Sağlık Bakanlığı’nda başhekim ve idari sistem değişiklikleri son 2 yıl içinde neredeyse tamamlandı derken, SSK hastanelerinin bakanlığa devri ile, teslim alınan bu hastanelerin de başhekimlerini bir an önce değiştirmek, bakanlık için mecburiyet oldu gibi. Şimdi Sağlık Bakanlığı’nda harıl harıl eski SSK hastanelerine başhekim tayinleri yapılıyor.
Ankara’da yeni atanan başhekimlerin çoğunluğu, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden geliyorlar. Doçentliklerini oradayken almışlar. Her nedense, bu arkadaşlara Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde bir türlü profesör kadrosu açılamamış. Olsun, biz de gider başka fakültelerde profesörlük şansımızı deneriz denilmiş. Bolu İzzet Baysal Üniversitesi gibi üniversiteler onlara kucak açmış, YÖK’ten bir çırpıda profesör kadroları çıkıvermiş. Buraya kadar her şey normal görünüyor. Önemli olan, üniversite yerine, bakanlıkta etkin görevler almak olduğundan, 38. madde ile de Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmak üzere (geçici olarak) görevlendirilivermişler.
Atatürk Eğitim, Ankara Hastaneleri ve Eski SSK, şimdiki Dışkapı Eğitim Hastanesi Başhekimliği’ne atanan arkadaşlarımız, Düzce Tıp Fakültesi’nden, bakanlığa sanırım, geçici görevlendirme ile gönderilmişler.
İzzet Baysal Üniversitesi yetkililerine sormak lazım. Madem bünyenizde çalıştırmayacaktınız, neden kadro açtırarak bu tarz katakulli ve hülle işlerine çanak tuttunuz? İhtiyaç var ki kadro açtınız. Şimdi bu profesörlerin boşluğunu nasıl dolduruyorsunuz?
Nasıl oluyor da geçici kadro ile daimi başhekim olunuyor? Bunun süresi ne kadardır. Geçici gelenlerden şimdiye kadar, kaç yıl sonra ve yüzde kaçı üniversitelerindeki asli görevlerine geri dönmüşlerdir? Bunları da YÖK yetkililerine sormak lazım.
Başhekim olan arkadaşlarımızın çoğunluğunun kendi fakültelerinde önceden idari bir tecrübeleri olmadıklarını işitiyoruz. Gittikleri hastaneleri bilmiyorlar. Üstüne üstlük göreve başlar başlamaz, başhekim yardımcılarının tamamının görevlerine son veriyorlar.
Arkadaşlar, hastanelerimiz, kazanılmış, ele geçirilmiş siperler, kurtarılmış ya da işgal edilmiş ülkeler değil. Yine bizim hastanelerimiz. Sizden önce de idarecileri vardı. Doğal olarak sizden sonra da idarecileri olacak. Bu bakımdan deneyimli olan tüm idarenin değiştirilmesi pek de akılcı ve rasyonel işler olarak görülmüyor. Başarılı olmak istiyorsanız içlerinden birlikte çalışabileceklerinizi seçip, yeni atadıklarınızla birlikte yolunuza devam edin. Sizler ve yeni getirdiğiniz arkadaşlarınız işleri öğrenip adapte olana kadar bilerek ya da bilmeyerek oradaki eski memurların güdümüne giriverirsiniz. Aylar geçip de sizi kendi otobüslerine bindirdiklerini öğrendiğinizde ise, tüm olumsuz faturaların başhekim olarak yine size mal edildiği acı gerçeğiyle karşı karşıya geliverirsiniz.
Akıllı olanlar, görüşlerine bakmaksızın, kendileri gibi akıllı ve deneyimli olanlarla çalışırlar, onlarla iş birliği yaparlar. Başhekimler, ekiplerinin başarılarını kolayca üstlenseler de, başarısızlığı fatura edebilecekleri ve yıkabilecekleri bir mercileri maalesef yok.