Her insan çocukluk çağını aşıp olgunluk yaşına vardığı zaman, kendine göre bir hedef seçmektedir. Çünkü her insanın kendi şahsına ait bir hayal dünyası bulunmaktadır. Bu pembe hayaller, onun ruh dünyasını süslemektedir. O, bunların sağlanması sonucunda mutlu olabileceğini düşünmektedir. Her kişi, hayal ettiği şeye ulaşmak için değişik yollara başvurmaktadır. İnsanın hayal ettiği şeye giden yolda başarılı olabilmesi için, uyması gereken çeşitli kural ve kaideler vardır.
Her şeyden önce gerçekçi olmak gerekir. Ulaşılması imkânsız, hayali şeylerin peşinde koşmak, insanı hayal kırıklığına uğratmaktadır. Hayallerini kaybeden insan karamsar olur, moral bozukluğunu yaşar, hayattan zevk alamaz, sağlığını bile kaybedebilir. Onun için hayata hazırlanan her genç, gerçeğe dayanan hedeflere giden yolda başarılı olmaya çalışmalıdır.
Her insan, başarıya giden yolda yürürken davasına, kendisine Allah’ına inanmalıdır. Güçlü bir inanç, insanın çok şeyi başarmasında etkili olmaktadır. Kendisine güveni olmayan bir insan, hiçbir konuda hedefe ulaşamaz. Onun için insanın kendisine olan inancı tam olmalıdır. Bununla beraber hedef olarak seçtiği şeyin doğruluğuna inanmalı ve en önemlisi, inandığı İlahına olan güveni tam olmalıdır.
Tarihi kaynaklardan rivayet edildiğine göre Mezopotamya medeniyeti, dünya medeniyetlerinin ana kaynağı durumundadır. Batıda Hitit ve ondan sonra Yunan medeniyetleri, Mezopotamya medeniyetinden beslenerek gelişmiş birer devamıdır. Öbür tarafta Mezopotamya medeniyeti, Fars, Çin, Hint ve Nil deltasında gelişen Mısır medeniyetlerinin gelişmesinde de etkili olmuştur. Mezopotamya medeniyetinin bu derece güçlü, sağlam ve etkili olmasının temelinde, güçlü bir inanç yatmaktadır. Mezopotamya yöresinde tarihin her döneminde tek Tarı/Allah inancı var olmuştur. İnsan, Allah’a olan samimi inancı sayesinde güç kazanmaktadır. Önemli olan, bu inançta samimi olup hiç bir şüphe ve tereddüdü yaşamamaktır.
İnsan, hedef olarak seçtiği şeyin doğruluğuna da inanmalıdır. İnsan sevdiği şeyleri elde etme yolunda çalışmaktan zevk alır ve güçlükleri rahatlıkla aşar. Bu yolda başarılı oldukça mutlu olur. Bu uğurda yaşanan her türlü yorgunluk, ona ayrı güzellikte birer tadı yaşatmaktadır.
İnsan, başarıya giden yolda azim ve irade ile hareket etmeli, gücünün yettiği ölçüde çaba sarf etmelidir. Dürüstlük, her şeyde başarıya gitme yolunun olmazsa olmazıdır. Başarıyı elde etmek isteyen insan, asla başkasının emeğine göz dikmemeli, helalden, helal lokmadan şaşmamalıdır. Bu yolda yürürken, kötü dost ve arkadaş edinmemeliyiz. Çünkü başarıya giden yolun en büyük engelleri, kötü dost ve arkadaşlardır. Çalışmak, bilgili olmak, en büyük güçtür. Bu güç, insanın çok şeyi aşmasında etkili olmaktadır.
Bu konuları sıra ile ele alıp izah etmeye çalışacağım. Haliyle konuları izah ederken Kur’an, sünnet ve akla dayanan bilimsel yorumları ölçü almaktayım. Konuları, bu ölçüler dâhilinde izah etmeye çalışacağım.
Herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum. Herkese, başarıya giden yolda üstün başarılar diliyorum.