Başarıya giden yol ve bu yolda çalışmanın önemi hakkında iki yazı yazdık. Bu yazımızda da bu yolda azim ve irade sahibi olmanın gereği ve önemi hakkında bazı bilgileri vermeye çalışacağız. İnsanların yapmış oldukları her türlü çalışmalarda başarılı olmaları ve çalışmalarının verimli olması için, mutlaka onların azim ve irade sahibi olmaları gerekmektedir. Çünkü azim ve iradeye dayanmayan hiçbir çalıma, verimli olmamakta ve iyi sonuçlar doğurmamaktadır.
Azim, kast, niyet, karar, gayret ve sabır gibi anlamlara gelen bir kelimedir. Aslında azim, bu ve benzeri amları kapsayan bir kavramdır. Ona göre azim, herhangi bir işin yapılması için kesin karar verilmesi ve o yolda şuurlu hareket edilmesidir. Azimle yapılan bir hareket, devamlı ve sürekli olması gereken bir harekettir. Bütün davranışlarımızda azimli olmamız, temel ilkemiz olmalıdır. Azim kelimesi, türevleriyle birlikte Kur’an-ı Kerim’de dokuz yerde geçmektedir.[1] Yüce Allah bu ayetlerin birinde şu ifade ile azmedip Allah’a güvenmeyi emretmektedir:
فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللّهِ إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ الْمُتَوَكِّلِينَ
“Bir kere azmettin mi, Allah’a güven/tevekkül et. Muhakkak ki Allah, kendisine tevekkül edip güvenenleri sever.”[2]
Bu ayette azmeden insanın, iradesini kullanarak Allah’a güvenmesinin ve ona göre hareket etmesinin icap ettiği vurgulanmaktadır. İstemek, sevk etmek, arzu etmek gibi anlamlar ifade eden irade de, azim kelimesi ile yakın anlam ifade etmektedir. Hatta bu iki mefhum, iç içe bulunmaktadır. Özellikle gençlere seslenmek istiyorum: okuma yolunda azimli olun! İradeli olun! Allah’a güvenin! Ona dayanın! Hiç şüpheniz olmasın ki bu şekilde hareket ettiğiniz zaman, Allah yar ve yardımcınız olacaktır. Azim yolunda sabırlı olmak gerekir. Çünkü bu yol, meşakkatli bir yoldur. Nitekim Yüce Allah, Ulu’l-azm/azim sahibi peygamberler gibi sabırlı olmayı emretmektedir:
فَاصْبِرْ كَمَا صَبَرَ أُوْلُوا الْعَزْمِ مِنَ الرُّسُلِ
“Ulu’l-azm/azim sahibi peygamberler gibi sabırlı ol!”[3]
Tefsirciler, “Ulu’l-azm/azim sahibi peygamberler” hakkında değişik yorumlarda bulunmuşlardır. Bazı âlimler, kendilerine göre bazı peygamberlerin ismini sayarak onların “Ulu’l-azm” olan peygamberler olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ancak bütün peygamberlerin “Ulu’l-azm/azim sahibi peygamberler” oldukları kanaati tercih edilmektedir.[4]
Ona göre bütün peygamberler, azim ve irade ile hareket etmişlerdir. Azim ve irade ile hareket etmek, onların izini takip etmek demektir. Peygamberlerin yolunda tembellik, gevşeklik, hoppalık ve benzeri olumsuzluklar yoktur. Peygamberlerin yolunda azim ve irade vardır. Hayatta başarılı olmak isteyen her gencin, mutlaka tembellikten ve kötü arkadaşlardan uzak durması, azim ve irade ile hareket etmesi gerekmektedir.
Anne baba ve eğitimciler, kendi eksikliklerini gidererek azim ve irade ile hareket etmelidirler. Bu davranışları ile çocuklarına, eğittikleri gençlere örnek olarak onları azim ve irade ile başarıya yönlendirmelidirler.
Herkese selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
[1] Muhammed Fuad Abdulbaki, “azeme”, el-Mu’cemu’l-Mufehres li Elfâzi’l-Kur’âni’l-Kerîm, Dâru İhyâi’t-Turâsi’l-Arabî, Beyrut tsz. s. 461.
[2] Alu İmran 3/159.
[3] el-Ahkâf 46/35.
[4] Ebû Abdillah Fahruddin Muhammed b. Ömer b. Hüseyn er-Râzî, Mefatihu’l-Ğayb, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1990, XXVIII, 35; Süleyman Ateş, Yüce Kur’ân’ın Çağdaş Tefsiri, Yeni Ufuklar Neşriyat, İstanbul tsz., VIII, 392.