Bilindiği gibi kısa bir süre önce, bir milletvekilinin önerisiyle “babaların doğum odasına girmesi konusu” tartışılmaya başlanılmış ve ilgililerden konuya ilişkin görüş alınmıştır. Dinen sakıncası olmadığı ancak bu uygulamanın, şimdilik ülkemiz için erken olduğu görüşünü savunanların bulunduğu öğrenilmiştir. Oysa söz konusu uygulama bir süredir bazı özel hastanelerde sürdürülmekte ve genç çiftler tarafından ilgi görmektedir.
Eğitim, gelenek-görenek ve yeniliklere açık olma yönlerinden hetorejen bir yapıya sahip olduğumuz ülkemizde, uygulamanın ülke geneline hemen yaygınlaştırılabileceği zaten düşünülemez. Kaldı ki bugün hâlâ bazı kesimlerde eşler arası saygı adına mahremiyete son derecede önem verildiği, hatta eşlerin birbirlerine “hanım”, “bey” diye hitap ettikleri görülmektedir. Bu nedenle babaların doğuma girmesini talep eden çiftlerin sayısı; onların eğitim, dünya görüşü, ve paylaşmanın onlar için anlamı ve kapsamı gibi değişkenlerle bağımlı olacak, bu da ilgi duyanların sayısını sınırlı kılacaktır.
Uygulamanın teknik yönüne gelince; 1970’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri Michigan eyaletinin Royal Oak kentinde, William Beaumont Hastanesi Hemşirelik Direktör Yardımcısı unvanı ile çalıştığım yıllarda, o zamanlar için yenilik olarak nitelendirilen bu uygulamayı başlatmış bir kimse olarak deneyimlerimi paylaşmak isterim.
Bilindiği gibi Amerika’daki hastanelerin çoğu, şimdilerde ülkemizde de örnekleri görüldüğü gibi kâr amaçlı işletmeler gibi işlev görmektedirler. Bu yüzden hastaneler arası büyük yarış vardır. Bu bağlamda hastaneler, daha çok hasta/müşteri çekebilmek için, hizmet niteliğini sürekli geliştirmek ve yeni uygulamalar başlatmak zorunluluğunun duyumsarlar. Doğal olarak her kademedeki yöneticiler de bu olguya odaklaşır. Ben de o yıllarda “babaların doğuma katılması” önerisini de kapsayan bir paket projeyi Hemşirelik Direktörlüğüne sunmuştum. Bundan da anlaşılacağı gibi bu tür yenilikler hemşireliğin inisiyatifindedir ve uzun süren bir ön çalışmayı gerektirir. Bu yüzden , düşünülen yenilik bir proje formatında hazırlamış ve öneride;
Projenin adı
Projenin sorumlusu
Projenin amacı
Projenin yararları
Projenin kimleri etkileyeceği/kapsayacağı
Hangi araç-gereç ve donanıma gereksinim duyulacağı ve projenin maliyeti
Eğitim gerektirip gerektirmeyeceği
Örgüt şeması değişikliği ve yeni bir yönetmeliğe gereksinim duyulup duyulmayacağı
Olası risk faktörleri ve bunları engelleyici önlemlerinin neler olacağı
Uygulamanın deneme süresinin ne kadar olacağı
Deneme süresi sonunda yapılacak olan değerlendirmede hangi ölçütlerin kullanılacağı bilgileri proje önerisinde açık ve kapsamlı biçimde yer verilmiş ve gereken yerlerde bilgiler bilimsel kaynaklarla desteklenmiş ve proje tamamlandığında Hemşirelik Direktörlüğüne sunulmuştur.
Hemşirelik Direktörlüğünden alınan olumlu yanıttan sonra, uygulamadan etkilenecek tüm bölüm ve bireylere, gereğine göre yazılı ya da toplantılarla bilgi verilmiştir. Bu süreçte üzerine en çok yoğunlaşılan grup ise; doğum odası ve doğum servisinde çalışan hekim, hemşire ve diğer elemanlar olmuşlardır.
Daha sonra uygulama başlatılmış, gözlem ve görüşmelerle, yeniliğin yöneltildiği anne ve babalardan, müşteri memnuniyeti hakkında veri toplanmış ve deneme süresi sonunda uygulanan programda hedefe ulaşılıp ulaşılmadığı hakkındaki görüş ve düşünceler raporlaştırılarak yine Hemşirelik Müdürlüğüne sunulmuştur. Sonuç olumlu bulunduğundan, uygulama hastanenin kalıcı prosedürleri arasına katılarak bütün birimlere bu konuda bilgi verilmiştir.
O sırada uygulama o yörede çok yeni olduğu için, görsel ve yazılı basının da ilgisini çekmiş, röportajlar yapılarak televizyon ve gazetelerde bu habere yer verilmiştir.
Umarım söylenilenler, yeni uygulamaların ne kadar ciddi bir süreçten geçtiği ve öyle olması da gerektiği konusunu vurgularken, hemşirelerin hastane yönetiminde ne kadar etkin ve yetkin olabilecekleri konusunda da bilgi vermiştir. Ülkemizde de aynı gelişmeleri görmek dileğiyle.