Bu makalemde; ömrünü bilime, eğitime ve insanlığa adamış, bir duayen ilim adamı ve akademisyen Prof. Dr. Ergün Yener Beyefendi tarafından kaleme alınan “Bedava Ekmek Yok” isimli kitabı kısaca tanıtmayı amaçlıyorum. Zira bizde, anılarımızı kaleme alma alışkanlığının pek olmaması hasebiyle bizden bir hayır beklenmese de genç kuşaklara teşvik olabileceği düşüncesinde ve temennisindeyim!
Prof. Dr. Ergün Yener Hocamızın, lütfedip gönderdiği “Bedava Ekmek Yok” isimli, birinci baskısı yapılan bu anı kitabını, büyük bir zevkle okudum.
Ankara’da doğumundan itibaren başlayan hayat serüveninin Amerika Birleşik Devletleri’nde Cornell ve North Carolina Üniversitelerinde aldığı yüksek lisans ve doktora seviyesine kadar olan süreçte, eğitim ve öğretimini; yaşadığı olumsuzlukları; çocuksu aşklarını, heyecanlarını, azmini, sebatını, hırsını, istikrarını; menfi gelişmeleri nasıl müspete, dezavantajları avantaja tebdil ettiğini; eğitim hayatındaki dalgalanmaları; üzüntülerini sevince dönüştürmedeki maharetini; gerek özel hayatında ve gerekse insanlığa hizmette hep yanında dimdik duran, mutluluğunun abidevi sembolü, Muhterem Eşi, ismi ile mütenasip ve müsemma Çiçek Hanımefendi ile Boston’da start alan sevdalı ve istikrarlı, yokluklarla mücadele eden biraz da inatçı yolculuğunu; muharrirlik ve ediplik iddiasında bulunan birçok yazara, dudak ısırtacak ve hatta nal toplatacak ustalıkla kaleme aldığı roman tadındaki bu anılar silsilesini okurken, kendimi de kitabının içinde buldum ve kendisi ile birlikte hatıraları hissettim, yaşadım, nefeslendim ve kendininki ile paralellik gösteren kesitleri kritize ettim. “İyi ki bu kitap yazılmış ve ben de okudum!” dedim.
Kelimeleri kullanmadaki kabiliyeti, toplumca argo(!) sayılabilecek sözcükleri bile estetize ederek okuyucuya edebi bir şahika olarak sunması, akıcılığı ve sürükleyiciliği ile kitabın kapağını açmakla size, bir an önce bitirmeye mecbur olduğunuzu hissettiriyor.
Seksenine merdiven dayamış, böyle mahir, esprili ve kıvrak bir kalemin, bir duayen “Hocaların Hocası” Çınar’ın; kesinlikle doktora ve sonrası hayat çizgisini de bizlerden esirgememesinin, özellikle akademisyen olmayı hedef almış gençlere ışık tutacağı, ülkemizin ve insanlığın aydınlık yolda mesafe katetmesine çok büyük katkı sağlayacağı inancındayım.
İkinci Adam Yayınları’ndan neşredilen bu kitap, bir anlamda da “hatıra” özelliğini taşımakla birlikte, çile dolu bir hayatın ta kendisini yansıtmaktadır.
Bunun beklentisi içerisinde olarak, birçok ders alacağımızdan asla şüphe duymadığım “Bedava Ekmek Yok” ile birlikte, müstakbel kitaplarını da hararetle tavsiye ediyor ve Muhterem Prof. Dr. Ergün Yener Hocamızın kaleminden öpüyorum.
“Ya Hayy!” isimli Rubâîler Kitabımızdan (Ötüken Yayınları, 2014, İstanbul) “İFTİHÂRIM YOK” isimli bir paylaşımla, son noktayı koyalım.
İFTİHÂRIM YOK
(Mefâîlün, Mefâîlün, Mefâîlün, Mefâîlün)
Delî, dîvâneyim, aşkınla mecnûn, itibârım yok.
Gönül eğlenmiyor zîra, figândan başka kârım yok.
Şuûrum yok, huzûrum yok, ne insaf gülde, gülşende,
Seni sevmek dışında bir medâr-ı iftiharım yok