“Başarıya Giden Yol” ile ilgili yazımda, bu konuda yapılması gerekenleri maddeler halinde yazıp izah edeceğimi söylemiştim. Bu yazımızda başarıya giden yolda çalışmanın önemi üzerinde duracağım. Hayata gözünü açıp çocukluk çağını atlatan her gencin hayal ettiği bir gelecek, bir hedef vardır. Her genç, hayal ettiği şeye ulaşma yolunda başarılı olmayı arzu etmektedir. Başarıya giden yolda yapılması gereken ilk şey, hiç şüphesiz çalışmaktır. Çalışmadan, hiçbir şey başarılmaz. Bu nedenle başarıya giden yolun ilk şartı olan çalışma konusunu, Kur’an ve sünnet ölçüleri dâhilinde kısaca anlatmaya çalışacağız.
وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى وَأَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرَى ثُمَّ يُجْزَاهُ الْجَزَاء الْأَوْفَى
“İnsan için, ancak çalıştığının karşılığı vardır. Şüphesiz ki onun çalışması, daha sonra görülecektir. Sonra onun çalışmasının karşılığı, kendisine tastamam verilecektir.”[1]
Bu ayette insanın genel olarak çalışmasının gerektiği haber verilmektedir. Yüce Allah bu ayette hiçbir insanın emeğinin boşa gitmeyeceğini haber vermektedir. Onun emeğinin karşılığı, hem dünyada hem de ahirette kendisine verilecektir. Hz. Muhammed (sav.) de genel olarak çalışmanın gerektiğini şöyle dile getirmiştir:
“İnsanın kazandıklarının en hayırlısı, çalışıp kazanarak elde ettikleridir.”[2]
“Bir kimse, kendi el emeğiyle çalışıp kazandığından daha hayırlı bir şeyi yememiştir.”[3]
Genel olarak gençler, eğitim ve öğretim yolunda başarılı olmaya çalışmaktadırlar. Az da olsa bazı gençler okumanın ötesinde çeşitli meslek alanlarında ilerlemeyi tercih etmektedirler. İster eğitim öğretim olsun, ister herhangi bir meslek alanında olsun, insanın hedefine ulaşması için mutlaka o istikamette çalışması icap etmektedir. Bilinçli bir çalışma, mutlaka verimli olmakta ve insana bazı şeyleri kazandırmaktadır.
Her şeyden önce şunu bilelim ki, “Çalışmaya niyetim var, başlayacağım” dememeliyiz. Çalışmaya başlamalıyız. Çalışmanın yeri ve zamanı yoktur. Her yerde her fırsatta çalışıp zamanımızı değerlendirmeliyiz. Çalışmaya oturduğumuz zaman, kendimizi hem ruhen hem bedenen çalışmaya vermeliyiz. Bugün yapmamız gereken dersi, işi, çalışmayı, yarına bırakmamalıyız. Çünkü boş geçirdiğimiz her gün, bizim için bir kayıptır ve her günün kendine göre meşguliyetleri vardır. Başladığımız işi yarım bırakmamalıyız. Bir işi yarım bırakıp başka işe geçtiğimiz zaman, o işten kopup soğuyoruz. Başladığımız bir işi, çalışmayı veya okumayı bitirdiğimiz zaman, o işi başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Çalışma veya okuma zevki, insana güç ve kuvvet kazandırmaktadır. Aksi takdirde insanda yılgınlık meydana gelir ve tembellik başlar. Çalışma veya okumada devamlılık esastır. Başladığımız bir çalışmayı yarıda bırakmamalıyız.
Özellikle gençlere söylemek istiyorum: Başarıya giden yolda en büyük düşmanımız, kötü arkadaşlardır. Ona göre huyu, ahlakı, konuşmaları, hal, hareket ve davranışları bozuk arkadaşlardan şiddetle uzak durmalıyız. Çünkü kötü arkadaş, bizim okumaktan, başarıya giden yoldan uzaklaşmamıza sebep olmaktadır. Her türlü kötülüğü, yaptığımızdan dolayı ileride utanacağımız şeyleri, kötü arkadaşlarımızdan öğreniyoruz. Bütün köyü alışkanlıklar, kötü arkadaşlardan bulaşmaktadır. Tembelliği yenelim, kötü kişileri değil, iyi kişileri örnek alalım. Başarıya giden yoldaki çalışmada iradeli olalım.
Herkese, özellikle gençlere, başarıya giden yoldaki aşk ve irade ile selam, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.
[1] en-Necm 53/39-41.
[2] İbn Hanbel, II, 354, 357.
[3] Buharî, Büyû, 15; Nefekât, 1; İbn Mace, Ticârât, 1.