Bakmak yetmez, görmek lâzım.
Yaşadığımız çağda bireyi ve toplumu değerlendirirken, bilimsel gelişmeler ve sosyolojik boyutlar temel paradigmalar olmalıdır.
Günümüzde gündemi dolduran Açılım, İsrail ile ilişkiler, “sınır açılması”, “dağdan inme” gibi kavramlar bilimsel gelişmeler ve sosyolojik boyutlar açısından değerlendirilmelidir.
Bu değerlendirmeleri yapan ya da yapması gereken çevreler “düşünme”nin bağımsız-bilimsel ve evrensel iklimine “evet” diyebilmelidirler.
“Yahudi düşmanlığı”nı dedikodu malzemesi yaparak yüzyılları harcayan bir kültür ikliminde yeşeren “ayrık otları”, günümüzde “Kürt düşmanlığı” yapmayı da dünya görüşüne entegre etmek zorunda kalabilmektedir. Bu yaklaşımı “rant” olarak kullanan çevreler, insanlığa mensubu olduğu “ırk”ın dokunulmazlığını dayatmaktadırlar.
Artık bu çevreler anlamalıdır ki, toplumların sosyolojik dinamikleri, evrensel değeri olan ilkeleri benimseme temayülü göstermekte, ırk taassubu, etnisite duygusallığı, kabuğuna çekilme refleksi gibi çağ dışı eğilimlerden soyutlanmaktadır.
Artık şu gerçek de berraklaşmaya başlamıştır:
Yahudi bir ırkın adıdır; Yahudilerin dini ağırlıklı olarak Musevi’liktir.
Ermeni bir ırkın adıdır; Ermenilerin dini ağırlıklı olarak Hıristiyanlık’tır.
Kürt bir ırkın adıdır; Kürtlerin dini ağırlıklı olarak Müslümanlık’tır.
Benim, yaşadığım topraklarda ne kadar hakkım varsa, bu insanların da yaşadığı topraklarda o kadar hakları vardır.
Dokunulmaz olan değerler Evrensel İnsan Hakları kapsamında olan değerlerdir.
Takdir edilecek değerler ise her toplumun ürettiği kültür ikliminde evrensel medeniyete katkıda bulunma performanslarıdır.
Bu performans, bilimde, sanatta ve dinde göstereceği üretim süreçleriyle insanlığa hizmetini tarihe geçirecektir.
Performansın sahiplerinin, Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi vs. olması, isim sahibi olmasının ötesinde bir değer taşımamalıdır ve taşımayacaktır.
Günümüzde Kürt’ü dağa çıkaran zihniyetin “iflâsı”, dağdan indiren zihniyetin “ihlâsı” önemlidir.
Suriye’ye, Ermenistan’a sınırı kapatan zihniyetin iflâsı, Karabağ’ı işgal edip halkı perişan eden zihniyetin “imhası” önemlidir.
Gazze’de bombalanan Filistinli çocukların “hassa”sı, yaşamını korku ile geçiren Yahudi’nin “hülyası” önemlidir.
Çözümler, sosyolojik tespitler bilimsel doğrularla harmanlanıp kotarıldığı zaman evrensel değer kazanırlar.
Türkiye’nin açılım süreci değerlidir ve tarihseldir.
Saygı ve sevgiler.