Mart 2024 seçimleri hem süreç hem de sonuçları ile ülkemiz ve milletimiz adına şimdiden hayırlı olsun.
Öncelikle bu seçimi bundan önceki son birkaç belediye başkanlığı seçimi ile karıştırmamak gerektiğinin altını önemle çizmek istiyorum. Çünkü bundan önceki son birkaç seçimde seçmen, belediye başkanının kim olduğundan ya da üretilen hizmetten daha ziyade, ülke gündeminin öne çıkan sorunları üzerinden oy kullandı. Bugün ise bu sürecin sonuna gelinmiş ve yeni bir sayfa açılmış görünüyor. Ne ülke gündemi ne de parti veya ideoloji oy kullanırken temel belirleyici olmaktan uzak görünüyor.
Bu seçimde aslında tüm göstergeler iki temel unsurun etkili olacağını gösteriyor. Birincisi şu ana kadar sunulmuş olan hizmet ve bundan sonrası için ortaya konan vizyon. Bu durum diğer unsurların etkili olmayacağı anlamını ihtiva etmiyor. Özelikle büyük şehirlerde farklı bir yarışın olacağı muhakkak. Ancak ülkenin büyükşehirlerden ibaret olmadığı da bir gerçek.
O halde hem partilerin hem de mevcut adaylar için birinci tavsiyemiz şapkanızı önünüze koyun ve iyice düşünün. Düşünerek hareket edin. Ortada çantada keklik denebilecek bir oy yok. Bundan önceki seçimlerde alınan oylarda sizleri yanıltmasın. Ülke gündemi ne kadar hareketli ise oylarda o kadar hareketli görünüyor. Dahası karşınızda ciddi ciddi düşünen ve kendi aralarında kritik yaparak gündem oluşturan bir kitle var. Bu kitle aynı zamanda kendisi için hizmet edecek kişi konusunda olması gerekeni kendi aralarında ciddi ciddi tartışarak ortak aday profili oluşturmaya da çalışıyor görünüyor. Yani aday önemli olsa da beklenti hizmet.
Hizmet beklentisinden ne anlaşılmalıdır? Bu kelimeden günü kurtaran ya da belli bir zümreyi mutlu eden vitrin projeler yerine seçmene doğrudan dokunan türden hizmetler anlaşılmalıdır. Daha çok seçmenin sorununu çözen, yaşam kalitesini artıran, yaşamını kolaylaştıran türen hizmetler. Bu aşamada önerimiz; hizmeti temel almayan hiçbir aday seçmenin karşısına çıkmasın.
Adayın şahsında bulunması gerekenler herkesçe malum: Güvenilir, adil, namuslu, şerefli, ahlaklı…. bu liste uzatılabilir. Kimse artık yalancı, sahtekâr, kendini ve kesesini düşünen türden bir adayı istemiyor. İstemediğini de emin olun seçimde gösterecektir. Bu ülke insanının feraset ve basiretinden kimse şüphe etmesin. Gereken zaman da gereken şeyi dün yaptığı gibi o günde yapacaktır.
Sonuç olarak belediye başkanı olmaya talip adayların seçmenin ne istediğini ve neye ihtiyacı olduğunu dikkate alarak projeleri ile seçmenin karşısına çıkması gerektiği aşikâr görünüyor. Bugün parti veya afili cümlelerle süslenmiş içi boş vaatler seçmeni ikna etmeye yetmeyebilir ve yetmeyecekte…
Adayların işi ne kadar zor görünse de asıl işi zor olan kesim seçmen.