Günümüzde bazı haklı nedenler ve korkularla, olaylar karşısında “Bana ne!” ya da “Sana ne!” diyen insanların sayısı dikkat çekecek kadar çoğalmaktadır. Bu nedenle “Aydın insan”a olan gereksinim giderek daha çok hissedilmektedir.
“Aydın”, Türkçe sözlükte “ışık alan, ışıklı, aydınlık, kültürlü, bilgili, görgülü, düşünceli, çağın gereksinimlerinin farkında” şeklinde tanımlanmaktadır. Zaman zaman bilim insanları ile eş tutulan aydın, çevresine karşı olan duruşu ve davranışları bakımından farklılık gösterir. Çünkü bilim insanı, seçtiği alanda bilgi üretme ve topluma uzmanlık alanı ile hizmet verme üzerine yoğunlaşır. Ancak, bir bilim insanının da aydın insan kriterlerine uygun davrandığı, toplumuna karşı kendisini sorumlu hissettiği ve duyarlılık gösterdiği örneklere de rastlanmaktadır.
Aydın tanımının kapsadığı özellikler bilim insanlarında mevcuttur. Öyle ise tüm bilim insanlarının aydın olduğu tasımına ulaşılabilir. Ne var ki aynı özellikler bilim insanları için de geçerli olmakla birlikte, bunlar her bilim insanının aydın gibi davrandığını kanıtlamada yeterli değildir. Bilim insanının aydın insan tiplemesini hak edebilmesi için sahip olduğu özellikleri yeri geldiğinde toplum adına kullanması ve aktive etmesi gerekir. Diğer bir deyişle, bilim insanının aydın olarak nitelenebilmesi için ışığını çevresine yayması, bilgi birikimini çevresi ile paylaşması, bir nevi dışa vurması beklenir. Daha doğrusu aydın gibi davranması gerekir.
Aydın insanı bilim insanından ayıran özelliklere bakıldığında, aydının kendisinden beklenen misyonu yerine getirebilmesi için öncelikle içinde bulunduğu toplumun tarihi geçmişini, günü ve günün gereksinimlerini iyi bilmesi zorunluluktur. Bununla birlikte aydın, çevre ve toplumsal olaylara karşı duyarlıdır. Ancak sadece bunlara duyarlı olmakla yetinmez, bunların nedenleri ve insan üzerindeki etkilerini de araştırır ve bunları doğru yorumlar. Daha sonra gereğine uygun ve etkili tepki vermede kendisinden emin bir duruşla ve korkmadan hedefine doğru yol alır. Gerektiğinde, sorumluluğunu üstlendiği toplumda savunuculuk rolünü yerine getirir. Bir aydının en belirgin davranışı işte bunlardır, denilebilir. Ancak bu mücadelede hedeflerine ulaşmak için ayrıca, insan haklarını, toplum gereksinimlerini iyi bilmek ve etkili kararlara ulaşmak için gereksinim duyulan bilgilerin güvenirliliğini sağlamak, bunları kanıta dayandırmak aydın insandan beklenenler arasındadır.
Değerler toplumun özenle koruması gereken varlıklarıdır. Bu konuda kendisine düşen görev nedeni ile aydın, bu değerlerin yıpratıldığına tanık olduğu durumlarda bunları korumak ve savunmak için gerekenleri yapar ve bu konuda çevreye örnek davranışlar sergiler.
Aydın, söylediklerinin sorumluluğunu taşıma, kanıta ve araştırmalara dayalı bilgilerin dahi günün koşullarına ve duruma göre değişebileceği gerçeğini kabul ederek, eskilere bağnazca takılıp kalmadan doğruları arama, mantık çerçevesinde olayları objektif olarak değerlendirme ve mantıklı sonuca ulaşma gibi ilkelere bağlı kalır. Bunlar aynı zamanda aydına karşı güven duygusunu destekleyen çabalardır.
Aydın, her zaman bir bilim insanı şüpheciliği ile doğruyu arar ve doğruyu yayma konusunda söylediklerinin sorumluluğu bilinci ile doğruların iyi anlaşıldığından emin olma çabası gösterir. Aynı zamanda söylediklerinin ve yaptıklarının hedef kitle üzerindeki etkilerini izler.
Aydın, gönüllü olarak sorumluluğunu taşıdığı bu misyonda, kendisine seçtiği rol gereği, ışığını yayma, insanları aydınlatma, onlara doğruları gösterme ve davranış değiştirme gibi hedeflerine ulaşma, gerektiğinde onları koruma ve savunma eylemlerinde yetki ve otorite sahibi değildir. Bu yüzden aydın insan, misyonunu yerine getirirken öncelikle etkilemek istediği çevrenin güvenini kazanmalıdır. Bunu sağlamak için aydın, hedefindeki insanlara değer verdiğini davranışlarıyla gösterir. Kendileri için yapmak istedikleri ve nedenleri konusunda onları bilgilendirir. Bu yolla çevrenin işbirliğini de sağlamış olur. İletişim becerisi, alçak gönüllülük, empati kurabilme, hoşgörülü olma, nesnellik, birlikte sonuca ulaşma ruhu, ikna için geçerli koşulları iyi bilme ve bunları etkili kullanma bu misyonda hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıran ögelerdir.