerde çalışmış olup, 2006-2007 Öğretim Yılı içinde İngiltere York Üniversitesi’nde “Kadın ve Özgürlük” konusunda doktora sonrası çalışma yapmıştır. Yazıları, Türkiye merkezde olmak üzere aktüel sorunlar ve tartışmalar üzerine yoğunlaşmaktadır. Halen hem Yetkin Düşünce isimli üç aylık düşünce dergisinin genel yayın yönetmenliğini sürdürmekte, hem de Milat gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır. Arapça ve İngilizce bilen yazar, evli ve iki çocuk babasıdır.
-
-
Batı dünyası özellikle modernleşme süreci ile birlikte dünyanın sürekli gündemindedir. Batı rönesans, reform, aydınlanmanın yanı sıra coğrafi keşifler, sömürgeler ile de bugünkü mevcut konumunu kazanmıştır. Müslüman toplumlar batı tarafından sömürüldüklerini …
-
Bu yazının temel problemi, insan doğasının temel niteliklerinin dünyanın geleceğinde daha çok distopya oluşturmak üzere kurgulanması ve teşvik edilmesidir. Hatta paradoksal olarak insan, çevre ve dünya ile ilintili olarak dünya …
-
Tanrı yarattığı insanla iletişim kurmak istemiş ve vahiy yoluyla bunu gerçekleştirmiştir. Tanrı ile insan arasındaki iletişimde iki boyut önemlidir. Birincisi, bu iletişim dikey bir ilişkiye tekabül etmektedir ki, bir yanda …
-
Din ve toplum arasındaki ilişkilere çok geniş bir tarihi çerçeveden bakıldığında, yapılabilecek saptamalardan birisi de insanın kutsallaştırmalar (metafizikleştirme ya da mitoslaştırma) yapan bir varlık olarak öne çıkmasıdır. Bunun insan doğasının …
-
Bu yazı her kandil gecesinde olduğu gibi Miraç kandilinde de “İslam’da miraç gecesi yok” türünden yapılan yorumların, nasıl bir dini anlayış içinden ortaya çıktığına dair kısa bir analiz yapmayı deneyecektir. …
-
Ortaçağ’da kilisenin tüm alanları temellük etmesi karşısında modern zamanlar ancak “tabiat”a yönünü çevirerek kendisine çıkış yolu bulmuştu. Bu anlamda Kilise, insanın kendi araştırmalarıyla bilgi elde edebileceği alanları da işgal ederek, …
-
Ayın Konusu: Adaletin Üstünlüğüİlahiyat
Adalet: Tanrı’nın Yeryüzünde Tecellisi
Prof.Dr. Mustafa Tekin 1.418 görüntülenmeAdalet insan(lığ)ın uzun tarihsel süreç içerisinde belki de yaşadıkları tüm problemleri önceleyen bir içerikte olmuştur. Çünkü ekonomiden siyasete, toplumdan kültüre adalet, ancak tüm gündelik detaylar üzerinde yansımalarını gösterdiği taktirde hayat …
-
İnsanın kılavuzluğa olan ihtiyacı kaçınılmazdır. Bu yargının öncelikle antropolojik ve felsefi alt varsayımlarını belirtmek gerekir. Bir kere insan sınırlı ve sonlu bir varlıktır. İkincisi, insanı kuşatan evren, eşya onun bilgi …
-
Batı dünyası mevcut formunu farklı bileşenlerin kesişme noktasında elde etmiştir. “Batı” dediğimizde her ne kadar ilk bakışta homojen bir varoluşa göndermede bulunulduğu düşünülmekle birlikte, Batı’nın kendi içerisinde sosyal, siyasal, ekonomik …