Bahşiş gelirleri temelde üç farklı şekilde ödenmektedir; Bunlardan ilki nakit ödemedir. Nakit ödemeli bahşiş vardiyanız sonucunda yöneticiniz tarafından veya doğrudan bir müşteri tarafından verilebilir. İkinci ödeme yöntemi; ücret veya ödeme paketinin bir parçası olarak eklenen bahşiş tutarıdır. Üçüncü bahşiş ödeme yöntemi ise; toplanan ve daha sonra tüm personel arasında paylaşılan bir miktar nakit bahşiş geliridir. Bahşiş gelirleri Türkiye’de ücret gelirleri kapsamına alınmadığından henüz vergiye tabi tutulmamaktadır. Ancak Haziran 2024 itibariyle Türkiye’de şu an itibariyle tasarı mahiyetindeki yeni vergi paketi ile gündeme gelen bahşiş vergileri; hali hazırda İngiltere, Amerika, Fransa vb. pek çok gelişmiş ülkede uygulanmaktadır. Amerika’da eyaletler arası uygulama farklılıklarının bulunduğu görülse de, birçok eyalette örneğin Texas’da Florida’da bahşiş gelirlerinin istisnaya tabi tutuldukları bilinmektedir. İngiltere’de ise bahşiş gelirleri yaklaşık %10 oranında tevkifata tabidir.
Örneğin ABD’de bahşiş vergisi nasıl hesaplanır, kimden alınmaktadır gibi sorular akla gelebilir. Bir restoranda 500 dolara yemek yediğinizi hayal edelim. Yemeğin sonunda garsona %15 bahşiş bırakmaya karar verdiyseniz; bu durumda ek olarak 75 ABD Doları (500 ABD Doları x 0,15) bırakacağınız anlamına gelir. Bahşiş vergisi varsa, diyelim ki %10 kesinti olursa bıraktığınız 75 dolar bahşiş üzerinden %10 ek vergi ödemek zorunda kalırsınız. Yani bahşiş vergisi 75 dolar (75 dolar x 0,10) olacaktır. Ödemeniz gereken toplam tutarı hesaplamak için yemeğin orijinal ücretini, bahşiş ve bahşiş vergisini eklersiniz. Bu örnekte, 500 ABD Doları (yemek) + 75 ABD Doları (bahşiş) + 7,5 ABD Doları (bahşiş vergisi) = 582,5 ABD Doları olacaktır. Sonuçta ABD gibi bazı ülkelerde, bahşişler hizmet sunanlar için gelir olarak kabul edilir, bu nedenle de bahşişlerini bildirmeleri ve vergilerini ödemeleri zorunludur. Bu durumu Türkiye özelinde değerlendirecek olursak zaten enflasyonist eğilimlerle artan restaurant ve yemek bedellerinin bir de getirilecek bahşiş vergisi türevi uygulamalarla olur da hizmet bedeli ile faturaya yansıtılması durumunda müşterilerin talebinde düşüşe yol açacağı düşünülmektedir. Diğer yandan örneğin İngiltere’de müşteri bahşiş tutarının faturaya dahil edilmesini talep ediyorsa ödeme çek veya kredi veya banka kartıyla yapılır ve KDV kapsamındadır, ancak bahşişler özgürce verildiğinde KDV kapsamı dışındadır. Ayrıca bahşiş gelirlerinin vergilendirilmesinde sadece çek, banka kartı ya da kredi kartı ile yapıldığı için KDV kapsamına alınması da ayrı bir sorun olarak uygulama birliğinin görülememesinde dile getirilebilir.
Elbette ki bu yeni getirilecek düzenleme ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın temel amacının hazine gelirlerinde artış sağlamak ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelede bulunmak olduğu çıkarımında rahatlıkla bulunulabilir. Bunun için yeni vergi paketinde bahşiş gelirlerinde basitleştirilmiş vergi uygulamasına geçilmesi planlanmaktadır. Normalde varolan düzenlemede hizmet talep edenlerin hizmet sunanlara yaptıkları gönüllü ödemeler hediye niteliğine haiz kabul edildiğinden verginin konusuna girmemekteydi. Ancak yeni düzenlemenin gerekçesi olarak; fatura bedeline yansıtılmış bahşişin ya da başka şekilde toplanmış bahşişin işveren tarafından çeşitli kriterlerle işçilere dağıtımı halinde ücretin bir unsuru olarak ücret matrahına eklenip tevkifata tabi tutulması önerisi getirilmiştir. Ancak burada ortaya çıkabilecek bir başka sorun aynı matrahın çifte vergilemeye maruz kalma ihtimalidir. Şöyle ki İşletme tarafından fiş/fatura düzenlenerek genellikle hizmet bedeline ilave olarak tahsil edilen bahşiş bedelleri hizmetin matrahına dahil bir unsur olarak kabul edilip zaten KDV’ye tabi tutulmaktadır. Bu durumda aynı matrahtan hem KDV hem de işçiye ödenecek ücret geliri dolayısıyla stopaj yapılacak olması çifte vergilendirme sorununu doğuracaktır. Bu tür bir sorunla karşılaşılmaması için yapılması gereken ek bir düzenleme ile işletme sahiplerinin ayrı bir hesapta bahşiş gelirlerini toplayıp işçi ücretlerine eklemelerinin sağlanarak hizmet bedeli ile KDV’ye eklemede bulunmamaları ya da zaten KDV kesintisi yapılan matrahın ücret tevkifatına tabi tutulmaması olacaktır. Diğer yandan getirilecek düzenlemede “bahşiş gelirlerinin; işverenlerce ayrı açılan bir banka hesabında takibi, fatura/fiş bedelinin %10’undan fazla olmaması, çalışan başına aylık brüt asgari ücreti aşmaması, bahşiş gelirlerinden %10 tevkifat yapılmak suretiyle çalışanlara aktarılması kaydıyla bu gelirlerin ayrıca ücret matrahına dahil edilmemesi” ifade edilmektedir. Diğer yandan tarafımızca Türkiye’de elmas, pırlanta, yat ve teknede %0 olan ÖTV düşünüldüğünde, faturaya dahil edilse de KDV matrahına dahil edilmeyip KDV’ye tabi tutulmayan bir bahşiş gelirinin ya da ücret geliri olarak ayrı şekilde vergilendirilmeyecek tutarın, özellikle de bedensel olarak hizmet vermekte olan işçilere yapılan gönüllü hediye niteliğindeki ödemelerin vergi kapsamı dışında tutulması önerisinin yerinde olacağı düşünülmektedir.