Ümit var olmak, tarih boyunca insanların ruh dünyasını besleyen manevi bir güç olarak bilinmektedir. Vücuttaki kan insanın bedenini nasıl besleyip onun ayakta durmasını sağlıyorsa, ümit var olmak da insanın ruh …
Prof.Dr. Nurettin Turgay
Prof.Dr. Nurettin Turgay
Mardin/Kızıltepe/Ulu Köy’de dünyaya geldi (1952). İlköğrenimini Yüceli Köyü’nde, orta öğrenimini Mardin İmam Hatip Lisesi’nde, yüksek tahsilini İzmir Yüksek İslam Enstitüsü’nde tamamladı (1975). İzmir/Karşıyaka/Örnek Köyü’nde İmam-Hatip olarak göreve başladı (1973). DİB Haseki Eğitim Merkezi’nin ve Yabancı Dil Kursu’nun birinci dönemlerinden mezun oldu. Manisa Merkez Vaizi (1978–1985) daha sonra da Balıkesir Merkez Vaizi (1985–1987) olarak çalıştı. Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Arapça okutmanı olarak göreve başladı (1987). Yüksek Lisansını, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde, “Kur’ân Tefsirinde Şart Edatlarının Rolü” konulu teziyle tamamladı (1991). Doktorasını, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Arap Edebiyatında Kısa Hikâye” konulu teziyle tamamladı (1995). Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde Yardımcı Doçent olarak göreve başladı (1996). Tefsir dalında Doçent oldu (2006). Tefsir dalında Profesör oldu (2012). 26 Nisan 2018 tarihinde emekli oldu. Bir dönem Dicle Üniversitesi Senato Üyeliği, bir dönem Felsefe ve Din Bilimleri Bölüm Başkanlığı, bir dönem Tefsir Anabilim Dalı Başkanlığı yaptı. On bir yıl Dekan Yardımcılığı yaptı. Dicle Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2008 yılı Akademik Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme açısından İlahiyat Fakültesi 2’incisi olarak ödüllendirildi. Yine Dicle Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2009 yılı Akademik Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme açısından Sosyal Bilimler alanında üniversite ikincisi olarak ödüllendirildi ve tekrar Dicle Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 2010 ve 2011 yıllarında iki sene üst üste Akademik Performans Değerlendirme ve Ödüllendirme açısından İlahiyat Fakültesi birincisi olarak ödüllendirildi. Kızıltepe Gündem sitesinde ve Diyarbakır Söz Gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Çeşitli televizyon kanallarında çok sayıda Türkçe ve Kürtçe program yaptı. Çeşitli dergilerde çok sayıda makale, çeviri, hutbe ve şiirleri yayımlandı. Şamil İslâm Ansiklopedisi’ne çoğu tefsir ağırlıklı yetmiş üç madde yazdı. Ulusal ve Uluslararası pek çok sempozyuma katıldı. Yüzlerce panel ve konferanslara konuşmacı olarak katıldı.
-
-
Ayın Konusu: Fikri; Üretme Hakkı ve İfade Hürriyetiİlahiyat
Fikir üretme ve İfade Özgürlüğü
Prof.Dr. Nurettin Turgay 1.399 görüntülenmeYüce Allah çeşitli varlıkları yaratınca, onlardan sadece insanlara fikir üretme özelliğini vermiştir. Bu, insana verilen irade hürriyetinin bir parçasıdır. Felsefenin insanlık tarihi boyunca ana gayesi, insanları iyiye yönlendirmek ve daha …
-
Karı koca arasında yaşanan talak/boşanma konusu, toplumda önemli bir problem olarak yaşanmaktadır. Konu ile ilgili çeşitli şeyler yazılmakta, söylenmekte ve yaşanmaktadır. Konuyu, Kur’ân ve sünnet ölçüleri dâhilinde özet olarak anlatmaya …
-
İnsanlığın başlangıcından bu yana insanlar, hep adalete dayalı bir hayat tarzını arzulamışlardır. Bilginlerin, felsefecilerin, düşünürlerin ve benzeri âlimlerin hepsi, hep aynı şeyi hedeflemişlerdir. Çünkü adalet, toplumsal uzlaşı ve barışın tek …
-
Arapça bir kelime olan “istişâre”, güzelliği ortaya çıkarmak, petekten bal toplamak ve benzeri anlamlara gelen “şevere-yeşvuru: şâre-yeşûru” fiilinden türemiş biri isimdir. “İstişâre”, kelime olarak fikir sorma, danışma demektir. İnsanlar arası …
-
Yunanca kökenli hegemonya kelimesi, sözcük olarak tahakküm, boyunduruk, egemenlik, baskı ve benzeri anlamalara gelir. Terim olarak hegemonya, bir devletin, ülke ya da kentin, başka devlet, ülke ya da kentlerin üzerinde …
-
Arapça bir kelime olan “şehid”, mahkemede şahitlik yapmak, hazır bulunmak, idrak etmek, haber vermek, bilmek, yemin etmek ve benzeri anlamları ifade eden “şehide-yeşhedu” fiilinden türemiş bir isimdir. Dini terim olarak …
-
Zaman zaman beğendiğim, etkilendiğim ve ibretli gördüğüm bazı bilgileri, değerli okurlarla paylaşmak istiyorum. Burada yer vereceğim az ve öz yazının da böyle ibret verici bir yazı olduğuna inanıyorum: Çeşitli internet …
-
Bir hac mevsimiydi. On binlerce hacı, derin bir ibadet heyecanıyla mübarek Kâbe’nin etrafında dönüp duruyor, gözyaşlarıyla tavaf ediyorlardı. Bu hacıların arasında Libyalı Malik ile Mısırlı Rukiye Hanım da vardı. Rukiye …
-
Arapça bir kelime olan “dua”, “deâ-yedû” fiilinden türemiş bir isimdir. Kelime olarak dua etmek, birinden yardım istemek, birini bir şeye sevk etmek, teşvik etmek, birini çağırmak ve benzeri anlamlara gelmektedir. …